Bilenler bilir, Çengelköy'de yıllardır bulunan bir sokak kitapçısı var. Bu kitabı da orada gördüm. İsminden ve içeriğinden dolayı merak edip aldım.
Mizah dediğimiz şey çok değişik. Bazen geçen sene güldüğümüz şeye -film repliği, karikatür, stand up- "bunun neresine gülmüşüm" dediğimiz oluyor. Bu yüzden üstünden zaman geçmiş mizah öğelerine temkinli yaklaşıyorum. Ancak bu kitap 2005 yılında basılmasına rağmen "hala" güldürebiliyor.
Kapağında "stand up tadında" ifadesi var, kesinlikle bu havada kitap. 2010 yıllarındaki "caps" havasında da diyebilirim.
Bu kitabı okurken kendinizi, çevrenizi ve yaşantınızdan çokça an göreceksiniz ve her kendinizi gördüğünüzde de gülümseyeceksiniz.
"Zippo çakmaklarda kullanılan gaz uçak benziniymiş..." bilgisi bile, cakmağa da, o gazın kokusuna da verdiğimiz önemi arttırdı... Uçağa binemesek bile, yakıtı elimizdeydi, kokusu burnumuzdaydı...
Her Türkçe öğretmeninin görevi, sınırsız düşünme gücünü kullanmayı, kelimelerin arasında kaybolmayı öğretmekken çocuklara, onlar ne yaptılar?.. Ne yapıyorlar hâla?.. Kompozisyon sınavlarında, "giriş, gelişme, sonuç" bölümlerine, kağıdın temizliğine, sağdan-soldan üç santim, yukarıdan-aşağıdan dört santim boşluk var mı, buna baktılar, not bu tuhaflığa göre verildi... Bu uygulamaya devam ediyorlar "yönetmelik" saçmalı-
ğımı bahane göstererek... Biri farklı olamaz mıydı Türkçe öğretmenlerimin?..
~ İletki, gönye , pergel gibi araçlar kullanılmasa da öğrencilere aldırılır .
~ Bir öğrencinin, öğrencilik hayatı boyunca bir silgiyi silmek eylemini gerçekleştirerek bitirmesi mümkün değildir.
Bütün silgiler bitmeden kaybolmaya programlanmıştır .