Varoluş, Ahlak ve Ölüm
M. Mukadder YakupoğluSözler ve Alıntılar
“İnsanlık tarihi eksik varoluşun ve bu nedenle yok oluşun tarihidir.”
Sayfa 31 - Doğu Batı
Umutsuzluğa kapılanlar çözümü kaçmakta bulurlar. Kaçmak ama nereye.
Sayfa 132
Sürekli bir arayış içinde olan varoluş evrenin akılcı, nesnel düzenini parçalar. Şimdi varolu şun önünde sonsuz bir alan açılmıştır. Bu alan denizdir, çöldür, gecedir. Depresif gecenin bitişini intiharla karşılamak ister. Bu bir yerde yokluğun öncesindeki varoluşa ulaşma arzusudur.
Sayfa 28
Deleuze ve Guattari'nin Felsefe Nedir?'de belirttiği gibi felsefe, sanat ve bilim kaosa karşı düzenli alanlar üretme işlevini üstlenmişlerdir. Felsefe kaosu anlam üreterek özüm ser. Kaosu bir bütün olarak yorumlar. Sanat ve bilim ise kaosu felsefe parçalayarak onun içinde düzenlilik alanları oluşturur. Bunları epistemolojik açıdan gerçeklik alanları olarak da adlandırabiliriz. Bilim ve sanatın oluşturduğu gerçeklik alanları felsefeye yeniden anlam üretme olanağı sağlar. Felsefe anlam üretme etkinliğidir ve bu nedenle yaratıcıdır.
Sayfa 67
İnsan türü dinamik sürecini tamamlamış, çürüme ve yok olma sürecine girmiştir.
Sayfa 39
Varoluşum bir anda tüm evrenin dışında kalabilir. Bu olayı intihar yoluyla hemen gerçekleştirebilirim.
Sayfa 33
Politikacı bireyselliği, yalnızlığı her koşulda reddeden kişidir. Yalnız yolculukların derinliklerine hiç giremediği için yüzeysellikler içinde bunalır ve tek renkli çıkış olan oyunculuğu benimser.
Sayfa 86 - Doğu Batı Yayınları (2.Baskı)Kitabı okudu