Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türkiye'de Şeriatın Kısa Tarihi 1

Halil Nebiler

En Beğenilen Türkiye'de Şeriatın Kısa Tarihi 1 Gönderileri

En Beğenilen Türkiye'de Şeriatın Kısa Tarihi 1 kitaplarını, en beğenilen Türkiye'de Şeriatın Kısa Tarihi 1 sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Türkiye'de Şeriatın Kısa Tarihi 1 yazarlarını, en beğenilen Türkiye'de Şeriatın Kısa Tarihi 1 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
304 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 saatte okudu
Türkiye'de Şeriatın Kısa Tarihi.
Din, kedinin pisliğini örttüğü toprak olmamalıdır. ☆ "Hakiki bir müslüman, samimi bir mümin hiç bir zaman anarşiye ve bozgunculuğa taraftar olmaz. Dinin şiddetle menettiği şey, fitne ve anarşidir. Çünkü anarşi hiçbir hak tanımaz. İnsanlık seciyelerini ve medeniyet eserlerini canavar hayvanlar seciyesine çevirir." Said-i
Türkiye'de Şeriatın Kısa Tarihi 1
Türkiye'de Şeriatın Kısa Tarihi 1Halil Nebiler · Toplumsal Dönüşüm Yayınları · 201012 okunma
#unutMADIMAKlımda
-2 Temmuz 1993: Sivas'ta 35 aydın, şeriatçıların tekbir sesleri arasında ve devletin gözü önünde yakılarak öldürüldü. İslamcılar için artık, söz bitmişti...
Reklam
- 3 Mayıs 1987: Şirin Tekin 17 yaşındaydı. Öğrencilerin demokratik haklarını savunuyordu. Oruç tutmuyordu. O, ramazan günü Van 100. Yıl Üniversitesi'nin karşısındaki kahvede oturuyordu. Elli kadar bıçaklı, sopalı şeriatçı geldiler. Kendilerine "İslamın Bekçileri" diyorlardı. Kendilerine mukalete (öldürüşme) emrolunduğuna inanıyorlardı. Şirin Tekin, oruç tutmadığı için öldürülmüştü.
Günümüze bakarsak, diyanet iyileştirilince de bitmiyormuş bu sorunlar!
"Terör, hırsızlık, adaletsizlik, rüşvet, fuhuş, kumar gibi cemiyet hastalıklarının nisbeten ortadan kaldırılması için, Diyanet İşleri Başkanlığı teşkilatı iyileştirilmelidir." (İsmail Sancak, DYP)
Ayasofya'nın tümü ibadete açılsa da tatmin etmeyecek. Çünkü sorun, Ayasofya'da namaz değil. O, bir ara hedef. Bu ara hedefin, bir yan hedefi de var. Hıristiyan dünyasının en önemli yapıtlarından biri olan Ayasofya'ya saldırarak Hıristiyanlığa saldırmak... Peki, nihai hedef ne? Nihai hedefleri ,şeriat...
Rezillik diz boyu...
-17 Ocak 1987: İslamcı Kurtuluş Örgütü, Ankara Bahçelievler'deki bir parfümeri mağazasına saldırdı. Mağazaya molotofkokteyli atan saldırganlar, olay yerine "Bacılarımız örtünemeyecekse, metresleriniz de süslenemeyecek" yazılı bir pankart bıraktılar. -l Şubat 1987: İslami anlayışa aykırı hareket ettiği ileri sürülen taksi şoförü Zafer Toplu, ciğerleri sökülerek öldürüldü. Toplu'nun cesedi Yalova'dan denize atıldı. -9 Şubat 1987: 'Muzır Müzikal' adlı oyunun sahneye konulduğu Şan Tiyatrosu kundaklandı. Sanatçı Ferhan Şensoy, oyun boyunca tehdit edilmiş hatta olaydan kısa bir süre önce şeriatçı gençler oyun sırasında tiyatroyu basmışlardı.
Reklam
Biz şeriatçıları da, Evren'i de tanırız.
