Onca düş tek bir yatağa sığamazdı. Hayatım, sayısını unuttum, odalara saçıldı. Dönüp toparlamaya çalışsam, gövdem sonsuz bir çarşafın kıvrımlarına dağılmış, gecelerim hep kısa kalmış. Zaman ağır adımlarla geçip gitmiş içimden, o kadar ki: Kafamın dibinde bir delik, yaşadığım her coşku, her bozgun, doğru firarlarla hepten yanlış üstüne gitmeler, bende ne varsa sanki oradan boşluğa gerisin geri boşalmış - yarıdan çoğu silinmiş bir replika, karşımdaki aynada deliksiz uyku.