İşte, der Van Gogh.
İşte benim sözcüklerim der gibi,
resimleri gösterir tek tek.
İnsanlar arası iletişimin yalnızca sözcüklerle
sınırlı olmadığını, daha o günlerde bilen biridir Van Gogh.
Resimleriyle konuşur.
Renkler... Tüm dünyası renklerdir. Doğada, yeşilimsi bir gri mi görmüştür? Hemen bunun çözümlemesini yapar: Sarı, siyah ve maviden oluşmuştur. Ressam gözü. Ama her ressamın gözü, her griyi, her yeşili, her moru, her sarıyı aynı gözle görmez. Hiç değilse bu renkleri, aynı duyguyu, aynı coşkuyu, aynı düşünceyi, aynı aynıyı dile getirir gibi görmez. Picasso'da mavi başkadır. Van Gogh'da başka. Cézanne'da yeşil başkadır, Matisse'de başka. Anlam değil, çünkü resmin kendi dışında anlamı yoktur. Söz konusu olan değişik dünyalardır. Picasso'nun dünyası, Matisse'in dünyası, Van Gogh'un ya da Cézanne'ın dünyası.