Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Türkiye'de Siyasi Buhranın Kaynakları

Osman Turan

Türkiye'de Siyasi Buhranın Kaynakları Sözleri ve Alıntıları

Türkiye'de Siyasi Buhranın Kaynakları sözleri ve alıntılarını, Türkiye'de Siyasi Buhranın Kaynakları kitap alıntılarını, Türkiye'de Siyasi Buhranın Kaynakları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tarih büyük insanların büyük dâvaları, büyük dâvaların da büyük insanları yarattığını göstermiştir. Gerçekten imân ve mefkûre ile yetişen nesillerin hem kendilerini, hem de milleti ve insanlığı yükseltmeleri ilmî ve tarihî bir hakikattir.
Sayfa 210 - Ötüken
Bâzı Avrupa memleketlerinde yabancı ve hattâ yerli talebeye, hazırlık mahiyetinde böyle bilgi ve dil tahsili yapıldığı da görülmüştür.
Reklam
Bu perişan duruma rağmen hükümetler mütemadiyen lise, yüksek mektep ve Üniversite açmak gayretine düşmüş; memleket bu anlayışsız gayretle ilim ve irfana kavuşacak yerde gittiçe manevî anarşiye boğulmuştur.
İlim ve fikir yerine bazen basit nakilciliğin veya safsatanın galip geldiği, memleket ihtiyaçları yerine moda, taklit ve menfaatlerin hüküm sürdüğü Üniversiteleri böylece onbinlerce Türk çocuğunun zekâ ve imânına mezar olmaktadır.
Zira liselerden gelen talebe zayıf da olsa Üniversitenin bunları ilim ve ihtisas yapacak bir seviyeye getirmesi, gerekirse ihzarî sınıflar ihdas ederek kendi sistemini devam ettirmesi imkânsız değildir.
Reklam
BUGÜN Türkiye'de Üniversite ve yüksek mekteplerin ilim, ihtisas, kültür ve mefkûre bakımından zayıf aydınlar yetiştirdiği, ideolojik sapıklığın yayılmasına diplomalı unsurlar eklediği ve bu sebeple de memleketi ağır yük ve meseleler karşısında bıraktığı bir gerçektir.
Bu durum kitle hâlinde kifayetsiz bir liseli ordunun Üniversitelere hücum etmesine ve tahsil seviyesinin düşmesine geniş bir tesir etmiştir. Lâkin yüksek tahsilin gayeye uygun bir seviyeye ulaşamamasında ve memlekete elverişli unsurlar yetiştirememesinde asıl mes'uliyetin devlete ve Üniversiteye ait olduğu da aşikârdır.
Türkiye gibi gelişmemiş ülkelere mahsus bir meziyet
Güdümlü demokrasi kendi görüş ve menfaatlerini milli iradenin tecellisiyle uzlaştıramayan ve diktatörlük kudretine sahip bulunmayan kimse ve zümrelerin eseridir.
Reklam
Bir rivayete göre İmâm-ı A'zam Hacda dua ederken hatiften gelen bir ses onu «Kılıç Türklerin elinde bulundukça senin mezhebine zevâl yoktur» müjdesi ile tebşir etmişti. Zaten tarih de Türklere «İslâm'ın kılıcı» (Seyf ul-İslâm) unvanını vermiştir.
Tarihe Hak, adalet ve insanlık cihâdiyle geçen bu masum millet elbette kendisini de şer kuvvetlerden kurtaracaktır.
... Gerçekten aydınları çürütmek için girişilen fesadın kâfi gelmediğini gören bozuk maarif ve üniversite tahsiline rağmen yine milletimizin sağlam münevverler yetiştirdiğini anlayan yıkıcı unsurlar zoraki sınıf mücâdelesi ve ideolojik husumet cepheleri yaratma gayretlerinden sonra da mezhep ve etnik nifak yollarını körüklemeğe girişmiş: Türkiye' de bu hâinâne emeller için yine sapık aydınlar bulmuştur. Tarihinde yabancı dinleri himaye etmekle ve mezhep mücadelesine imkân vermemekle mümtaz olan Türkleri Sünni-Alevi nifakına düşürmek, millet ve vatan birliği şuûru ile cihâd yapmış bir memleketi etnik parçalara ayırmak için, yerli-yabancı, unsurların giriştikleri fesâd tersine medeniyet anlayışının yarattığı manevî buhranın ne derece bir bozgunculuğa inkılâp ettiğini gösterir. Bu korkunç manzara Türkiye' de ruhun ve yüksek manevî değerleri kaybetmiş, materyalist hastalıklar içinde akıldan mahrum bir müvevver zümrenin çılgın veya intihar yolunda bulunduğunu meydana koymuştur.
Sayfa 17
Emr-i bülendsin ey Ezân-ı Muhammedî! Kâfi değil sadana Cihân-ı Muhammedi; Sultan Selim-i Evveli râmetmeyüp ecel, Fethetmeliydi âlemi şân-ı Muhammedi. Yahya Kemal Beyatlı
142 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.