Kitap 1899'da çıktı. Ölçülü yapısı, plastik görünüşü ve zengin hayalleri ile bu aşk hikayesi de yazarın sanatında bir zirve . Bir Alman eleştirmeni eser hakkında , 'Günümüzün pekçok eseri zamanla toz toprakla örtülse, unutulsa, Victoria yaşayacak, yarınlarda da genç sevdalıların dostu, sırdaşı olmaya devam edecek ' görüşü vermiştir (Önsöz 'den).
Ağır edebi eserler arasında mola niyetine okuduğum ve klasik konusuna rağmen Nobel'li, Norveç 'in bu büyük yazarının aşk hikayesi; başlarda, Çocuk Klasiği mi okuduğum varsayımı korkuma rağmen, yazarın harika doğa tasvirlerı eşliğinde beni oldukça doyurdu diyebilirim. Zira pek çok büyük yazar gibi, Hamsun 'ın da değişik bir yazım tekniği ve olayları kurgu şekli var. Gerçekçi betimlemeler ile örülü çekirdek, artık klişe halini alan zengin kız -fakir oğlan konusunu dahi sizi sıkmadan okutuyor. Hani 'Ne yazsa okunur' denir ya bazen; işte yazar o sınıftan bir üstad.
Beni; ülkesinin bir zamanlar Nazilere teslim oluşunu desteklemiş bir sempatizan olması fazla ilgilendirmiyor zira ben sanatına odaklıyım. Naturel tasvirler inanılmaz, konu basit ama zaman zaman geri dönüşlü (flashback) , kurgusu yerinde , güzel bir metin...