1798 -1919

Türkiye ve Rusya XVIII. Yüzyıl Sonundan Kurtuluş Savaşı'na Kadar Türk -Rus İlişkileri

Akdes Nimet Kurat

Türkiye ve Rusya XVIII. Yüzyıl Sonundan Kurtuluş Savaşı'na Kadar Türk -Rus İlişkileri Gönderileri

Türkiye ve Rusya XVIII. Yüzyıl Sonundan Kurtuluş Savaşı'na Kadar Türk -Rus İlişkileri kitaplarını, Türkiye ve Rusya XVIII. Yüzyıl Sonundan Kurtuluş Savaşı'na Kadar Türk -Rus İlişkileri sözleri ve alıntılarını, Türkiye ve Rusya XVIII. Yüzyıl Sonundan Kurtuluş Savaşı'na Kadar Türk -Rus İlişkileri yazarlarını, Türkiye ve Rusya XVIII. Yüzyıl Sonundan Kurtuluş Savaşı'na Kadar Türk -Rus İlişkileri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Rusya'nın işgali altında bulunan “Türk Ermenistan” indaki Ermenilerin kendi mukadderatlarını, hattâ tam bir istiklâle varıncaya kadar, serbestçe tayin hususundaki haklarını "Rusya Amele ve Köylü Hükümeti”nin desteklediğini, Halk Komiserleri Sovyeti Ermeni halkına ilân eder. Halk Komiserleri Sovyet'ine göre bu hakların gerçekleştirilmesi ancak Ermeni halkının serbestçe referandum yapmasını sağlayacak garantilerin önceden alınması ile mümkün olacaktır.
Sayfa 336Kitabı okudu
Sarıkamış
2 Ocak günü Enver Paşa, mütecessir bir halde, fakat hissiyatını belli etmeyerek, cepheden ayrıldı. Kızılkilise yanında az kalsın bir Rus müfrezesinin eline düşüyordu. Enver Paşa 3 Ocak günü, XI. kolordu kumandanı Abdülkerim Paşa'nın karargâhından geçti ve Erzurum'a gitti. Oradan da hiçbir şey olmamış gibi, İstanbul'a döndü.Sarıkamış yanındaki çarpışmalar ise 17 Ocak gününe kadar devam etti ise de bunların artık önemi kalmamıştı. Türk kıtaları tedricen geri çekildiler ve yine soğuktan, dondan, açlıktan müthiş zayiat uğradılar. Ardahan ve Oltu yeniden Ruslar tarafından işgal edildi. Türk ordusunun cok büyük kayıplar vermesine sebebiyet verdi.
Sayfa 279Kitabı okudu
Reklam
Coğrafya kaderi tekerrür eder; İngiltere ve Rusya, Türkiye'yi askeri bir kuvvet olarak önemsiz telakki etmekle beraber Almanya tarafında harbe katılmasını istemiyorlardı. Türkiye harbe girdiği takdirde Rusya'nın Kafkas cephesinde bir miktar asker bırakması mecburiyeti hasıl olacağından Türkiye'nin harbe girmesi asla arzu edilmiyordu.
Sayfa 299Kitabı okudu
Birçok fabrika kapanmıştı. Halkın günlük ihtiyacımı gören mamul eşya piyasadan kaybolmuştu; kara borsa cilık aldı yürüdü, o nisbette de her şeyin fiyatı yükseldi; paranın kıymeti azaldı ve hayat pahalılığı her gün geçtikçe kendini hissettirmeye başladı; bu genel sıkıntı içinde bazı zümreler, harp zenginleri, muhtekirler ve karaborsacılar, lüks hayat sürmekte idiler; nüfuz veya servet sahibi birçok aileler çocuklarını rahat yerlere yerleştirmek suretiyle askerlik mükellefiyetinden kurtarmak veya cepheye gitmelerinin önünü almak için, ya iltimas veya ilgili sahislara rüşvet vermek suretiyle işlerini uydurmakta idiler.
Sayfa 247Kitabı okudu