Türkiye'nin Maarif Davası kitaplarını, Türkiye'nin Maarif Davası sözleri ve alıntılarını, Türkiye'nin Maarif Davası yazarlarını, Türkiye'nin Maarif Davası yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"... Ruhi şahsiyet gelişerek kuvvetlendikçe maddi şahsiyet zayıflıyor, eriyor, bazen adeta yok oluyor. Vücut var olduğu sürece şahsiyet unsuru olmaktan çıkıyor. Bu olgunlaşma, insanın insanlaşmasıdır."
Milliyetçilik,milletin tarihine gömülü hayat kaynaklarında aranmalıdır. O ,dilde ve dinde , sanatta ve devlette bulunur . Düğünlere , şarkılara ve çocukların oyunlarına varıncaya kadar milletin örfleriyle adetlerinde yaşar.
Millet ruhunu yapan maariftir. Maarifin düşmesi millet ruhunu yerlere serer. Maarife değer vermeyiş millet ruhunun yıkılışını hazırlar. Maarif hangi yönde yürürse millet ruhu da onun arkasından gider . Şu halde millet ,maarifi demektir.
Meşrutiyet bizde bir geçiş devridir. Onda köprü üstünde yapılan bir savaş seyrediyoruz; eskilerle yenilik isteyenlerin savaşı. İki taraf eşit kuvvetlere sahiptir. Eskiler din ve İslâm adına benliğimiz için değil, kuru kaideler adına savaşırlar. Ellerindeki, hayatla ilgisi olmayan kalıplardır; Aristo mantığının şekil verdiği kaidelerdir; insan
"...Muallim doktor olamaz; lâkin doktor muallim olabilir. Muallim avukatlık yapamaz; fakat avukat muallimlik yapabilir. Muallim tüccar değildir; ama tüccar muallim olur. Çünkü bütün bu insanlar birer mesleğin insanıdırlar; yalnız muallim mesleksiz adamdır. İşte eğer varlığı kabul ediliyorsa , maarif faciasının sebebi bu hadisedir."
"Bazen bir vicdansıza , vicdanla ve alicenaplıkla karşı gelmek, en büyük cezadır. Sözleriyle saldıran bir şaşkın adama karşı, sadece susmak ceza olur."