Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yaşadıklarım ve Düşlediklerim

Gülten Dayıoğlu

Yaşadıklarım ve Düşlediklerim Gönderileri

Yaşadıklarım ve Düşlediklerim kitaplarını, Yaşadıklarım ve Düşlediklerim sözleri ve alıntılarını, Yaşadıklarım ve Düşlediklerim yazarlarını, Yaşadıklarım ve Düşlediklerim yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Artık Vedalaşıyoruz. Sözün özü pek hoş bir kadın Gülten Dayıoğlu
Elbette düzenli kitap okuyorum. Ancak bununla yetinmiyorum. Başka okumalarım da var. Örneğin çevreyi, doğayı, dünyayı, insanları hatta evreni de sürekli kitap gibi okuyorum. Ayrıca çevreme görerek bakma, yaşamı farkındalık süzgecinden geçirerek algılama çabası içindeyim.
Sayfa 318Kitabı okudu
Kıskanılası bir yaşam
Kendimi bildim bileli okuyorum, yazıyorum, geziyorum. Başka da bir yaşam biçimi bilmiyorum.
Sayfa 318Kitabı okudu
Reklam
Dile kolay 6 kıtayı gezmiş
Dünyayı gezerken nice zenginleştiğime de değinmeden edemeyeceğim. Gerçekten romanlarım kısıtlı bir yerde değil çoğunlukla dünyanın dört bir yanında geçiyor. Mekân zenginliğinin yanında gezdiğim ülkelerin, gördüğüm ulusların kültürel zenginliklerini de eserlerime yediriyorum. Bu çabamın okurlarımda genel kültür temeli oluşturmaya katkı sağlayacağına inanıyorum.
Üslûbunu ne de güzel özetlemiş
Ece ile Yüce, anaokulları bir yana ilkokul birinci sınıf öğrencileri, öğretmenler ve veliler tarafından da benimsendi. Çocukların yaş düzeyine uygun tümceler, duru bir Türkçe, çocuk gerçekliğine uygun ve özgün konular, akıcı anlatım öğretmen ve velilere güven veriyordu.
Sayfa 290Kitabı okudu
Paramız da yok ki Suriyelilere teklif edelim bu öneriyi
1980'lerde Almanya Türk işçilerden ve ailelerinden sıkılmaya başladı. İşçilerin hiç olmazsa bir bölüğünü ülkelerine göndermek amacıyla ilginç bir çözüm buldu. Türkiye'ye kesin dönüş yapmak isteyene orada iş kurabilmesi için on bin mark vermeyi önerdi. Almanya'da bunalan bazı aileleri bu öneri etkiledi. Kimi Türkler bu öneri karşısında ülkeye kesin dönüş yapmayı düşünmeye başladılar.
Sayfa 225Kitabı okudu
Gerçekten, romanları yazarken, kendi yarattığım bazı kahramanlara tutkuyla bağlanıyorum. Bu romanda da Otran'la dolup taştım. Hâlâ da onun etkisindeyim. Yada'nın Gizilgücü'ndeki çiftlik kâhyası Temir'e hayranım. Yeşil Kiraz'daki Bay Li, Alacakaranlık Kuşları'ndaki Sibirya-Yakutistan'da yaşayan yaşlı şaman, Kıyamet Çiçekleri'ndeki Urgaburlu kötürüm kâhin, Sekizinci Renk'teki Eleni Hala, Gökyüzündeki Mor Bulutlar'daki Jambuna Ana etkilerinden kurtulamadığım tiplerden bazıları.
Sayfa 208Kitabı okudu
Reklam
Tüm tükenişlere neden olan insanoğlunun vurdum duymazlığı, acımasızlığı onurumu kırıyor. Doğaya, dünyaya ve tüm canlılara zarar veren insan soyundan olmak beni tedirgin ediyor.
Sayfa 190Kitabı okudu
Çok satanlara ufak dokunuşlar:
