Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türkçülüğün Esasları

Ziya Gökalp

Türkçülüğün Esasları Gönderileri

Türkçülüğün Esasları kitaplarını, Türkçülüğün Esasları sözleri ve alıntılarını, Türkçülüğün Esasları yazarlarını, Türkçülüğün Esasları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tanrı yalnız cemal sıfatıyla tecelli ettiği için, eski Türkler onu yalnız severlerdi; Tanrı’ya karşı korku hissiyle mütehassis olmazlardı. İslamiyet’ten sonra, Türklerde Muhabbetullah’ın galip olması bu eski anenenin devamından ibarettir. Türklerde Mahaffetullah pek enderdir. İstanbul’da ve Anadolu’daki vaizlerin tecrübeleri gösteriyor ki güzelliğe, iyiliğe dair vaaz eden vaizlerin müdavimleri artıyor; cehennemden, zebanilerden bahseden vaizlerin samileriyse daima azalıyor. Türklerin eski dinlerinde zühdi ibadetler yoktu, bedii ve ahlaki ayinler çoktu. Bunun neticesi olarak İslamiyet’ten sonra da, Türkler en kutlu bir imana en samimi bir diyanete malik oldukları hâlde, zahidane ve mutaasıbane duygulardan azade kaldılar. Bu hususta Yunus Emre’yi okumak kafidir. Türklerin camilerde ilahilere Mevlid-i Şerif kıraatine; tekkelerde ise, şiire ve musıkiye büyük bir mevki vermeleri bedii diyanet enmuzecine mensup bulunmamalarındandır.
Türkçülerin uzak mefkûresi, Turan namı altında birleşen Oğuzları, Tatarları, Kırgızları, Özbekleri, Yakutları lisanda, edebiyatta, kültürde birleştirmektir.
Reklam
İnsan, daha beşikte iken, işittiği ninnilerle anadilinin tesiri altında kalır. Bundan dolayıdır ki en çok sevdiğimiz lisan anadilimizdir. Ruhumuza vücut veren bütün dini, ahlaki, bedii duygularımızı bu lisan vasıtasıyla almışız. Zaten ruhumuzun içtimai hisleri, bu dini, ahlaki, bedii duygulardan ibaret değil midir? Bunları çocukluğumuzda hangi cemiyetten almışsak, daima o cemiyette yaşamak isteriz. Başka bir cemiyetin içinde daha büyük bir refahla yasamamız mümkün iken, cemiyetimiz içindeki fakirliği ona tercih ederiz. Çünkü, dostlar içindeki bu farklılık, yabancılar arasındaki o refahtan ziyade bizi mesut kılar. Zevkimiz, vicdanımız, iştiyaklarımız, hep içinde yaşadığımız, terbiyesini aldığımız cemiyetindir. Bunların aks-i sedasını ancak o cemiyet içinde işitebiliriz.
İnsan milliyetini, cehaletle tanıyamamışken, sonradan araştırma ve inceleme vasıtasıyla keşfedebilir. Fakat, bir fıkraya girer gibi, sırf iradesiyle şu yahut bu millete mensup olamaz.
Türkçülüğe dair bütün bu hareketler akim(sonuçsuz) kalacaktı, eğer Türkleri Türkçülük mefkûresi(fikir akımı) etrafında birleştirerek büyük bir inkıraz(çöküş) tehlikesinden kurtarmaya muvaffak olan büyük bir dâhi zuhur etmeseydi! Bu büyük dâhinin ismini söylemeye hacet yok bütün cihan bugün Gazi Mustafa Kemal Paşa ismini mukaddes bir kelime addederek(sayarak) her an hürmetle anmaktadır. Evvelce Türkiye’de, Türk milletinin hiçbir mevkii yoktu. Bugün, her hak Türk’ündür. Bu topraktaki hâhimiyet Türk hâkimiyedir, siyasette, harsta(kültürde), iktisatta hep Türk halkı hâkimdir. Bu kadar kati ve büyük inkılabı yapan zat Türkçülüğün en büyük adamıdır. Çünkü; düşünmek ve söylemek kolaydır. Fakat, yapmak ve bilhassa muvaffakiyetle(başarıyla) neticelendirmek çok güçtür.
Yunan Harbi başladığı sırada, Türk şairi Muhammed Emin bey: “Ben bir Türk’üm dinîm, cinsim uludur…” mısrasıyla başlayan ilk şiirini neşretti.
Reklam
“Osmanlı edebiyatı demek doğru değildir. Nasıl ki lisanımıza Osmanlı lisanı ve milletimize de Osmanlı milleti demek de yanlıştır. Çünkü; Osmanlı tabiri yalnız devletimizin adıdır. Milletimizin ünvanı ise yalnız Türktür. Buna dayanarak, lisanımız da Türk lisanıdır, edebiyatımız da Türk edebiyatıdır”
191 syf.
9/10 puan verdi
·
5 saatte okudu
Türkçülüğün Esasları - Ziya Gökalp
Yazarımız, Türk ve Müslüman kalarak Batılı olmayı mümkün görüyor. Bunu da şöyle temellendiriyor: "kültür/hars" ile "uygarlık/medeniyet" farklı şeylerdir. Ona göre bir kültür dairesinin içinde olmakla, bir uygarlık dairesinin içinde olmak tamamen ayrıdır. Bundan dolayı, gündelik hayatta üç terbiye tipinin olduğunu savunuyor:
Türkçülüğün Esasları
Türkçülüğün EsaslarıZiya Gökalp · Anadolu Üniversitesi, Açıköğretim Fakültesi Yayınları · 20196bin okunma
Ey bugünün Türk genci! Bütün bu işlerin yapılması asırlardan beri seni bekliyor
Türk harsına en uygun olan sistem (solidarizm) yani tesanütçülüktür. Ferdi mülkiyet, içtimai tesanüde hadim bulunmak şartıyla meşrudur. Sosyalistlerin ve komünistlerin ferdi mülkiyeti ilgaya teşebbüs etmeleri doğru değildir (Okur notu: Ziya Gökalp, sosyalizme karşıydı ama liberal değildi. Korporatist-müdaheleci karma ekonomiyi savunuyordu, Cumhuriyet'in ruhuna uygun olan buydu. Yani ekonomide, o dönemin İtalyası ilham alınıyordu)
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.