Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Üstad Ali Ulvi Kurucu - Hatıralar 5

M. Ertuğrul Düzdağ

En Beğenilen Üstad Ali Ulvi Kurucu - Hatıralar 5 Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Üstad Ali Ulvi Kurucu - Hatıralar 5 sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Üstad Ali Ulvi Kurucu - Hatıralar 5 kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şan ve şeref,izzet ve kuvvet,hakimiyet ve üstünlük Allah’ındır;Resulü’nündür;mü’minlerindir.Fakat münafıklar bunu bilmezler.
“Evlâdına güvenen kimse; oğlum var büyüyecek, adam olacak, bana bakacak, yaşatacak, gam yemem, kaygı çekmem; oğullarım var, bana kâfidir, diye, Allah'tan fazla evlâd ü ahfâdına güvenen kimse; aynen kum üzerine ev bina etmiş kimseye benzer... Kumla beraber bina da kayar, yıkılır gider..." (Şıh Ahmed Fârisî)
Reklam
Dedemin bir duası vardı: "Oğlum, âhirette aleyhine şehadet edecek şeyler yazma" derdi. Arif Bey merhum, gençliğinde yazdığı gazelleri almış, sobaya atmış... İmanın bir idrâk ânı geliyor; meâlen: "Ağızlarından çıkanları biz kaydediyoruz" âyet-i kerîmesi var: "Habibim! Bugün sahabelerine, yarın ümmetine haber ver, söylediklerini kaydedeceğiz..."
Tam çeyrek asırdır uyuyan nesli uyandır; Dünya sana hasret çekiyor bunca zamandır... Zâlimlere lâyık olan işkenceyi çektir; Mazlûmu da kurtar ki, adâlet bu demektir... Küfrün o kızıl bağrına hançer gibi saplan... Fâtih çıkarak alnını öpsün mezarından... En kahbe çukurlar doludur, bil ki, yolunda, Düşman pusu kurmuş yatıyor sağ ve solunda... (Ali Ulvi Kurucu, Mücâhid, 1951)
Sayfa 161Kitabı okudu
Hak-perestim, arz-ı ihlâs etdiğim dergâh bir, Bir nefes tevhidden ayrılmadım, "Allâh bir"... (Muallim Nâci)
Sayfa 118Kitabı okudu
Korkacak sanki ne var tehlikeden?.. Bırak Allah'a hemen her işini!.. Gider elbette mukadderse giden; Başka bir şey olamaz, sık dişini!.. (Mahmud Cevdet Bey, Tevekkül, 1947)
Sayfa 254Kitabı okudu
Reklam
Rehber sana, Peygamber'in, ey müslüman oğlu! Peygamber'e tâbi' olan insana ne mutlu! Örnek sana, Peygamber'in ashâb-ı güzîni, Onlar gibi candan oku Kur'ân-ı Mübîn'i... Allâh'a dayan, gâyene tevfikini versin, Kur'ân'a sarılmazsan eğer, ye'se düşersin.... (Ali Ulvi Kurucu, Sakın Ye'se Kapılma, 1953)
Sayfa 193Kitabı okudu
Bu uzun mukaddimemden sonra şöyle bir netice çıkarmak isterim: İslâm'ın düşmanlarının inkılâplardan bekledikleri şu idi: Bunca yıldır batılılaşma adına icrâ edilen inkılâp silindiri altında ezilen Türkiye'den hacca gelecek bir kimsenin çıkması şöyle dursun, "Allah" diyen bile kalmayacaktı. Fakat Allah'a hesapsız şükürler olsun ki, bu plân muvaffak olmadı. İnşallah da olmayacaktır. Çünkü büyük ve kahraman ecdâdınız, İslâm uğrunda o kadar ihlâs ve samimiyetle kan dökmüş ve can vermiştir ki, şehid olurken, yaralı kalbini Allah'ına açarak şu yanık ifadelerle niyâz etmiştir: "Allahım! Evlâd ü ahfâdımın imanı Sana emanetdir. Onların manevî varlığını Senin Cemâline tevdi ediyorum. Zira bütün ruhumla inanmış bulunuyorum ki, Senin hifz u emânetine tevdi edilen bir emanet, aslâ zâyi olmaz..."
Nasıl ki, yüce Peygamberimiz, bütün insanlığı nura kavuşturmak için gelmişse; cihan hakanı büyük atalarımız da o mukaddes vazifenin ifasına memur edilmişlerdir. Bu vazifeyi hayatlarının gayesi biliyorlardı. Çünkü onların fetihten gayeleri: Fethettikleri ülkelerin insanlarını, zulmün esaretinden, İslâm'ın adaletine; küfrün karanlığından, imanın nuruna; fikir anarşisinden vicdan huzuruna kavuşturmaktan ibaretti... Evet, fetihlerden gayeleri: Sürüleri kurtlardan, insan topluluklarını haydutlardan, mabetleri de putlardan temizlemekti... İşte, bu mübarek şahsiyetlerin nurdan pırıltılarla hâlelenmesinin sebebi bundandır. Bu kadar şa'şaalı bir ihtişam çerçevesi içinde tablolaşan bu mevzuun karşısında insan ne söyleyeceğini bilemiyor.
163 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.