Yalnızlar
Yaşamak, unutmak demekti bir ölçüde. Mutlu olmayı düşünecek halde olmasa bile, hiç değilse, ayakta kalacak gücü bulabilmeliydi içinde.
.
Everest yayınları 1. Basım 2015
Kokusu burun direklerini kırıyordu bu dünyanın. Her şey pis. Her şey yapışkan. Çıkar düzmeceleri. Kolay zevkler. Baştan başa yalan, düzen dolu bir dünya. Dostluk, arkadaşlık, sevgi diye, mezbelenin önüne yaldızlı bir tahta perde çekmişler; ya kokusu?
.
Everest yayınları 1. Basım 2015
Yanı başında, masal anlatır gibi, içindeki dinmeyen, bitmeyen yalnızlığı anlatan bir adam: "Yaşamak, acı çekmektir," diyor. Uykularını anımsa. Hiç acı duymadığın için yaşadığının farkında olmazsın..."
"Yaşamak, acı çekmek..." diye yineliyor içinden....
Sayfa 325 - Everest yayınları 1. Basım 2015
Gerçek neredeydi? .. Her şey, belli düzene, kalıba sokulabilir, her türlü istek, her türlü tutku, belli koşullar içinde doyurulabilirdi, kurallara bağlanabilir, kurumlaştırılabilirdi. Sevgi öyle miydi ya? Sevginin sevgi olabilmesi, bütün bu koşullamaların dışında kalabilmesinde değil miydi?
.
Sayfa 293 - Everest yayınları 1. Basım 2015
Gerçekte yalnız olarak yaratılmış insanoğlu. Herşeyi kendisine göre biçimlemiş, herşeyi kendi isteğine göre yorumlamış. Uzaydaki yerini, toplumdaki yerini, kendine göre biçip şekillendirmiş. Aşk, dostluk, arkadaşlık, yardımlaşma bütün bu güzel şeyler, insanın bunlara kendince bir değer verdiği, belki de bilinçsiz bir çıkar duygusuyla bunlara bağlandığı, inandığı sürece var.
.
Sayfa 332 - Everest yayınları 1. Basım 2015