Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türkiye’de Yahudi Hıristiyan Savaşları

Orhan Gökdemir

Türkiye’de Yahudi Hıristiyan Savaşları Sözleri ve Alıntıları

Türkiye’de Yahudi Hıristiyan Savaşları sözleri ve alıntılarını, Türkiye’de Yahudi Hıristiyan Savaşları kitap alıntılarını, Türkiye’de Yahudi Hıristiyan Savaşları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gökalp’in esin kaynakları arasında saydığı Mustafa Celaleddin Paşa’nın da Konstantin Borzecki adını taşıyan bir “Leh asilzadesi” olduğunu hatırlatıp, o ünlü teoriyi hatırlatalım: “Türkçüler Türk değildir!”
Sayfa 57 - Destek Yayınları, 2012Kitabı okudu
Helenist Marx
Her filozof, çağının çocuğudur; ancak hiçbir filozof, çağının yanılgısını paylaşmaktan kaçıp kurtulamamıştır. Marx da, öncüsü Hegel gibi saf bir Helenisttir; çünkü o da “Herkesin ta iliklerine kadar, Yunanistan’ın kesinlikle Mısır’dan farklı ve üstün olduğunu hissettiği bir çağda yaşıyordu.
Sayfa 33 - Destek Yayınları, 2012Kitabı okudu
Reklam
Marx "Yahudi Sorunu" nda: "Yahudilik burjuva toplumunun kemale ermesiyle zirvesine ulaşır. Burjuva toplumu ise kemaline ancak Hristiyan dünyasında ulaşır. Hristiyanlık Yahudi dininin en yüksek fikridir; Yahudilik ise Hristiyanlığın günlük hayattaki pratik uygulanışıdır.”24 Öyleyse, Yahudiliğin toplumsal kurtuluşu için, toplumun Yahudilikten kurtulması gerekir." demektedir.
Sayfa 43 - Destek Yayınları, 2012Kitabı okudu
2 Kasım 1918 gecesi Talat, Enver ve Cemal paşaların eşliğinde, vali ve polis müdürü Bedri, Azmi, Dr. Bahattin Şakir, Dr. Nazım ile Dr. Rüsuhi Bey bir Alman torpidosuna binerek Karadeniz’e açılmışlardır. Sivastopol’a çıkan yolcular, geride Enver’i bırakarak Berlin’e doğru harekete geçmişlerdir. Çoğu için bu yolculuğun geri dönüşü yoktur. Çünkü artık kaderleri ile baş haşadırlar ve Ermeniler, öldürmek üzere her birinin peşindedir.
Sayfa 79 - Destek Yayınları, 2012Kitabı okudu
Selanik, Osmanlılar tarafından Türkleştirilmek istenmemişti; ancak Yunanlılar burayı Yunanlılaştırmak için harekete geçince Yahudiler için sıkıntılı günler de başlamış oldu. 1914’ten önce, Yahudiler ve dönmeler “Helenizm”in kendileri için bir tehdit olduğunu yaşayarak görmüşlerdi.
Sayfa 70 - Destek Yayınları, 2012Kitabı okudu
Türkçülüğün, büyük ölçüde Batı sömürgeciliğinin bir ürünü olduğu unutulmamalıdır. Başlangıçta bu fikirlerin önemli kaynaklarından biri Şarkiyatçılığın icadı olan “Türkoloji” bilimiydi. “Türkiye” adlandırması da Avrupa’ya giden öğrencilerin orada öğrendiği bir şeydi. “Bu yeni fikirlerin Türklere ulaştığı bir kanal, dışarıya gönderilen
Sayfa 105 - Destek Yayınları, 2012Kitabı okudu
Reklam
Yahudi bankerlerinin silinişi ise en çok Ermeni sarrafların önünü açmıştı; Yahudilerin düşüşü, Ermenilerin yükselişi anlamına geldi. Uluslararası ticarette ise liderlik Rumların elindeydi. Birbirlerine diş bilediklerini ve kin biriktirdiklerini artık biliyoruz. Gerisini “Semitik” bir kaynaktan izliyoruz: “Art arda gelen bu rejim değişiklikleri, Türk-Yahudi ilişkilerinde bir değişim yaratmamıştır. Osmanlı Devletinde, Türk-Rum ve Türk-Ermeni ilişkilerinin aksine, Türk-Yahudi ilişkilerinde daima egemen olan şey ‘güven duygusu’ olmuştur. II. Abdülhamid, uyguladığı baskılar dolayısıyla, Rumlar ve özellikle Ermeniler tarafından, sık sık suçlanmış; fakat Yahudiler, Sultan’dan herhangi bir şikâyette bulunmamışlardır.
Sayfa 276 - Destek Yayınları, 2012Kitabı okudu
Dünyadaki en kalabalık Yahudi nüfusu barındıran Rusya, Yahudileri büyük bir baskı altında tutuyordu. Almanya ise siyonizmi Orta Doğu’da ilerlemek için bir kalkan olarak kullanmaya çalışıyordu. Siyonistler, Almancayı resmî dil yapmayı kabul edecek kadar Almancıydılar. İngiliz ve Fransızlar ise Osmanlı ticaretini kontrol eden Rum ve Ermenilere yakındılar. Her iki Hristiyan halkın tüccarları da, bu iki devletin ticari ortaklarıydı. Osmanlı İmparatorluğu, İttihat ve Terakki’nin oldubittisiyle Rusya’ya saldırdı. Saldırı ile birlikte büyük Hristiyan tasfiyesi de başlamıştı; bunu, “yeni başlangıça uygun sayabiliriz.
Sayfa 280 - Destek Yayınları, 2012Kitabı okudu
