Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türk Ulus - Devlet Kimliği

Orhan Türkdoğan

Türk Ulus - Devlet Kimliği Gönderileri

Türk Ulus - Devlet Kimliği kitaplarını, Türk Ulus - Devlet Kimliği sözleri ve alıntılarını, Türk Ulus - Devlet Kimliği yazarlarını, Türk Ulus - Devlet Kimliği yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
242 syf.
10/10 puan verdi
·
30 saatte okudu
Türk-Ulus Devlet Kimliği - Orhan Türkdoğan
Türkiye'nin "ümmet" duygusundan "Türk milleti" kimliğine geçiş sürecini anlatırken şunları düşünüyor yazar: Ümmet ve millet kavramı, bir dikotomi değildir, birbirini tamamlayan unsurlardır. İkisini aynı anda benimsemek mümkündür. Yani İslamiyet, kavim gerçeğini reddeden bir din değildir, aksine, ırkçılığa varmayan bir millet sevgisini destekler. Aydınlara gelince, aydınların milli olmamaları sebebiyle Atatürk'ün yolundan saptıklarını düşünmektedir. Atatürk'ün akılcı ve metodlu dünya görüşüyle Türk halkının değerleri arasında bir çelişki görmemektedir. Batıcılık ile çağdaş olmanın aynı şey olmadığını söyler. Milliyetçi bir eğitim sisteminden yanadır. Yazar, Türk-İslam kültürünün millet olma sürecinde, önemli ve vazgeçilmez bir yeri olduğunu düşünür. Ve "çokkültürlülüğe" karşıdır. Ona göre Türkiye'nin egemen ve kurucu kültürü, Türk'ün değerleridir. Osmanlı devletini, hem Türklüğe hem İslamiyet'e uymadığı için eleştirmektedir. Ona göre Osmanlı devleti, Türklüğü dışlamış ve İslam'ın emirlerine uymamıştır. Yazar, Atatürk milliyetçiliğinin, kurucu Türk kültürünün, ve İslam'ın uyum içinde olmasını temenni eder. "Türk'üm" diyemeyenleri eleştirir. Yazarın anafikirleri bunlardır. Yazarın tespitlerini alıntı şeklinde paylaştım. Ve tespitlerine de katılıyorum. 10/10 verdim. Sosyolojiye merak edenlerin okumasını tavsiye ederim.
Türk Ulus - Devlet Kimliği
Türk Ulus - Devlet KimliğiOrhan Türkdoğan · Çizgi Yayınevi · 20138 okunma
Nitekim Türk eğitim sistemi, dini normlarından tamamıyla dışlanmış ve seküler (dünyevi) bir yapıya itilmiştir. Toplumun altı ve orta tabakalarından gelen ve dini duygularla donatılmış körpe dimağlara, 19. yüzyılın pozitivist felsefi görüşlerine dayalı fikir kırıntılar aşılanmış ve materyalist bir gençlik ordusu yetiştirilmiştir.
Reklam
İslam psikolojik bir dindir. İnsanları kucaklayan, onları gö­nül bağlarıyla ile birbirine bağlayan bir niteliğe sahiptir. Bütün müminler kardeştir. Bu güçlü bir inançtır. Ancak bu inanç sistemi, kendi kavmini ikinci plana iten bir düşünceyi davet etmemektedir.
Devleti kuran ve büyük çoğunluğu temsil eden Türklük olgusunun "öteki" konumuna getirilmek suretiyle, bir "çokkültürlülük" macerasına ülkenin sürüklenmesi akıl-mantık işi değildir. ... Bir Türkiye cumhuriyeti varsa, bir Türk milleti de var demektir. Onu, "Kurucu Kültür" konumuna getirmemiz gerekirken "ötekileştirmeye" kimsenin hakkı olamaz.
AB, gökten düş­müş, sütle yıkanmış bir yapılaşma değildir, yüzyıllarca ilişkiler sistemimizde art niyetler, bilinçaltı kalıp yargıları taşımaktadırlar.
İslami Türk ailesi, kadın ve erkeğin rekabetine değil, bütünleşmesine dayalı bir modeli yansıtır. Onu, Batı tipi, kapitalist normlardan kaynaklanan bir rekabetçi model içine itmek, toplumun en küçük ve en gerçekçi modelini teşkil eden aileyi istikrarsızlığa sürükleyebilir.
Reklam
İslam evrensel bir dindir. Rengi, ırkı, dili ve kültürü ne olursa olsun, bütün insanlığa hitap eden bir mesajı taşır. Bu nedenle, eğer evrensel ve hümaniter değerler peşinde koşuyorsak, her şeyden önce, İslam'ın bu kimliğini bir sosyal gerçek olarak görmekte yarar vardır. Cemil Meriç'in isabetle belirttiği gibi: "Biz ki, başları aynı kitaplara eğilmiş kimseleriz. Bizden yakın akraba mı olur? "
56 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.