Tsirtünü sıyırdım. Göğsünü bir kere, sonra ikinci kez öptüm ve bu süre içinde, hemşire kapıyı çalıp tekrar odaya girmeden önce, göğsünün sertleşip dudaklarımda istiridye pembesinden mercan kırmızısına döndüğünü görebilmiştim. Her şey çok kısa sürmüştü ama bir bütünlüğü vardı. Gerçek dışıydı ve acayipti. Sanki benim dışımda ama bunu daha çok hak eden birinin başına gelmiş gibiydi. Olayın en çok sevdiğim yanı buydu belki de.