Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Uzun Çarşının Uluları

Mitat Enç

En Eski Uzun Çarşının Uluları Sözleri ve Alıntıları

En Eski Uzun Çarşının Uluları sözleri ve alıntılarını, en eski Uzun Çarşının Uluları kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Galiba Hapoba göçüp giderken herşeyin baş döndürücülüğünü, insanı büyüleyen sihir ve güzelliğini de birlikte alıp götürmüştü."
Sayfa 201 - ÖTÜKEN NEŞRİYAT A.Ş.Kitabı okudu
"Efendim beşeri hayvanattan ayıran akıldır,akıl. Akılla insanoğlu her şeyin çaresini, her derdin devasını bulur."
Sayfa 12 - Ötüken
Reklam
Hele şöyle otur diye ön tezgahın köşesindeki minderi ikramlardı.
Sayfa 13 - Ötüken
Günahta sevapta gizli olur ilkesine uyarak ,geçici olarak görevi biten yatığı da arkasına saklardı.
Sayfa 60 - Ötüken
Bekir sadece yaşam övgüsünün bir önsözü, ya da sahneye çıktığının habercisiydi.
Sayfa 88 - Ötüken
İlk zamanlarda veraset usulü olmayan Osmanlılarda, ölen hükümdarın yerine gelecek oğlunun büyük veya küçük olması yönünde bir kural yoktu.Tahta geçecek oğlun seçimi büyük oranda Ahiler ve devletin ileri gelen adamları tarafından belirlenirdi. Osman Gazi’nin oğlu Orhan Gazi gösterdiği faaliyetler sonucu Ahilerin ve devlet adamlarının desteğini almış ve babasının yerine tahta oturmuştu. Fatih Sultan Mehmet’e kadar süren bu süreç, Fatih ile birlikte ahilerin ve Türk asıllı devlet adamlarının, yönetim işlerinden uzaklaştırılmaları ile değişikliğe uğramış ve Fatih Sultan Mehmet bir kanunname ile veraset konusunda bir kural oluşturmuştu: “ her kimseye evladımdan saltanat müyesser ola kardeşlerini nizam-ı alem için katletmek münasiptir…” Bu dönemden sonra ise tahta geçen kişi kardeşlerini katlettirmeye başlamıştı. Kanuni Sultan Süleyman döneminden sonra II. Selim ile birlikte bir kanun halini almasa da sancaktaki şehzadeler arasında en büyük olan şehzade tahta geçmeye başlamıştı. III. Murat ile III. Mehmet bu usulle tahta oturmuşlardı. I. Ahmet ile birlikte “Ekber ve Erşed” sistemi denilen saltanatın hanedanın en büyük oğluna intikali usulü getirilmişti. Böylece şehzadeler sarayda gözetim altında tutulmaya başlanmış ve kafes denilen bir odada yaşamaya mahkûm edilmişti.
Reklam
"... teneke çerçeveli gözlüklerinin üstünden bakan kahverengi gözlerinde, masal dünyasını seyreden çocuksu bakışların duru hayranlığı ışıldardı."
Sayfa 9 - Ötüken, 10. Basım, Kasım 2016
Kim bilir belki de Bilâder’in Ayuş bacıyla birlikte göçüp gitmesi iyi olurdu. Devrini doldurduğu halde yaşamı sürdürmek zorunda kalmak dayanılacak soytarılıklardan değildi.
Sayfa 57 - Ötüken
Aktar musa efendi
Kim bilir belki de Musa Efendi kendini saldırgan şer kuvvetlerine karşı savaşan hayır ordusunun komutanı gibi hissediyordu.
Ötüken
Sağıtan kim olursa olsun , kısmeti tükenen hakkın rahmetine kavuşur yer yüzünde yiyecek kısmeti kalanlarıysa kimse top tüfekle yok edemezdi.
Sayfa 66
172 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.