Evet. Evren'in söyledikleri doğru. Yurt dediği Kuran kurslarını yaptıranların amacı, hayrat değil şeriat. Bu da tamam. Bu çalışma şeriatçıların uzun vadeli bir planıdır. Evet. Tevhid-i Tedrisat Yasası varsa Kur'an kurslarının olmaması, buraları Milli Eğitim'in yönetmesi esastır. Evet Bunların hepsi, doğru saptamalar. Tamam da. Eski general, yeni Cumhurbaşkanı Kenan Evren, 12 Eylül 1980'de, bu ülkede darbe yaptı. Darbeden sonra yaklaşık dört yıl, ülkenin mutlak hakimiydi. İstediği her şeyi yapabiliyordu. Elli küsur kişiyi beslemeyip asma kararı kendilerinden çıkıyordu. O zaman, Kur'an kurslarının durumundan, Tevhid-i Tedrisat Yasası'ndan, uzun vadeli planlardan, diğer bir dolu şeriatçı çalışmadan haberi yok muydu? Eski bir MSP adayını kendisi yönetimin en önüne getirmedi mi? Halkın her karşısına çıktığında nasihatlerini ayetlerle, surelerle inandırıcı kılmaya çalışmadı mı? Tüm siyasileri Zincirbozan'a, cezaevlerine tıkarken, Adıyaman'ın Menzil köyündeki Şeyh Raşit Erol'a gücü yetmeyen kendisi değil miydi? Türk imamların maaşlarının şeriatçı Suudi örgütü Rabıta tarafından ödenmesine ilişkin kararnameyi imzalayan kimdi? Doğanın ve toplumun boşluğu affetmediğini ve bir yolla doldurduğunu, sosyalist, sosyal demokrat, demokrat, devrimci, laik, çağdaş, ilerici kim var kim yoksa ülkenin mutlak hakimi olduğu dönemde nasıl ezdiğini, şeriatçıların da bu boşluğu doldurarak hızla geliştiğini anlayamadı mı? Neyse. Biz şeriatçıları da, Evren'i de tanırız.
Sayfa 142 - Toplumsal Dönüşüm Yayınları /3.Baskı 2010Kitabı okudu
Bir nevi muta nikahı
"Savaşta kocasını yitiren ve geçim sıkıntısı çeken kadınlara iş sahası hazır. Siga'lık kurumu günbegün gelişiyor. Kendini altta donmuş, yalnız yüzeyde kıpırdaşan suya benzeten binlerce kadın, para karşılığı 'geçici evlilik' yapmakta. Yönetici, fuhuşu yasallaştırmış yani. Molla'ya gidiyorsun, pazarlığı yapıp, 'avrat'ı alıyorsun. Artık istediğin süre tepe tepe kullan. Eskiden cariyelerin pazarlandığı 'karı pazarı' gibi. Mal alırcasına. Meta örneği. Oturuyorsun mollanın karşısına. Molla başlıyor Tanrı adının sıkça geçtiği duaları okumaya. Oysa dinsel inançla ne ilgisi var yasallaştırılmış fuhuşun! Demek ki var. 'İş' bitince, üç gün, beş ay, beş yıl sonra gene oturuluyor molla efendinin karşısına. Bu kez duaları tersten okuyor ve insancıklar ruh ve vücut tutkularından kurtulup kutsanmış (!) 'geçici evlilik'lerine son veriyorlar."
Demirel'in "kendim için bir şey istiyorsam nağmerdim" sözünü, şeriatçılarda "her şeyi Allah adına istiyorum" biçiminde görebiliyoruz. Her şeyi Tanrı adına istiyor görünmenin cilası kazındığında ise, karşımıza, "her şeyin şeriatçı kişi veya örgütlenmenin kendi adına" istenmesi gerçeği çıkıyor. Her şeyi kendi adına veya şeriatçı örgütlenme adına isteme keyfiyeti, "bu dünyada" daha iyi ekonomik ve siyasal egemenlik ilişkileriyken, "öbür dünyada" ise sınırsız zevk ortamı sunan cennetin elde edilmesi oluyor.
Sayfa 149 - Toplumsal Dönüşüm Yayınları /3.Baskı 2010Kitabı okudu
174 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.