Oedipus'un efsanesini biliyorsunuzdur. Kral Laios'a kahinin biri eğer oğulları olursa bu çocuğun babasını öldürüp annesiyle evleneceğini bildirir. Olacaklardan korkan kral, o sırada hamile olan eşini de ikna edip, doğan erkek çocuklarının topuğunu şişledikten sonra dağa götürüp ölüme bırakmaları karşılığında bir çobana teslim ediyor. Tabii ki çoban kıyamayıp başka bir aileye verir ve çocuğa 'şiş ayak' anlamına gelen ismini koyar yeni ailesi. Gel zaman git zaman çocuk büyür, kehaneti öğrenir ve gerçekleşmemesi için uzaklara gitmeye karar verir. Yolda dar bir geçitten geçerken küstah bir arabalıyı sinirlenip öldürür. Geldiği şehire de musallat olan canavarı alt edip kraliçenin kocası vefat ettiğinden evlenirler ve çocukları olur. Böylece kehanet gerçekleşmiş olur.
Bu efsane dikkatinizi çekiyorsa benzer bir Aziz Julien hadisesi var hristiyan ögelerle bezenmiş. Sürpriz sonlu. Tarihten ve dinden beslenen ermişlerle, azizlerle, gariplerle ilgili üç hikayesi var Flaubert'in bu kitabında. Fantastik dini diye bir tür varsa dahil edelim.
Siteyi saran Anna Karenina rüzgarında ihmal edilen Madame Bovary'nin yazarını tanıma mahiyetinde okumak isterseniz göz atılabilir.