Türkiye'nin 200 Yıllık İktisadi Tarihi
Şevket PamukTürkiye'nin 200 Yıllık İktisadi Tarihi Gönderileri
Türkiye'nin 200 Yıllık İktisadi Tarihi kitaplarını, Türkiye'nin 200 Yıllık İktisadi Tarihi sözleri ve alıntılarını, Türkiye'nin 200 Yıllık İktisadi Tarihi yazarlarını, Türkiye'nin 200 Yıllık İktisadi Tarihi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İşte tam da bu noktada devletin kimlerin elinde olduğu, bu kesimlerin çıkarlarının iktisadi gelişme yönünde olup olmadığının sorulması gerekiyor. Devlet politikalarının ve kurumların oluşmasında ülke dışındaki güçlerin etkili olduğu, örneğin bir ülkenin sömürge konumuna düştüğü durumlarda ise, devlet politikaları iktisadi gelişme yerine ülke dışına kaynak aktarımını hedefleyebiliyor, kurumlar da ülke içinde birikim ve iktisadi gelişme yerine ülke dışına kaynak aktarımını kolaylaştıracak yönde biçimlendirilebiliyor. Örneğin 19. yüzyıldaki ve 20. yüzyılın ilk yarısındaki örneklere bakıldığında, sömürge yönetimlerinin sanayileşmeye destek sağladıkları pek görülmüyor, sömürge yönetimleri bağlı bulundukları ülkenin çıkarları doğrultusunda açık ekonomi koşullarını ve tarımda uzmanlaşmayı tercih ediyorlar.
Sayfa 49 - RemziKitabı okuyor
Toplam nüfusunun yarısından fazlasını oluşturan kadınların büyük çoğunluğunun evlerinin dışında çalışmadığı bir ülkenin orta gelir tuzağını aşabilmesi çok zor.
Sayfa 351Kitabı okudu
İnsani gelişim endeksi
Son yıllarda iktisadi gelişmeyi izlemek üzere kişi başına gelir dışında en yaygın olarak kullanılan ölçüt, insani gelişme endeksi. İnsani gelişme, insanların ve toplumun seçeneklerinin genişlemesi ve böylece çalışmak zorunda olmadığı zamamı da artırarak daha özgür bir biçimde yaşayabilmeleri, yeteneklerini diledikleri biçimde kullanabilme özgürlüklerinin artması olarak tanımlanıyor. İnsani gelişme endeksi kişi başına gelirin yanı sıra, eğitime ve sağlığa eşit ağırlık veriyor.
İktisadi Gelişme ve Büyüme Arasındaki Fark
Ancak gelir artışları ya da iktisadi
büyüme, iktisadi gelişme ile aynı șey değildir. Ekonomilerin başarısını
değerlendirirken üretim ve gelirin yanı sıra insanların refahını, yaşam
kalitesini, gelir bölüşümünü, sağlığı, eğitimi ve değişen çevre koşullarını da dikkate almak gerekir. Örneğin gelir artışları eşitsiz bölüşülüyorsa veya insanların sağlığı giderek bozuluyorsa, kişi başına gelir
artarken kişi başına ve toplumsal refahın azalabileceğini de kabul
etmek gerekiyor.
Gelir eşitsizliği
"Bugün ülkeler arası gelir eşitsizlikleri ülkelerin içindeki gelir eşitsizliklerinden çok daha fazla. Oysa 200 yıl önce bunun tam tersi geçerliydi, ülkelerin içindeki eşitsizlikler daha fazlaydı."
1970 darbe ve koalisyon hükümetleri sırasında, iktisat politikası giderek kısa vadeli hedeflere odaklandı. Ekonomide başarı için daha yüksek teknoloji ile daha rekabetçi çalışan yapılar oluşturmak yerine, devlete yakın durmak ve devletten destek almak daha önemli oldu.
Sayfa 251Kitabı okudu
Demokrat Parti hükümetlerine yöneltilen bir eleştiri , ekonomi yönetiminde eşgüdüm ve uzun vadeli bir perspektifin yokluğuydu. Ekonomide hesap kitap unutulmuş, günü kurtarma çabası, seçmene şirin gözükme hevesi ağır basmıştı.
Sayfa 235Kitabı okudu
Devlet kesiminin yatırımların yarısından fazlasını demiryolları ve diğer ulaştırma projelerine ayırması , hükümetin ülkeyi bütünleştirme arzusunu yansıtıyor. Buna karşılık , toplam devlet yatırımlarının sadece dörtte birinin ve GSYH’nin yüzde 2’sinin sanayileşmeye ayrılmış olması , devletçilik dönemindeki sanayileşme hamlesinin sınırlı kaldığını gösteriyor.
Sayfa 190Kitabı okudu
1980 sonrasında ağırlık kazanan ve ekonomideki önemi artan kurumlardan biri tarikatların, dini cemaatlerin oluşturduğu ağlar oldu. Türkiye'de dini cemaatlerin oluşturduğu ağların ekonomik ilişkiler de kullanılması 1970'lere, hatta daha öncesine gider.
Sayfa 313Kitabı okudu
Neoliberal çağında gelir eşitsizliğinin ve yoksulluğun artmasının en önemli nedenlerinden biri de orta hızdaki iktisadi büyümeye karşın istihdamın yavaş artmasıdır. Sanayide emek verimliliğinin hızlı artması istihdam olanaklarını sınırlıyor. Pek çok başka ülkede olduğu gibi, Türkiye'de de 1980 sonrasında imalat sanayisinde üretim artarken, istihdam fazla artmadı.
Sayfa 294Kitabı okudu
24 OCAK KARARLARI
24 Ocak kararlarının temel amaçları kısa vadede ödemeler dengesini iyileştirerek ve enflasyonu düşürerek istikrar sağlamak, uzun vadede ise piyasaya daha fazla ağırlık veren ve dışa, özelikle de ihracata yönelen bir ekonomi yaratmaktı.
Sayfa 265Kitabı okudu
Türkiye ekonomisi tarihinin en yüksek büyüme hızlarına 1950-1980 döneminde ulaştı. Elverişli dünya koşulların da desteğiyle bu dönemde kişi başına gelirdeki artış hızı yılda yüzde 3'ü aştı.
Sayfa 255Kitabı okudu
Dünya ekonomisinde 1960'lardaki olumlu eğilimler ve artan refah, 1970'lerde yerini istikrarsızlıklara ve dünya petrol bunalımının da etkisiyle ciddi bir bunalıma terk etti.
Sayfa 241Kitabı okudu
1914-1950 yılları dünya ekonomisi için güçlükler ve sorunlarla dolu bir dönem oldu.
Sayfa 209Kitabı okudu