Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türkiye'de Siyasi Buhranın Kaynakları

Osman Turan

En Eski Türkiye'de Siyasi Buhranın Kaynakları Sözleri ve Alıntıları

En Eski Türkiye'de Siyasi Buhranın Kaynakları sözleri ve alıntılarını, en eski Türkiye'de Siyasi Buhranın Kaynakları kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Halkın sinesinden gelen fakir memleket gençleri vatan dâvası uğrunda çırpınırken zengin ve refahlı ailelerin çocukları dini,ahlaki, milli ve insani bağlardan kopmuş olarak ya komünizmin kucağına düşmekte veya sevk-i tabiinin esintileriyle gayesizliğin ve başı-boşluğun esiri bulunmaktadır.
Sayfa 75 - ÖtükenKitabı okudu
Başlangıç
Türkiye'de tahsil müesseseleri, maarif teşkilatı ve üniversiteler ilim, kültür, ahlak ve mefkuresi sağlam seçkin ve aydın bir nesil yetiştirmedikçe milletimizin rehbersiz kalması, manevi ve siyasi buhranlara düşmesi mukadderdir.
Boğaziçi Yayınları
Reklam
Başlangıç
...hasta nesilleri devlet müesseselerine ve siyasi teşekküllere hakim kılan zihniyet ve kuvvetlerin siyasi iktidarı sağlaması imkansızdır.
Boğaziçi Yayınları
Hasta Adam
Rus çarı Nikola, Osmanlı imparatorluğuna «Hasta Adam» adını vermiş ve bu ad 19. asır siyasi edebiyatında yerleşmişti.
"Medeniyet'ten Uygarlığa"
Bugüne kadar herkesin bir "ana dili" vardı. Şimdi ise yalnız Türkiye'de çocuk dili vardır ve ana-bana buna yabancıdır. Aslında ilme ve bir sisteme dayanmadığı için yeni nesil de dilsiz bir hale geşmiştir. Nitekim Türkçeyi hususi bir gayretle öğrenemeyen gençlerin ciddi bir kültür ve hatta muhakeme sahibi olması bile, ilmi olarak imkansızdır. Dil kurumunun atmasyon kelimelerinden sonra artık solcu ve devrimbazlar da her gün manası ve menşei karanlık saçma bir "sözcük veya tilcik" savurmak ve "devrik" cümlelerle medeniyetten "uygarlığa" bir hamle yaparak kendi dimağ bozukluklarını ve Türkçeyi fesada verme hastalık veya cinayetlerini meydana koymaktadırlar. Bu hastalık ve tahrip tahsil müesseseleri ile yeni neslin kültür ve muhakemesini istila etmese idi bu sapıkları kendi "uygarlık" ve Babil kuleleri içinde, bir komedi mevzuu olarak, terketmek eğlenceli olurdu. Lakin hastalığın ve cinayetin sirayeti dolayısıyla sağlam bir cemiyetin bunlara tımarhane veya hapishane hazırlaması gerekmektedir. Lakin bir milleti alacak bu kadar müessese bulmak imkansız olur. İşte medeniyetten "uygarlığa" "geçiş böyle oluyor.
Sayfa 134
Reklam
EY TÜRK MİLLETİ TİTRE, KENDİNE DÖN
Ey Türk milleti! Sen hala manevi mirasını ve pek çok yüksek hasletlerini muhafaza ediyor; tarihe son sözünü söylememiş ve son vazifeni yapmamış bulunuyorsun. Esasen seni sarsmak ve kargaşalık içerisinde bırakmak gayretleri de bu hayatiyet ve kudret cevherini senden daha iyi bilmeleri sebebiyledir. Bundan ötürü Anadolu hala dostların ümidi ve düşmanların hedefidir. Zira sen bir toparlanabildiğin, milli şuur ve kültürünü kurtardığın, ilim ve tekniğini kurduğun zaman bu cevherlerinle yine eski kudretini ihya edeceksin. Yerli - yabancı düşmanlarının telaşı, artık uyanmaya başladığın, tehlike kaynaklarını gördüğün ve bütün tahrip vasıtalarına rağmen yine de sinenden sağlam aydın vatan evlatlarını, cepheye sürdüğün içindir. Sen artık manevi bütün silahlarıyla devam eden Türkiye meydan muharebesine girmiş bulunuyorsun.
Yunanistan senin bütün abidelerini tasfiye ettiği halde sen, kendi vatanında Yunan ve Hristiyan uydurma mukaddes makamları ihdas ediyor; aslı olmayan ziyaretgahlar yaratıyorsun; buna mukabil milli - dini ecdat türbelerini kapatıyor; bir çoğunun toprağa gömülmesine seyirci kalıyorsun. Böylece bu yurdu vatan yapan tapu senetleri iptal ve yerlerine yabancılara tapu ferağlarında bulunuyorsun. Bu zihniyetle de Hazreti Peygamberin tebşirine mazhar olan Koca Fatih'in milletine emanet ettiği Ayasofya hala Müslümanların ibadetine açılamamış; orada 500 yıl okunan zafer dualarına hala başlanamamıştır.
Nitekim bir kısım Jön - Türkler Sultan Hamid'i yıkmak maksadı ile, 1897'de, Türk - Yunan (Teselya) harbi esnasında, Paris'te çıkan Meşveret gazetesinde Yunanlıların zaferine hizmet eden yazı ve makaleler yazıyorlar; Büyük devletlere Osmanlı imparatorluğu aleyhinde müdahaleye, halkı ve orduyu da ayaklanmaya davet ediyorlardı. Bizzat Jön - Türklerden kalan vesikalar bu hıyanetlerin çeşitli ve utanç verici örneklerini de açıkça meydana koymuş ve ibret verici hatıralar bırakmışlardır.
142 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.