Ütopya
Nilnur TandaçgüneşÜtopya Sözleri ve Alıntıları
Ütopya sözleri ve alıntılarını, Ütopya kitap alıntılarını, Ütopya en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Öznenin içinde geçirdiği değişimle kendisi ve uzlaşılmış nesneyle dış dünyada hareket halindeki uzlaşılmamış nesne arasındaki zıtlık, sanat yapıtına eylemi eleştirel olarak değerlendirebilme alanı sağlar. Böylece sanat, eylem evreninin negatifbilgisine dönüşür. Bu durum "varoluş karşısında estetik bir mesafe içinde olabilme" olarak tanımlanmaktadır. Bu mesafe sayesinde sanat yapıtı, hem bir sanat yapıtı hem de geçerli bilinç olabilmektedir.
Sayfa 117 - Ayrıntı Yayınları, 2013, 1.Baskı.Kitabı okudu
“Toplum için en büyük tehtid,kişisel önyargılar ve para hırsıdır. Bu iki büyük kötülük fırsatını buldu mu toplumu felç,hukuku da yok eder.”
"Hastasını iyi etmek için ona daha ağır hastalıklar aşılayan bir hekim bilgisizin, budalanın biri değil de nedir? Ey sizler ki insanları ancak hayatlarını zehir ederek yönetmesini biliyorsunuz, sizler özgür insanlara baş olmaya yeterli değilsiniz, saklamayın bunu! Ya da bilgisiz kalmaktan, kendinizi beğenmişlikten, tembellikten vazgeçin! Halk bu yüzden sevmiyor, saymıyor devleti. Kendi yurdunuz içinde doğrulukla yaşayın ve yaşatın; devletin giderlerini gelirleriyle denkleştirin; kötülük kaynaklarını kurutun; saçma ve barbarca bir düzenin öldürmeye ve ölmeye sürüklediği mutsuzlara karşı işkenceler arayacak yerde, kötülüğü daha tohumdayken önleyecek, yok edecek insanca kurumlar yaratın!"
Heterotopya Ütopyaya Karşı
Postmodern kuramın temsilcileri, çağdaş toplumların farklılıklarını; kültür, toplum, siyaset ve ekonomi kürelerindeki farklılıklara ve kimliğe bakarak, çok kültürlü yapılar üzerinden anlamaya odaklanır. Dolayısıyla sorunun kaynağı da çok kültürlü yapıların bulunduğu uzamlardır. Heterotopya, insan coğrafyasıyla ilgili bir tema olarak Fransız
Sayfa 327 - Ayrıntı Yayınları, 2013, 1.Baskı.Kitabı okudu
Aydınlanmacı idealleştirme, Platoncu idealar gibi görünüşler dünyasından koparılmış olmayan bir ortamda biçimlenip onaylanacağı için, ancak mitte korunan anlamsal potansiyellerden yayılan ışığı kesmeden, mitsel düşüncenin büyüsünün bozulabileceğini savunur.
Sayfa 115 - Ayrıntı Yayınları, 2013, 1.Baskı.Kitabı okudu
Bütün arzuların maddileştirilmesi ve bütün imkanların gerçekleştirilmesi sonucunda yakalanan koşulsuz tamamlanma hali, aşkınlık durumunu da yabancılaşmış bireyi de yok ederek geriye sadece "sanal olarak tatmin olmuş bireyi" bırakmıştır. Yabancılaşmanın sonunun geleceğine dair modernleşmenin geliştirdiği bütün savunuların en kötü biçimde gerçek olduğunu savunan bu görüşe göre artık, sadece ötekiden aynıya ya da yabancılaşmadan özdeşleşmeye geçiş söz konusudur.
Sayfa 144 - Ayrıntı Yayınları, 2013, 1.Baskı.Kitabı okudu
Adorno'nun Max Horkheimer'la birlikte kaleme aldığı Aydınlama'nın Diyalektiği adlı yapıtında detaylı olarak tanımladığı, negatif diyalektikle anlatmaya çalıştığı temel düşünce; sanat ve gerçekliğin birbirine eklemlenmesinin, sanatın nesneleri gerçekte nasılsalar öyle alıp kabul etmesinin yanı sıra, kendi biçimsel yasalarını kristalize edebilmesiyle mümkünlüğüdür.
