Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yaşadıklarım ve Düşlediklerim

Gülten Dayıoğlu

Öne Çıkan Yaşadıklarım ve Düşlediklerim Gönderileri

Öne Çıkan Yaşadıklarım ve Düşlediklerim kitaplarını, öne çıkan Yaşadıklarım ve Düşlediklerim sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Yaşadıklarım ve Düşlediklerim yazarlarını, öne çıkan Yaşadıklarım ve Düşlediklerim yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Aslında, her yazarın zihninde, belleğinde, gönlünde, hayallerinde yazılmaya değer pek çok olay, türlü insan tipleri ve çarpıcı kurgular her zaman vardır. Ancak, bunların kitap haline gelmesi için bir yerlerden tetiklenmesi gerekiyor. En azından, benim için öyle oluyor.
Ece aşağı Ece yukarı:)
Yeni eve yerleştikten sonra romanı coşku içinde yazmaya başladım. Evi yenilememiz yetmiyor gibi bir de bana yeni daktilo alındı. Bu daktilo yeni çıkan elektronik daktilolardandı. Öylesine sevmiştim ki!... Daktiloma Ece adını koydum. Bunun nedenini bilmiyorum. İçimden öyle geldi. Büyük harflerle ECE yazıp daktilomun alnına yapıştırdım. Dünya Çocukların Olsa' yı yazarken edindiğim bu Ece takıntısı, bana neler kazandırdı bir bilseniz! O romanı bitirince Ölümsüz Ece adında bir çocuk romanı yazdım. Sonra Ece ile Yüce adında her sayfası resimli, yirmi kitaplık bir çocuk kitabı dizisi yazdım. 1991'de ilk torunumuz dünyaya geldi. Oğlumla gelinim benim Ece adına olan tutkum nedeniyle ilk göz ağrımız olan minik kıza Ece adını vermişler. Daha ne olsun değil mi?
Reklam
Yolu kimlerle kesişmemiş ki
Arayış içinde çırpındığım zor günlerde, bana yol yordam gösteren aydın kişilerden biri de Milliyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni, rahmetli Abdi İpekçi'ydi. 1966 yılında, Cumhuriyet gazetesi yönetiminde gerçekleşen değişiklik nedeniyle oradan ayrılıp Milliyet'in kapısını çalmıştım. Oraya kabul edilmiştim ama gazetecilik mesleğindeki sığlığım, deneyimsizliğim kısa sürede ortaya çıktı. Buna karşın bana, "Sen git," demediler. Özellikle Abdi İpekçi adeta bana hocalık yaptı. Düşünce yazılarımı okur, acımasızca eleştirir, neyi nasıl yazmam gerektiğini anlatırdı. Çünkü kendisi o sıralar, basın yayın yüksek okulunda da hocaydı. Bir bakıma, benim gibilere alışkındı.
Ben de böyle satırları okurken sık sık ağlarım
"Komutanım, ben de askerim. Ve yeri geldikçe kana kana ağlıyorum. Asker ağlamaz sözü yanlış. Sıcak bir yüreğe sahip olan herkes, acı karşısında ağlar. Askerin yüreği de sıcaktır. O da ağlama hakkına sahiptir."
Onu diğer çocuk edebiyatı yazarlarından farklı kılan yönü
Sözlük benim için mutfaktaki yağ, tuz, ekmek gibi olmazsa olmazlarımdan. Bu durumumun nedenini irdeledim. Çocukluğumda annemden, Ege ağzıyla söylenmiş pek çok sözcük öğrendim. Yazarken sıklıkla bu sözler akıyor dilime. Bu sözcükleri kullanmayı çok seviyorum. Çünkü anlatıma renk katıyor.
Sayfa 171Kitabı okudu
Reklam
Ah, şahane!
Ev oturmalarında bile bit kırma işi yapılırdı. Kimse de bu durumu yadırgamazdı. Bitin yumurtalarına sirke, yumurtadan yeni çıkmış yavrularına yavşak denirdi. Bit, pire, yavşak halk dilini bile etkilemişti.Öyle ki bu sözcüklerden deyimler, atasözleri bile üretilmişti. Örneğin sonradan zengin olan birine "Biti kanlandı," denirdi. Saygısız, görgüsüz, yakışıksız davranan insanlar da şu sözlerle betimlenirdi: "Yavşak büyüdü, bit oldu. Enik büyüdü, it oldu."
Sayfa 100Kitabı okudu
Kişisel gelişimine gösterdiği özen takdir edilesi
Öğretmenliğe başladığım yıllarda, kişisel ve kültürel anlamda gelişmem, açıklarımı kapamam gerektiği bilincine erişmiştim. Bu bilinçle, sürücü belgesi edinme kursuyla, hızlı okuma tekniklerini öğrenme kursuna katıldım. Lisede yabancı dil derslerinde Fransızca öğrenmiştik. Ek dil dersi ise İngilizce idi. Ders saatleri az olduğundan, İngilizcem pek yetersiz kalmıştı. Kendimi geliştirme çabalarım sürerken, İngilizcemi de ilerletmek istedim. Bu amaçla iki yılı İstanbul'da, bir ayı da İngiltere'deki bir dil okulunda, yoğunlaştırılmış dil kurslarına katılarak İngilizcemi olabildiğince geliştirdim.
Bu coğrafyada kadın olmak her daim zordur
Öğretmen olarak, Cumhuriyet gazetesinde yazı yazabilmek için Milli Eğitim Müdürlüğü'nden izin almam gerekiyordu. Ne acı değil mi öğretmenliğe başlayabilmek için de (kadın olduğum için) eşimden izin almam gerekmişti. (1961-62) Milli Eğitim'den izin çıkınca hemen Çocuk Edebiyatı ve eğitim öğretim sorunlarıyla ilgili yazılar yazmaya başladım.
Dile kolay 6 kıtayı gezmiş
Dünyayı gezerken nice zenginleştiğime de değinmeden edemeyeceğim. Gerçekten romanlarım kısıtlı bir yerde değil çoğunlukla dünyanın dört bir yanında geçiyor. Mekân zenginliğinin yanında gezdiğim ülkelerin, gördüğüm ulusların kültürel zenginliklerini de eserlerime yediriyorum. Bu çabamın okurlarımda genel kültür temeli oluşturmaya katkı sağlayacağına inanıyorum.
39 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.