Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türkan Saylan'la Söyleşiler

Yapıcılığın Gücü

Zehra İpşiroğlu

Yapıcılığın Gücü Sözleri ve Alıntıları

Yapıcılığın Gücü sözleri ve alıntılarını, Yapıcılığın Gücü kitap alıntılarını, Yapıcılığın Gücü en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bizim toplumumuz gibi feodal, ataerkil ve otoriter bir toplumda, toplumun hiyerarşik ve otoriter yapısından uzak kalarak, bütünüyle insancıl ve barışçıl bir yaşam alanı kurmaya çalışmanın ve bu doğrultuda adım adım yol almanın bir mucize olmadığını Türkan Saylan’ı tanıdıktan sonra gördüm. Çevresinde küçük büyük, genç yaşlı, erkek kadın herkese cesaret veren sevecen, özgün kişiliğinden, alçakgönüllülüğünden, sorunlara hemen ve hızlı çözüm üretmeye çalışan yapıcı düşüncelerinden ve pozitif enerjisinden sanırım kolay kolay etkilenmeyecek olan kimse yoktur.
Biz yetinmeyi öğrenmişiz, birçok şeyi değiştirilemez bir yazgı gibi yaşıyoruz.
Reklam
Bir de bugün kimi kesimlerin savunduğu gibi yasaklar, ayıplar, korkularla yapılan bir din eğitiminin baskısını düşünün. Çocukların üzerinde nasıl yıpratıcı, yıkıcı bir etkisi olabileceğini. Gerçekten biz dini, bütünüyle baskıcı, korkunç bir hale sokmuşuz. Gene benim çok sevdiğim bir şey “Duanızı içinizden edeceksiniz ,kimse sizin dua ettiğinizi bilmeyecek“. Yani kendinizi öyle sergileyip tiyatro oynamayacaksınız, çünkü bu iç dünyaya ait çok özel bir şey. Ne kadar güzel değil mi? Evet dinler artık bu çağda insanın üstünde kesinlikle baskı kurmamalı. Bu hoş görülmemesi gereken çok yanlış bir şey. Dinsel baskının hiçbir şekilde insan haklarıyla, çocuk haklarıyla bağdaşmadığını düşünüyorum. Zaten böyle yetişen insanların çoğu, büyük iç çatışmalar yaşıyorlar. Sorunlu, dengesiz insanlar oluyorlar. Diyelim on yaşında bir çocuk istese de istemese de oruç tutmaya, erkenden kalkıp namaz kılmaya zorlanıyor. Baskının altında eziliyor ama uyum sağlamak zorunda. Kimse on yaşında bir çocuğun onca saat aç kalmasını n ne kadar sağlıksız bir şey olduğunu sorgulamıyor. Sonuçta ben baskıcı eğitime temelinde karşıyım ki, din eğitimi temelinde buna dayanıyor. Öte yandan, din aracılığıyla iyi insan olmak, dürüst olmak, başkalarının hakkını yememek, insanlara eşit davranmak gibi temel değerler verilebilir. Biz böyle bir dini eğitim aldık. Bu açıdan da ben kendimi kimseye düşmanlık beslemeyen iyi bir Müslüman sayıyorum.
Dileğim kitabın temelini oluşturan yapıcılığın, okuyucuyu da kendi üzerinde düşünmeye çağırması. “Ben kimim, gücüm ve olanaklarım nedir, temel hakları savunma doğrultusunda ne yapabilirim, çağdaş ve demokratik bir yaşam alanının oluşmasına nasıl katkıda bulunabilirim?” sorularını kendine sorması. Çünkü bu kitapta önemle altı çizildiği gibi herkes ama herkes bir şeyler yapabilir, önemli olan, bunu yüreğimizin derinliklerinde duyarak, tüm benliğimizle istemek ve buna inanmak.
Çocuklar hep “Ailem için ne yapabilirim, aileme nasıl katkıda bulunabilirim“ kaygısı ile yetişiyorlar.
Sayfa 108Kitabı okudu
Eskiden padişahın kuluyduk, sonra devletin uyruğu olduk. Oysa devlet insan için var. Devlet insanın hizmetinde. Ama bunun algılanması da zaman istiyor.
Reklam
Şimdi bize öğretilen bir tıp notasyonu var, bundan çok şey öğreniyorsunuz. Pozitif bilimin getirdiği bir şey bu, sorunu saptamak, yani teşhis koymak, çözüm bulmaya çalışmak, yani tedavi etmek, sonra sürekli gözetim, denetim, duruma göre tedaviyi değiştirmek. Böyle bir sistematiği var bunun. Yani bu hasta olunca da böyle, başka bir sorunla
Sayfa 23 - deKitabı okudu
Din dediğiniz sadece Müslümanlıkla sınırlı değil ki. Ayrıca Müslümanlığın da bir sürü mezhebi var. Hristiyanlıkta da aynı şey. Burada yapılacak tek şey din uygulaması yapılan yerlerin aynı zamanda din eğitimi kurslarının da verebileceği bir yere dönüştürülmesi. Böylece herkes kendi inancı doğrultusunda bir eğitim alabilir, tabii ailenin ve çocuğun
Bundan yıllarca önce ben de sokakta sürünen, annesi babası belirsiz bir genci evime almıştım. Bir süre bizimle birlikte yaşadı… Biliyorsunuz yetiştirme yurdunda yetişen çocuklar on sekizine geldiklerinde sokağa bırakılıyorlar. Üniversiteyi kazananlara bir dereceye kadar destek veriliyor, ama bu destekte varla yok arası gülünç bir şey. Bir gün
Sayfa 115Kitabı okudu
Şimdi bakın, insan hakları çerçevesinde bizim yaptığımız çalışmalar var, eğitim ve öğretimde fırsat eşitliği, kadın-erkek eşitliği, çocuk hakları v. sorunlarla ilgili olarak sürdürdüğümüz projelerden söz ediyorum. Bir de doğrudan insan haklarını hedef alan dolaysız çalışmalar var. Adam evinden alınmış ve yok edilmiş. İşkence görmüş. Bu tür olayların hem duyurulması, hem de engellenmesi bağlamında yapılan çalışmalara elbette ki sisteme bütünüyle bir karşı çıkışı içeriyor. Bu tür çalışmalara çok büyük saygı duyuyorum. Çünkü bu çalışmaları yürüten insanlar topun ağzındalar, nitekim daha yakın geçmişimizde çok büyük eziyet çektiler, çok hırpalandılar ama olayların kamuoyunda duyurulması bağlamında çok şeyi de başardılar. İşin acı yanı da bu insanların vatana ihanet etmekle suçlanmaları. Oysa işin içinde insan hakları; yani en temel hak yaşama ve işkence görmeme hakkı olunca, vatan millet söyleminin dışında bir sorun gündeme getiriliyor. Ben insan hakları çalışmalarını sürdürenlerin büyük riskler aldıklarını düşünüyorum ve onlara çok büyük saygı duyuyorum.
49 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.