Sayfa 117 - Ayrıntı Yayınları, 2013, 1.Baskı.Kitabı okudu
Kibir,zevkle seyredecek ve emir verecek fakir fukaranın olmadığı bir cennete ayak basmaya tenezzül etmez.O ancak sefalet çekenlerin varlığıyla,zenginliğini gösterip caka satacak yoksullarla kendini mutlu hisseder.
"Çünkü insanlar iyi olmadıkça her şeyi iyileştirebilmen olanaksızdır,"
Sistem sayesinde bireye sunulan ölümsüzlük vaadi insanlık değil, metalar için düşünülmüş bir ölümsüzlüğün vaadi olmaktadır. Metanın fetiş karakteri de bir bilinç kavramından ziyade, diyalektiğin özelliği gereği bilincin üretiminde rol oynayan bir kavramdır. Öyle ki bilinç ya da bilinçdışılığın, metanın fetiş karakterini bir düş/fantezi olarak oluşturup ortaya koyabilmesi, bilincin ya da bilinçdışılığın da aynı ölçüde metanın fetiş karakterini arzular ve korkar oluşuna bağlıdır ve gücünü bu karşıtlıktan almaktadır.
Sayfa 116 - Ayrıntı Yayınları, 2013, 1.Baskı.Kitabı okudu
[Zizek’e] göre ideoloji, taşınmayan gerçeklikten kaçmak için inşa ettiğimiz rüya benzeri bir yanılsama değildir; en temel boyutunda, gerçeklikliğin kendisi için bir destek işlevi gören bir fantezi kurgusudur. Daha açık bir ifadeyle tanımlamak gerekirse ideolojinin asıl işlevi, bireylere gerçeklikten kaçılacak bir nokta sunmak yerine, toplumsal gerçekliğin kendisini travmatik, gerçek bir çekirdekten kaçış olarak sunmasıdır.
Sayfa 157 - Ayrıntı Yayınları, 2013, 1.Baskı.Kitabı okudu
Mutluluk imgesi, bireyin ancak kendi varoluş uzanımda olanla algılanabilir. Çünkü bireysel yoksun bırakılmışlıklarının kefareti, siyasal düzlemde özgürleşim projesinin temelini oluşturur.
Sayfa 133 - Ayrıntı Yayınları, 2013, 1.Baskı.Kitabı okudu
Kitlesel ütopyanın ereğini kaybettiği ileri tüketim toplumunda, bizi ütopyanın ütopik işlevine yaklaştıracak olan ne türler arası tanımlarda kaybolmak ne de yapısal olarak sınıflandırma çabalarına girişmek olacaktır.
Ütopyanın taşıdığı ütopik işlevin kaynağına ulaşmak için hem bireysel hem de siyasal pratikte fantezi olarak ütopyaya bakılmalıdır. Bu fantezinin kaynağını ise gündelik yaşam praksisinde bulmak gerekir. Bu tözü ister ütopyacı dürtü, ister ütopik işlev olarak tanımlayalım; önemli olan, düşünsel bağlamda içeriğe yönelik yapılacak bu eleştirilerin de metinlerarası olma zorunluluğu göz ardı edilmemelidir. Bu nedenle de ütopyanın umut ilkesinin taşıdığı ütopik tözü yeniden yakalamak için, dönüp özündeki metinlere yeniden bakmak ve diyalektik bir okumayla yaklaşmak gerekir.
Sayfa 337 - Ayrıntı Yayınları, 2013, 1.Baskı.Kitabı okudu
Ütopya bir yönüyle sıkıntı ve çatışmanın olduğu koşullarda belirir ve aydınlık bir gelecek düşü sunarak yol gösterir. Ütopik eserlerin tarihsel sürecine bakıldığında, büyük çözümsüzlükler döneminde ütopyalara daha çok başvurulduğu görülmektedir. Diğer bir ifadeyle günün ağır koşulları, insanlığın ütopyaya olan özlemini taze tutmaktadır.
Sayfa 38 - Ayrıntı Yayınları, 2013, 1.Baskı.Kitabı okudu
Her şeyi incelikle ele alıp olabildiğince az yanlış yapmak zorundasınız. İnsanoğlu kusursuz olana kadar hiçbir şey mükemmel olmayacaktır_ ki çok uzun yıllar boyunca da olabileceğini ümit etmiyorum.