En Beğenilen Ütopya Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Ütopya sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Ütopya kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çocuklarına böylesine düşkün bir adam ömrümde görmedim. Gençlerle yaşlılar arasında hiçbir ayrım gözetmi­yor. Karısı (ilk eşi öldükten sonra evlendiği ikinci kadın) yaşlı olduğu halde, sanki on beşinde bir genç kız­mış gibi seviyor onu, üstüne titriyor. Öyle bir huyu var ki, mutsuz olayları önleyemezse, bunlarda bile bir mutluluk bu­luyor. Platon gibi onun da bir akademiye başkanlık ettiğini söyleyebiliriz; ama bu akademide geometri ve hesap yerine, aile erdemleri öğretiliyor. Evinde oturanların hepsinin işi gü­cü var. Bir tek ters söz söylenmiyor burada. Nezaket ve iyi­lik üstüne kurulmuş bir disiplin var bu evde." Erasmus, baş­ka bir mektubunda da şöyle der: "Ailesini kolayca yönetir. Felaketler, kavgalar yoktur evinde. Bir anlaşmazlık çıkınca, dakikasında uzlaşılır. Ne o kimseye düşman olur, ne de kim­se ona. Tüm ev halkı mutluluk içindedir. Oraya her giren ra­hatlar. Çocuklarının üstüne fazla düşerek onların keyfini ka­çırmaz; ama hiçbir görevini önemsemediği de görülmemiş­ tir." Tıpkı Erasmus gibi, damadı William Roper de More'un tatlı huyunu anlata anlata bitiremez; on altı yıldan fazla onunla aynı evde oturduğunu, ama onu bir tek kez öfkeli görmediğini söyler.
Sayfa 123Kitabı okudu
Belki diye­cekler ki bana: 'Günde altı saat çalışma halkın ihtiyaçlarını gidermeye yetmez. Utopia yoksulluğa düşer.' Hiç de öyle değil. Tersine, altı saat çalışma bütün rahatlıkları bol bol kar­şıladıktan başka, ihtiyaçların çok üstünde bir ürün de sağlı­yor. Başka memleketlerde nice insanların aylak gezdiklerini düşünürseniz, Utopia'da neden bunun böyle olduğunu an­larsınız. Halkın yarısı olan kadınların hemen hepsi bazı yer­lerde aylaktır, kadınların çalıştığı yerlerdeyse hemen bütün erkekler. Hiçbir iş görmeyen bir sürü rahip ve din adamı da görülür. Bunlara, soylular ve derebeyleri denilen bütün zen­ginleri, bir de onların sürü sürü uşaklarını, giyimli kuşamlı, eli bıçaklı adamlarını ekleyin. Tembelliklerini uydurma sa­katlıklar altında gizleyen sapasağlam sayısız dilenciyi de unutmayın. Göreceksiniz ki, alınterleriyle insanlığı besleyen­lerin sayısı sanıldığından çok daha azdır. Gerçekten yararlı ve zorunlu işlerde çalışan insanların ne kadar az olduğunu düşünün. Paranın her şey olduğu çağımızda yalnız lüksün ve ahlaksızlığın buyruğunda çalışan bir sürü boş ve yararsız za­naatlar görülüyor. Ama bu durumda bütün işçileri yararlı ve zorunlu ürünleri bol bol sağlamak üzere dağıtacak olursak, gündelikler o kadar düşer ki, hiçbir işçi kazancıyla geçine­mez. Diyelim ki, sadece lüks eşya yapanları ve hiçbir şey üretmeden iki işçinin emeğini ve payını yiyenleri yararlı işle­re sürüyoruz, o zaman bu işçilerin besleyici ürünleri ve rahat­lıkları, hatta tabiata uygun zevkleri sağlamak için iki kat da­ha çok vakitleri olacak.
Reklam
Kimsenin asla duymak istemeyeceği önerilerde bulunmak bir yarar sağlamayacaktır.
Bir kadını, kocasının gözünde en çok yükselten şey: Güzellik değil, dürüstlük ve alçak gönüllülüktür. Çoğu zaman güzellik sevgiyi uyandırır ama bu sevginin kalması, sürekli olması için erdem ve uysallık gerekir.
Sayfa 79 - İş Bankası Kültür Yayınları
Milyonlarca çocuğu bozucu, körletici bir eğitimin pençesinde bırakıyorsunuz. Erdem çiçekleri açabilecek bu körpe fidanlar gözlerinizin önünde kurtlanıyor; büyüyüp suç işledikleri zaman, yani içlerine çocukluktan giren kötülük tohumları acı meyvelerini verdiği zaman ölüm cezasına çarptırıyorsunuz onları. Sizin yaptığınız nedir, biliyor musunuz? Asma zevkini tadabilmek için hırsızlık yaratmak.'
Utopialıların hiç anlamadıkları ve tiksindikleri bir başka delilikte şuydu:
İnsanlar hiç alışverişleri olmayan bir zengine sırf zengindir diye bir tanrıymış gibi saygı gösteriyorlardı oysa bu bencil para babalarının ne tür cimri olduklarını ve onların bütün hazinelerinden metelik koparamayacaklarını çok iyi biliyorlardı. ~√~
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.