Birbirine benzeyen, birtakım klişe konularla örülmüş kitaplar yazılıyor. Bunları kitapevlerindeki raflarda görüyoruz. Oysa yazarın hep kendini aşma kaygısı olmalı. Yazar, kültür altyapısının elverdiği ölçüde, eserlerinde evrensel görüş oluşturabilmeli. Bunun için çağdaş bir bakış açısına sahip olmalı. O açıdan, geniş ufuklara bakabilmeli. Kısacası yazar, eserlerini oluştururken çevresine ve yaşama, at gözlüğüyle değil de arı gözlüğüyle bakmalı.
Sayfa 176Kitabı okudu
Onu diğer çocuk edebiyatı yazarlarından farklı kılan yönü
Sözlük benim için mutfaktaki yağ, tuz, ekmek gibi olmazsa olmazlarımdan. Bu durumumun nedenini irdeledim. Çocukluğumda annemden, Ege ağzıyla söylenmiş pek çok sözcük öğrendim. Yazarken sıklıkla bu sözler akıyor dilime. Bu sözcükleri kullanmayı çok seviyorum. Çünkü anlatıma renk katıyor.
Sayfa 171Kitabı okudu
Mide kanaması geçirince istifa ediyor öğretmenlikten
Yaşamımı gözden geçirmek zorundaydım. Bunu yaparken yaşamımın dört temel direk üstüne kurulu olduğunu sapladım. Anne, eş, öğretmenlik ve yazarlıktı bu temel direkler. Annelikten ve evliliğimden vazgeçmem söz konusu olamazdı. Yazarlığa gelince, yazmak eylemi, çocukluğumdan beri etime kanıma işlemiş. O zaman çok sevdiğim öğretmenliği feda etmekten başka çıkar yol kalmıyordu. İstifa dilekçemi yazarken(1977) hüngür hüngür ağlıyordum.
Sayfa 145Kitabı okudu
Reklam
Bu takıntısı nedeniyle Parbat Dağı'nın Esrarı kitabını kaybediyor
Eserlerimi yayınevine vermeden önce altı kez okurum. Eksikleri ve yanlışları, zihin süzgecinden geçirdikten sonra "Benden bu kadar," diyerek iç rahatlığıyla yayınevine veririm.
Sayfa 120Kitabı okudu
Onca bilim kurgu eseri yazan bir yazarın masum isteği
Olanak bulsam bu yaşımda, ölmek pahasına da olsa uzay yolculuklarına katılırım. Okurlarımdan biri, günün birinde bu gezilere katılma olanağı bulursa, lütfen orada beni anımsasın. Bu bile bana yeter.
Sayfa 103Kitabı okudu
Ah, şahane!
Ev oturmalarında bile bit kırma işi yapılırdı. Kimse de bu durumu yadırgamazdı. Bitin yumurtalarına sirke, yumurtadan yeni çıkmış yavrularına yavşak denirdi. Bit, pire, yavşak halk dilini bile etkilemişti.Öyle ki bu sözcüklerden deyimler, atasözleri bile üretilmişti. Örneğin sonradan zengin olan birine "Biti kanlandı," denirdi. Saygısız, görgüsüz, yakışıksız davranan insanlar da şu sözlerle betimlenirdi: "Yavşak büyüdü, bit oldu. Enik büyüdü, it oldu."
Sayfa 100Kitabı okudu
Bitliyken masal dinleme keyfi:)
Çocukluğumda köyde yaşadığımız dönemlerde akşamları evlerde toplanılırdı. Masal anaları, sınırsız düşlerle örülmüş masallar anlatırlardı. O masalları dinlerken sadece çocukların değil, büyüklerin bile başlarını, bedenlerini hart hart kaşıyıp durmaları gözümün önünde canlandı. Çocukluk günlerimde bit pire eşliğinde dinlediğim o masalların, yazarlığıma önemli katkılar sağladığını belirtmemek haksızlık olur.
39 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.