Doğan Avcıoğlu şöyle anlatıyor: “Herzl tehdit, rüşvet ve sermaye getirme silahlarını kullanır. İmparatorluğun mali işlerini yöneten Osmanlı Bankasını toptan satın almak ve bu yoldan Hamid üzerinde baskı yapmak tehdidini, inandırıcı biçimde sahneye koyar. Osmanlı Bankası idarecilerine verilecek 50 milyonluk bir garanti ile Türkiye’ye akan musluklar kesilecektir. Tehdit etkili olur. Abdülhamid’ “pazarlık” hakkında şunları söylüyor: “Para kuvveti her şeyi yapar. Onlar bugün hükümet teşkil edecek değiller ya, bu bir mukadimedir. Gaye ve emeldir. Şimdi işe başlayıp birçok sene, hatta bin sene sonra maksatlarına muvaffak olabilirler ve zannederim olacaklardır da.” Yani Abdülhamid’in Yahudilere yönelik katı bir tutum içinde olduğunu söylemek mümkün değildir.
Sayfa 60 - Destek Yayınları, 2012Kitabı okudu
Kral Amanhotep ile Amon rahipleri arasında bir savaş çıkmıştır ve rahiplerin iktidarını kırmak isteyen Amanhotep, devrimde kararlıdır. Devrimci Firavun o kadar kararlıdır ki tapınmayı yasakladığı eski Tanrı Amon’u çağrıştıran ismini değiştirip Ikhanaton yapmıştır. Gerisini Freud’dan izleyelim: “...devrimci firavun, kötü gözle bakılıp aşağılanan Tanrının adını yalnız kendi adından değil, ne kadar yazı varsa hepsinden, hatta babası Amenhotep Ill.’ün bile adından silip atmıştır. İsmini değiştirdikten kısa bir süre sonra Amon un egemenliği altındaki Theb’den ayrılan İkhnaton, Nil’in aşağılarında kendisine yeni bir başkent kurmuş ve adını İkhataton (Aton’un ufku) koymuştur.”34 Bugün, devrimin başkentinin kalıntılarının bulunduğu yeri Tellel- Amarna olarak biliyoruz. Freud, İkhnaton’un, çok tanrıcılığın izlerini hemen her yerde takip ettiğini, tapınakların kapatılıp ayinlerin yasaklandığını, eski anıtların gözden geçirilip çoğul tanrı sözcüğü geçen her noktanın kazındığını not ediyor.
Sayfa 50 - Destek Yayınları, 2012Kitabı okudu
Reklam
“Phoinikeia grammata”Fenike yazısı'nın 22 harfi bütün alfabelerde aynı
M.Ö. IX. yüzyıldan itibaren, Fenike kökenli alfabe yazısı Akdeniz çevresinde de yayıldı ve onu birkaç imi değiştirerek ya da birkaç im ekleyerek kendi dillerine uyarlayan Batılı haklarca yavaş yavaş benimsendi.” Bugün Fenike alfabesinin 22 harfi hemen bütün alfabelerde küçük değişikliklerle korunmaktadır. Herodot harflere “Phoinikeia grammata”, yani Fenike yazısı demektedir.
Sayfa 46 - Destek Yayınları, 2012Kitabı okudu
Yahudilerin en büyük düşmanı Çarlık Rusyast'ydı ve Alman Ordusu onu parçalamaya çalışıyordu... Berlin’deki Siyonizm merkezi kendisini dünya hareketinin karargâhı olarak görüyordu ve üyeleri, Yahudilerin ve Müslümanların, Almanların koruması altına alınmasını istiyorlardı. Yahudi toplumunun da etkisiyle, savaşta Türkiye’nin Almanların yanında olduğu sanılıyordu.
Sayfa 131Kitabı okudu
Yunanistan’ın üyeliğinin ‘AvrupalIların yaklaşık üç bin yıllık Yunan mirasınaolan kültürel ve siyasal borçlarının geri ödenmesi’ olarak görüleceğini belirtmişti.”265 Tahkim edilmiş olduğunu biliyoruz. İşte 1830’lu yıllarda bir köy olan Atina’nın bir başkent haline gelmesinin öyküsü budur.
Sayfa 293 - Destek Yayınları, 2012Kitabı okudu
Osmanlı İmparatorluğu yıkılırken Yahudiler geriliyor, Yunanlılar ise ilerliyordu. Yunanlılar ticari avantajlarını siyasi avantaja çevirmesini de becerdiler. Osmanh Devleti'nin önemli mevkilerini artık Yahudiler değil, Helenler tutuyordu. Fenerliler iktidardaydı. Diplomasi 1699 Karlofça Antlaşmasından, 1821’deki ayaklanmaya kadar hemen hemen Helenlerin yönetimindeydi. Ticaret aracılığıyla Helenleştirdikleri Balkanları, siyasal olarak da kontrol edebiliyorlardı.
Sayfa 258 - Destek Yayınları, 2012Kitabı okudu
Munis Alp (Moiz Kohen) ise “Vatandaş Türkçe Konuş” kampanyasının mucitlerinden biriydi. Ermeni ve Rum yurttaşlarımızı hedef aldığı kesindir. Ama insan, böyle birinin ikinci dili için bu kadar çırpınmasını anlayamıyor. Vatandaş Türkçe konuşsa ne, konuşmasa ne? Demek bu şiddetli “Türkçülük”te, sonradan Türk olmanın şiddeti var.
Sayfa 170 - Destek Yayınları, 2012Kitabı okudu
24 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.