Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

akarsu

hıncından, çaresizliğinden yumruklarını sıkar, şakaklarını sıkar, bazen de duvarları yumruklar bu mavi gözlü, sarı saçlı adam. hayallerinde, böyle anlarda karşısında daima, istanbul'un boğaziçi'ne hâkim bir tepesinde, yıldız sarayı'nın bir penceresinde boğazdan püfür püfür esen serin rüzgârlara kendini vermiş o müstebit padişah canlanır. evet, yıldız sarayı bir kale gibidir. salonlar yaldızlı, bahçeler birer cennet, rüzgârlar ruhu sakinleştiricidir. kapısında uşaklar sürü sürüdür. ama memleket yanıyor. memleket kan, ateş ve sefalet içindedir. devlet ve millet hem birbirleriyle, hem kendi içlerinde kıran kırana boğuşmaktadırlar. askeri, jandarması, ağası, eşkiyası, eşrafı, zalimi ve mazlumu ile bütün ülke boğaz boğaza, nefes nefesedir. kocamış bir idare, çökmüş bir ordu, çürüyen bir donanma, tamtakır bir devlet hazinesi, müflis ve dilenci olmuş bir hükümet... nihayet yolsuz, mektepsiz, hastanesiz, fabrikasız, asayişsiz, emniyetsiz bir vatan
Reklam
akarsu tekrar paylaştı.
30 Ağustos 1922, yıllarca savaşmaktan yorgun düşmüş bir ordunun var gücüyle ayağa kalktığı ve kanının son damlasına kadar savaşarak kazandığı zaferin tarihidir.
dünya kurulduğundan beri yazılan tarih kitaplarında, hiçbir liderin kendi şahsi menfaatlerini düşünmeden ölümü göze alarak ülkesi için kurtuluş mücadelesi verdiğini yazmaz. yine hiçbir tarih kitabının sayfalarında bir lidere bu kadar çok suikast teşebbüsünde bulunulduğuna rastlayamazsınız tarihte birçok lidere defalarca suikast girişiminde bulunulduğu bilinmektedir. ancak bir lider düşününki, 1 değil, 3 değil, 5 değil, tam 41 defa suikast teşebbüsünde bulunulsun. bu suikast teşebbüsleri şimdiye kadar elde edilen belgelere göre tespit edilenlerdir. yabancı devletlerin gizli askerî arşivleri açıldıkça, Mustafa Kemal Atatürk'e yapılan kim bilir daha ne suikast teşebbüslerini öğreneceğiz.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"sorguları yapıldıktan sonra bunlardan birini yanıma çağırdım. odada kimse yoktu. kendisine sordum: - sen Mustafa Kemal'i öldürecekmişsin öyle mi? - evet! dedi ben yine sordum: - Mustafa Kemal, ne yapmış ki onu öldürecektin? - fena bir adammış da... memlekete çok fenalık yapmış! sonra, bize onu öldürmek için para vereceklerdi! - sen Mustafa Kemal'i tanıyor musun? -hayır! - o halde, tanımadığın bir adamı, nasıl öldürecektin? - geçerken işaret edecekler, "Mustafa Kemal, işte budur!" diyeceklerdi. biz de öldürecektik. o zaman cebimden tabancamı çıkararak, kendisine uzattım: - Mustafa Kemal benim! haydi, al eline tabancayı... öldür! dedim. herif benden bu karşılığı alınca yıldırımla vurulmuş gibi oldu. bir süre şaşkın şaşkın yüzüme baktıktan sonra dizüstü kapanarak hüngür hüngür ağlamaya başladı."
akarsu
Bir kitabı okumaya başladı
Atatürk'e Yapılan Suikastlar
Atatürk'e Yapılan SuikastlarAli Kuzu
9.5/10 · 23 okunma
Reklam
bir özlemdi; bir özlem ki, onu ne bu dünyanın tüm parıltısı silip yok ediyor, ne de hayatın akışı örtüyordu
- peki önyargının sizi kör etmesine izin verdiğiniz olmaz mı? + umarım olmaz. - görüşlerini hiç değiştirmeyenlerin ilk başta doğru yargı­ya varmaları bilhassa zorunludur
akarsu
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Bir Zanaatla Beklenmedik Karşılaşma
Bir Zanaatla Beklenmedik KarşılaşmaStefan Zweig
7.6/10 · 6,5bin okunma
1.866 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.