Meydanın gürültüsünü geride bırakıp Kütüphane'ye giriyorum. Neredeyse fiziksel olarak kitapların çekimini hissediyorum, sakin düzenli bir çevre, büyülü bir biçimde dondurulmuş ve korunmuş zaman.
Geçmişte bir gün, İsa’yı görmüş olan gözlerin sonuncusu da kapandı, bir adamın ölümüyle Junin muharebesi de Helena'nın aşkı da öldü. Ben öldüğümde benimle ne ölecek, yeryüzü hangi dokunaklı ya da kırılgan biçimi yitirecek?
Çok bilmek isterdim geçmiş ve şimdinin birbirine kanştıgı, o baş döndürücü anda ne hissettiğini;
o esrime anında kayıp oğul yeniden mi doğmuştu, ya da ölmüş müydü, yoksa bir çocuk ya da bir köpek gibi, annesiyle
babasının evini tanımış mıydı? Evet, bunu bilmek isterdim.