Nizamülmülk adeta burnundan soluyarak konuşmasını sürdürüyordu:
“Kavurd Bey, artık haddini aşmıştır. Defalarca cennetmekan Sultan Alp Arslan’a isyan etti. Sultanımızın gayretleri sonucunda bu isyanları bastırmayı başardık. Akabinde ise Sultanımız kendisini affederek görevleri iade edildi lakin aşikârdır ki Kavurd Bey iflah olmayacak. Bunu derhal Sultan Melikşah’a bildirmem gerekir.”
Kavurd’un bu girişimi Vezir’i fazlasıyla kızdırmıştı. Çünkü daha evvelki vakalarda da aynı durumla karşılaşmışlardı. Kavurd’un isyanları, Sultan Alp Arslan’ı müşkül duruma sokmuştu. Şimdi de sıra Melikşah’a mı gelmişti?
Vezir Nizamülmülk, izin isteyip Sultanın huzuruna çıkarak, olup bitenleri anlatmak amacıyla sarayda hızlı adımlarla ilerliyordu. Sultanın huzuruna çıkan Vezir hiç vakit kaybetmeden hemen söze girişti:
“Sultanım size önemli haberlerim var.” Melikşah, Nizamülmülk’ün halinden canının sıkkın olduğunu anlamıştı:
“Anlaşılan kıymetli Vezirimin canını sıkacak bir olay olmuş.”
“Evet, Sultanım. Amcanız Kavurd Bey, isyan etmiş ve Rey’e doğru ilerlemekte.”
Melikşah sakindi. Ses tonunu hiç değiştirmeden Vezirine soru yöneltti:
“Bu amcam ne zaman iflah olacak?”
Bu soru üzerine Vezir Nizamülmülk, derin bir nefes alıp cevabını verdi:
“Öldüğü zaman Sultanım, öldüğü zaman.”
Ey zaman, bilmez misin ettiğin kötülükleri?
Sana düşer azapların, tövbelerin beteri.
Alçakları besler, yoksulları ezer durursun:
Ya bunak bir ihtiyarsın, ya da eşeğin biri.
ÖMER HAYYAM
Önemli bir vazife seni bekler Uluç Alp. Bu mektubu al ve Azerbaycan'a git, bilmesin ki burada yazılanların önemi sırtında yılların kökünü taşımış ancak kıyamete değin bir an olsun pes etmemiş şu heybetli dağlar gibidir...
Sultanımızın vermiş olduğu bu kararlar doğrultusunda için hiç mi hiç rahat değildir. Bunca yıllık devlet tecrübemle gördüm ki, bir devletin ayakta kalmasını da güçlü olmasını da sağlayan yegane kurum istihbarat teşkilatıdır...
Sonra bir bakarsın ki kısa bir zamanda başımıza düşman kesilen dostların yerine düşmanlar çöreklenir. Ardından mülkümüzde telafisi imkansız hasarlar vücuda gelir...
İmam Gazali'nin de dediği gibi "İlim adamları olmasaydı, insanlar hayvanlar gibi olurdu. Çünkü âlimler insanları, öğretim vasıtasıyla barbarlıktan çıkarıp, insanlık seviyesine yükseltirler.
“Türkler yeryüzünün en iyi savaşçılarıdır. Türkleri dünya üzerinde yenebilecek hiçbir güç yoktur. Türkleri sadece Türkler yenebilir.”
“O nasıl oluyor, Akman Alp?”
“Hainler beyim, içimizdeki hainler..”
Türk kadınlarının en büyük süsü Türk oluşlarıdır. Onlar süslenmek için elmas veya zümrüt takınmıyorlar, üzerlerinde taşıdıkları o taşları süslemiş ve kıymetlendirmiş oluyorlar. Çünkü her Türk kadını canlı bir inci ve paha biçilmez bir pırlantadır.
LADY MARY WORTLEY MONTAGU
Geçmiş günü beyhude yere yâd etme,
Bir gelmemiş an için de feryat etme
Geçmiş gelecek masal bunlar hep
Eğlenmene bak ömrünü berbat etme.
Niceleri geldi, neler istediler,
Sonunda dünyayı bırakıp gittiler.
Sen hiç gitmeyecek gibisin değil mi?
O gidenlerde hep senin gibiydiler.
Dünyada ne var, kendine dert eyleyecek,
Bir gün gelecek ki can bedenden gidecek,
Zümrüt çayır üstünde, sefa sür iki gün...
Zira senin üstünde de otlar bitecek.
ÖMER HAYYAM