Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türkoloji Eleştirileri

Talat Tekin

Türkoloji Eleştirileri Sözleri ve Alıntıları

Türkoloji Eleştirileri sözleri ve alıntılarını, Türkoloji Eleştirileri kitap alıntılarını, Türkoloji Eleştirileri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yeri gelmişken vurgulamak gerekir ki bilimde ideolojik eğilimlerin veya duyguların etkisinde kalmak bağışlanmaz bir hatadır.
Sayfa 56 - Dil Bilimi Açısından Türkçe Gramerler.
Sayın Ergin'in Çuvaşça ile Yakutçayı "lehçe" sayması ne kadar yanlış ise bunlar dışındaki Türk dil ve lehçelerini "şive" olarak adlandırması da o ölçüde yanlıştır. Bir kez "şive" teriminin Türk dil bilimindeki anlamı "lehçe" veya "dialect" değil accent'dır. Accent ise sadece ve sadece bir dilin farklı söyleniş (telaffuz) biçimidir. (Karadeniz şivesi, Kastamonu şivesi vb. gibi). Aslında konuşma türleri (varieties of speech) sınıflamasında accent veya şive'nin yeri yoktur. Dil bilimine göre konuşma türleri şunlardır: 1. Birey diyalekti (idiolect), 2. Ağız (subdialect, Mundart, govor), 3. Lehçe veya diyalekt (dialect), 4. Dil (language, Sprache, yazık). Bunlar dışında bir konuşma türü yoktur.
Sayfa 25 - Dil Bilimi Açısından Türkçe Gramerler.
Reklam
Ergin'in Çuvaşça ve Yakutçayı "lehçe" olarak tanımlaması Türk dil bilimi verilerine ve genel dil bilimi ilkelerine aykırıdır; çünkü bunlar "lehçe" yani "dialect" değil, fakat birer "dil"dir, çünkü ne Çuvaşça ile Yakutça arasında ne de bunlarla öbür Türk dilleri arasında karşılıklı anlaşılabilirlik (mutual intelligibility) yoktur. Sayın Ergin, bu iki Türk dilini "lehçe" olarak tanımakla hocası (benim de hocam) Prof. Reşit Rahmeti'nin etkisinde kalmış, daha doğrusu bu etkiden kurtulamamıştır. Sayın Banguoğlu, böyle bir etki altında bulunmadığı için Çuvaşça ile Yakutçayı, doğru olarak, "dil" saymıştır.
Sayfa 25 - Dil Bilimi Açısından Türkçe Gramerler.
Bir Türkolog her şeyden önce iyi bir dilbilimci olmak zorundadır.
1. Baskının Önsözü.
Ana Türkçedeki birincil uzun ünlüler bugün üç Türk dilinde (şivesinde değil!) Türkmencede, Yakutçada, Halaççada yaşamaktadır.
Sayfa 69 - Yazı Yazmak "Günah İşlemek" Değildir.
Yabancı asıllı karşılığı ile "eş anlamlı" sanılan birçok kelime gerçekte öyle değildir. Dilbilimcilerin dedikleri gibi, "Dilin canlı söz hazinesinde gerçekten eş anlamlı kelimeler yoktur." Eş anlamlı oldukları sanılan kelimeler arasında daima ince bir anlam farkı vardır; bu yoksa bile "kullanış" farkı bulunur. Kullanış farkı da en az ince alınan farkı kadar önemlidir.
Sayfa 116 - Eşanlamlılık ve Kullanış.
Reklam
Reşidüddin'e göre Ergene Kun (Ergenekon) söylencesi Türklere değil, Moğollara aittir. Bu söylence Ebülgazi Bahadır Han'ın Şecere-i Türk adlı eserinde de Moğol türeyiş söylencesi olarak yer alır.
Sayfa 95 - Türklük Kurultayı, Nevruz ve Ergenekon.
Bütün dilci ve dilbilimcilerin Amerikan dilcisi E.H. Sturtevant'ın şu dil tanımı üzerinde birleşmiş olduklarını tereddütsüzce söyleyebiliriz: "Dil, bir insan topluluğu bireylerinin işbirliği yapmalarını ve karşılıklı eylemde bulunmalarını sağlayan keyfi ve nedensiz (arbitrary) bir ses işaretleri sistemidir."
Sayfa 37 - Eski ve Yanlış Bir Dil Anlayışı.
Dil biliminde "bazı kelimelerde", "bazan" gibi belirsiz anlatımların yeri ve değeri yoktur.
Sayfa 29 - Dil Bilimi Açısından Türkçe Gramerler.
Banguoğlu'nun dil tanımı ise şöyledir: "Dil, insanların meramlarını anlatmak için kullandıkları bir sesli işaretler sistemidir." (Giriş, s.9). Hemen belirteyim ki sayın Banguoğlu'nun bu tanımı modern dil bilimi ilke ve yöntemlerine uygundur. Ancak bu tanımda da bir eksiklik vardır. O eksiklik de "sesli işaretler sistemi" ibaresinde "keyfi" sıfatının bulunmamasıdır. Dil, bilindiği gibi, "keyfi (arbitrary) ses işaretleri sistemi"dir; tanımda "keyfi" sıfatına mutlak gereksinim vardır, çünkü aynı nesne, kavram ve hareketlerin adları her dilde başka başkadır. Saussure'ün deyişi ile "Sınırın bir tarafında b-ö-f ses dizisi ile adlandırılan hayvan, sınırın öbür tarafında o-k-s (Ochs) ses dizisi ile adlandırılmaktadır." (Course in General Linguistics, s.68).
Sayfa 24 - Dilbilimi Açısından Türkçe Gramerler.
Reklam
Bugünkü Türkçenin tanımlamalı (descriptive) grameri yazılırken dilde kullanılan alıntıların da dikkate alınması gerekir. Öz Türkçecilik başka, bilimsel olmak yine başkadır.
Sayfa 171 - Bir TDK Yayını Üzerine. (*Ömer Demircan, Türkiye Türkçesinde Kök-Ek Bileşmeleri, 1997.)
Kelimeler bir tanım değil, bir "işaret"tir sadece. Onları etimolojilerini, kökenlerini düşünerek veya hatırlayarak anlıyor değiliz. Söylenildikleri anda ne oldukları anlaşılır.
Sayfa 120 - Eşanlamlılık ve Kullanış II.
Banguoğlu ve Ergin'in vurgu konusundaki en önemli eksikleri vurgunun Türkçede fonemik olduğu, yani anlam farkı yaptığını "vurgulamamış" olmalarıdır.
Sayfa 88
Bilimde ideolojik eğilimlerin veya duyguların etkisinde kalmak bağışlanmak bir hatadır. Bilim nesnel, yani objektiftir, öyle olmak zorundadır.
Sayfa 81
Rüştü Şardağ'ın kitabındaki hatalar üzerine
Sormak gerekir. Arap harfli eski metinleri okuyamayan, ölçüden uyaktan ve edebi sanatlardan haberi olmayan Türkçedeki ünlü uyumunu bile bilmeyen bu yazar ne cür'etle böyle bir antoloji düzenlemeye kalkışmış? Haydi o kalkışmış, cesaret etmiş diyelim; bu yanlışlıklar komedyası İş bankası Kültür Yayınları arasına nasıl girmiş? Bu "kültüre hizmet" değil, kültürün katlidir.
Sayfa 77
17 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.