Bu kitabı daha çok yaşanılan hatıratların okunabilir dilde yazılmış hali olarak yorumlayabiliriz.Halide ablamızın Kurtuluş Savaşı günlerinden bir kesit aldığı dönemsel maceraları içeriyor.Ben tarihi çok sevdiğim için okurken sıkılmadım;ancak çok sürükleyici bir roman arıyorsanız yanlış kitap seçtiğinizi söyleyebilirim.Nutuğu çok severek okuduğum içi bu kitabın ona göre daha az olgu ve daha sürükleyici bir dil içerdiğini,içeriklerinin benzeştiğini ve bu kitabı da beğendiğimi söyleyebilirim. Atatürk'ün özel hayatına ilişkin de bilgiler olması ve bunların birinci ağızdan aktarılması da oldukça güzel.Fikriye Hanım ve Latife Hanım'ın perde arkasını ben zaten çok detaylı biliyordum bu detaylara göre;bu kitapta verilen Atatürk'ün gönül perdesi detaylarına giriş düzeyinde yer verildiğini söyleyebilirim.Genel kültür anlamında bu kitap hakkında öngörü sahibi olabilmek mahiyetinde okunması gerekenler arasında olduğunu düşünüyorum.TARİHSEL OLAYLARA İLGİNİZ YOKSA VE OKUMA ALIŞKANLIĞINIZIN OLUMSUZ ETKİLENME DURUMU SÖZ KONUSU OLUYORSA;BU KİTABA DAHA SONRA ŞANS VERMENİZ MANTIKLI OLABİLİR.
Tarafsız bir adalet hiçbir tarafı ayırt etmemek yüzünü taşır o öyle bir adalettir ki mevki ve taraf tutmadan herkesin müsavi olan hakkını taşır(Willaon 27 eylül 1918 nutku)
Milletler, ırklar daima öldürmek, yakmakla meşgul. Her insanın yüzünde, karşısındakini nasıl öldüreceğini düşünen bir maske var. Bana öyle geldi ki, bu düşünce, edebî insan öldürme insiyakını hissettiriyor. Öldürme insiyakı olmayanlarsa insan cinsine daima bir yabancıydılar. Yüzleri insan, dilleri insan olabilir, fakat kendileri bambaşka bir cinsten idiler. İçimden bir ses, bu cinsten ayrılmak, kurtulmak istiyordu. İçimdeki gayz değil, kin değil, insanlıktan nefretti.
Halide Edip Adıvar Romanında :
- ( Kurtuluş Savaşı- Büyük Taarruz - İzmirin İşgali - İstanbul’un işgali - Lozan Barış - Mudanya Anlaşması ) vb . Anlatması
Mustafa Kemal Atatürk ü bu kadar güzel betimlemesi . Milli mücadeleyi Türklerin zaferini daha nasıl güzel yansıtabilirdi diye düşünüyorum . Çok büyük bir heyecanla aynı zaman da tarih bilgimi tazeleyerek o günlerde savaşın içerisinde kendim varmışcasına okudum . Yeri geldi kendi kendime ekleme yaptım ben olsam şöyle derdim verilen cevaplara içimden ne güzel söylemiş gibi tabirler kullandım yani kitap beni aldı götürdü . Ah keşke bende Mustafa Kemal Paşa yı Erzurum kongresi sonrası Milli mücadele sınırları içerisinde görmüş olabilseydim . Teşekkürler Halide Edip Bir Türk kadınının gücünü bir kez daha gösterdiğin için ve bize çok güzel anılar bıraktığın için …
"Hürriyet denilen şey, biliyoruz ki, tıpkı aşk gibi her gün yeniden kazanılması gereken bir şeydir. Nasıl her gün aşk istersek ve aşkı kaybedersek hürriyeti de öyle ister ve kaybederiz. Hürriyet kavgası hiçbir zaman bitmez, alanı hiçbir zaman sükûn bulmaz.”
"Mustafa Kemal Paşa'ya doğru, kalbimde mutlak bir hürmetle gittim. O mütevazı odada, bütün gençliğin bir millet yaşasın diye ölmeyi göze alan kararını temsil ediyordu."