Turning my back to him, I quietly open the door, careful not to wake my sleeping roommate. When I look over my shoulder, he’s still standing next to steps. “What’re you doing?”
“I’m watching you go in so you don’t have to watch me leave.”
Odak noktası olmak insanın üzerinde büyük baskı oluşturuyor, her an her şeyi batırma ihtimaliyle yaşamasına neden oluyordu. Gözlemci olmaktan, olan biteni dışarıdan izlemekten daha memnundum.
"İnsanlar sessizliğimi utangaç olmama bağlardı ama bu doğru değildi. O kadar sessiz olduğumu da düşünmüyordum, sadece herkes çok gürültülü olduğu için öyle görünüyordu."
Bu yorumda eleştiri değil övme bulacaksınız. Kitabı sevdiğim, onu göklere çıkardığım için maalesef ki hatası varsa da ben göremedim.
Russ ve Aurora'nın bir partide başlayıp kocaman bir yazı kapsayan ve sonunda yüzünüzde bir gülümsemeyle bitirdiğiniz hikâyesi Wildfire. İki karakterde aile sorunları yaşıyor, ikisi de babaları yüzünden acı
Russ’ın hikayesini zaten çok merak ediyordum. Aurora ile o kadar güzel yol katettiler ki, okurken asla sıkılmadım. Kamp temasını da sonuna kadar hissettim. İlk kitaptaki smut sayısından rahatsız olanlar için bu kitap bence ilaç gibi gelecektir, çünkü bu kitabın öyle bi derdi yoktu, sanırım sadece 2 3 tane smut sahnesi vardı. Ben ilk kitapta da rahatsız olmamıştım gerçi ama olsun.
(Spoiler) Sonu çok güzeldi bu arada
Babamın davranışlarının beni böyle bir insana dönüştürmesinden nefret ediyordum, ilgiye ve taktire muhtaç biri olup çıkmıştım. Hayatımın unutulmuşluk hissine gösterdiğim reflekslerle şekillenmesine müsaade etmemden de nefret ediyordum.