Yeniden 1950 sonrasının Kadın'ına dönelim. Bu dönemde kadın işçi sayısı büyük bir hızla artmış, kentli varlıklı sınıfın kadınlarıysa Amerikan karışımı Bati kopyacılığına dört elle sarılmışlardır. 1950 - 1960 arasındaki Menderesli, Bayarlı, Koraltanlı, Demokrat Parti iktidarı sırasında, Türkiyeli Kadın'ın siyasal hiç bir etkinliği olmamıştır, daha gerçeği, Kadın Hakları özünde bir saptırmaya uğratıldığı için, olması da beklenemezdi zaten. Kentli varlıklı aile kızlarıysa, hızla burjuvalaşma sürecini doldurmakta olan ailelerin kızları, en pahalı ve iyi okullarda (yurt içinde ve dışında) yüksek öğrenimler yapmışlar; işçi - köylü ve orta sınıfın kızlarıysa, genellikle, ilkokul ile lise (kız sanat, sekreterlik v.d.) arası bir mezuniyetle yetinmek zorunda kalmışlardır. Varlıklı sınıfın kızlarından, meslek sahibi olanlar genellikle doktor, eczacı, kimyager, avukat, dişçi, bankacı, üniversite öğretim üyesi gibi bir anlamda «pozisyonlu» kartvizitlerin sahibi olurken, altyapının kızları genellikle fabrika işçisi, ilkokul öğretmeni, ebe, hemşire, sekreter, polis, tezgahtar gibi meslekler edinebilmişlerdir. (Bu meslekleri edinebilmeleri de çok ağır maddi fedakarlıklarla sağlanabilmiştir.)