Or'da Kimse Var Mı? 1. Kitap

Viva La Muerte! - Yaşasın Ölüm!

Alev Alatlı

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Yemekleri bilmeyip bana da aynısından diyen müşteri gibi kitaba bakıyorum.
“Zekâ, cesaret ve iyi niyetin birleştiği noktaya erişmek istiyorum. Bir şeyden korkacaksam, parasızlıktan değil, kendi gerçeğimi bulamamaktan korkmak istiyorum. Parça başı doğrularla avunmak yerine, bütünü kucaklamak istiyorum. Ağzımdan çıkan her sözün, her kelimenin doğru olmasını istiyorum. Ayağı yere basmayan bir malumat istifçisi, bir
Insanoğlu bu dünyaya doğduğunda, içindeki sevgi kıvılcımı küçücüktür. Iste o küçücük kıvılcım insanoğlunun içindeki 'hayr'dır. O kıvılcımın bir hazine gibi saklanması gerekir. Boşvericilik, tembellik, şiddet, hatta mantık bu kıvılcımı boğmaya çalışabilir! Ama, insan sevgi körüğünün başından ayrılmazsa kıvılcım ateş olur, cimrilik, hoyratlık, sevgisizlik küllerini yakar! Sen, sen ol, körügün başından ayrılma Kadıncık kızım! Insanlari sevmekten korkma! Sevmediğin değil, sevdiğin yanlarıni abart! İnsan olmanın kefareti, sevmeyi bilmektir.
Sayfa 162Kitabı okudu
Reklam
Hayatta çok şeyi aşmış, özgür bir kadın olduğunu ilan ediyordu.
“Bir kere, Türkçe’ye girmiş dini terimler, Arapça değil, Farsçadır. Çünkü, biz İslâmiyet’i Araplardan değil, İranlılardan öğrendik. Örnek: peygamber, örnek: namaz. Farsça’dır, Arapça değil. İkincisi, ‘öz’ denilen Türkçe’de kelimeler, türetilmiş değil, üretilmiştir. Daha da kötüsü, Batı dillerinden alınmadır, yani bağımsızlık söz konusu değildir. Bir boyunduruk başkası ile değiştirilmiştir. Mesele ondan ibarettir. Örnek: Arapça kökenli ‘usul’ kelimesinin yerine geçen ‘yöntem’ kelimesinin ‘yön’ hecesi, Türkçe; ‘tem’ hecesi, Fransızca ‘systeme’ kelimesinin ‘tem’idir. Türkçe’de böyle bir sonek yoktur. Aynı şey, ‘kıyası mukassem’ ya da ‘dilemme’in karşılığı olarak sunulan ‘ikilem’ kelimesi için de geçerlidir: ilk hece Türkçe, İkincisi Fransızca. ‘Mektep’ kelimesinin yerini alan ‘okul’ kelimesi, Fransızca ‘ecole’ün bozulmuşudur. ‘Üstüvane’ yerine kullandığımız ‘silindir’ Batı dillerinin ‘cylinder’idir. ‘Umumi’ kelimesinin yerini alan ‘genel’, İngilizcedir. ‘Sekizgen’in ‘gen’i ‘octagon’un ‘gon’udur. Bunun böyle olması da doğaldır, çünkü şu kadar yıllık hayatında TDK’da bir tek filolog, dilbilimci çalışmadığı gibi, bir tek Türkolog da yoktur. Neticeyi kelam, TDK, yarattığı kavram kargaşası ile Türk fikir hayatını tarumar etmekten başka bir işe yaramamıştır.” “O sizin yorumunuz!” dedi Pendikli avukat, pişkin. “Ne yorumu?” diye patladı Günay, “Hangisi? Peygamber kelimesinin Arapça değil, Farsça olduğu mu, yorum? Silindir kelimesinin ‘cylinder’ olduğu mu? Yapmayın, Allah aşkınıza! Buna yorum değil, bilgi derler!”
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.