Tarih zevk veren bir bilgi birikimidir. Kronoloji hiç sevmem demeyin, kronolojiyi sevdirecek mukayeseler vardır. Keza kronoloji sevmek için kronoloji ezberlenmez, onu ehl-i hamakat yapar. Mühendislikte bile rakam ezberlenmez, mutlaka bu rakamların tadına varmak için karakökünü alırsınız, çarpım cetveli ile başlarsınız.
Kronoloji sevmek için ise senkronoloji yapmak zorundasınız. Senkronoloji nedir, eş zamanlama: yani 495'te ne oluyor? Roma İmparatorluğu parçalanıyor, peki öbür tarafta ne oluyor? Sasaniler İran'ında Orta Asya'da kim var? Türkler ve Göktürk İmparatorluğu var. Biraz daha ilerlerseniz işte 622'de Hz. Muhammed hicret ediyor. Bizans'ta kim var? Herakles sülalesi İranlılarla kavga ediyorlar; onlar ortalığı altüst ediyor ve arada Göktürk Kağanı Bumin Han Bizans'la temasa geçiyor. Böyle bakmaya başladığınız zaman o sıkıcı bulutların arkasındaki tarih, kapı komşunuz olmaya başlar.
türkler; tarihi özellikleri olan, çok coğrafya değiştiren, aşağı yukarı bir ırkın tarihinde fazla bir süre sayılmayan 1200 yıl içinde bugünkü çin'in iç sınırlarından tuna boyuna kadar gezinen bir kavimdir; yani anadolu'ya gelişimiz 1100'dür aslında. çünkü malazgirt savaşını kazanan sultan alparslan'ın oradan batıya, anadolu'ya gitmeye pek niyeti yoktu. onun gözleri suriye ve mısır'daydı; keza o zamanki dünyada zenginlik ve hakimiyet demek, mezopotamya, suriye, filistin ve mısır demekti. öyle kimse malazgirt'ten öte yerler için uğraşmaya, kan dökmeye fazla niyetlenmezdi
avrupa'daki türkiye'nin oluşumu bitmiştir. 19. yüzyılın sonlarında sınırlar artık tespit edilmişti. bu tarihten itibaren osmanlı imparatorluğu, avrupa'daki topraklarını geri vermiştir. kuruluşundan 200 yıl sonra macaristan'a, tuna'ya yerleşen bir imparatorluk, bu tarihi takip eden 2-3 asır içinde söz konusu topraklarını kaybetmiştir.
ama şu da bir gerçektir ki; dört asrı, bazı yerlerde ise 5-5,5 asrı bulan osmanlı hakimiyeti, avrupa kıtasının orta ve güneydoğu kısımlarına, hatta kuzeye doğru gelişen bölümlerine doğru damgasını vurmuştur
anadolu'da malazgirt'ten önce de bazı türk akınları olduğu anlaşılıyor. nitekim 1071 kesin bir tarih olmaktan çok, bu olayın adının konduğu zirvedir. demek ki anadolu, esas itibariyle 11. asır sonlarından itibaren ve 12. asır boyunca türkleşmiştir. tabii ki bu konuda kesin tarihler tespit etmek çok zordur. kesin olan bir şey var ki, o da bizim kaynak kullanamadığımızdır. dahası maalesef türk tarihçiliğine ilişkin gürcü, ermeni, bizans, iran ve o asırların italyan kaynaklarını, özellikle de papalık arşivini bilmiyoruz