"Hicbir yaz onun kadar ısıtmadı içimi.."
.....
Oldukça yalın bir dille anlatılmış olan ;küçük kentlerdeki koca yürekli insanlar ve kurulan dostluklar ele alınmış; samimi ,sıcak ve yerel dilde gelişen diyaloglar okuyucuya eski mahalle yaşamını en derinlerde hissettirmiştir.
Yusuf 'un yeni bir yaşama adım atma düşüncesi Nesim Bey ve Nedime Hanım yardımıyla ve yol göstericiliğinin verdiği huzur ve mutluluk ,tanımadığı bir yerde olmanın iç karisikligiyla birleşmiş olup farklı duygulara sürüklemiştir..Fakat Nesim Bey 'in hem varlıklı
bir baba olması hem de yardımseverliği ,ayrıca Yusuf a olan düşkünlüğü başka kapılar açılmasına da mahal vermiştir tarafından.
...Dostluklar,arkadaşlıklar, pesini bırakmayan mazi ve en derinlerinde hissettiği Feraye aşkı... İnsanı o anlatılan zamn ve mekanlara
sürükleyen, hüzün bulutlarıyla kaplı Yusuf un
iç dünyası ve çözümlemeler...
Üzerinde sıklıkla vurgu yapılan ayrılıklar ve ardından bakakalmış hayatlar..Umutlar ve hayal kırıklıkları...
.."Geleceksin biliyorum,vedalara alıştığımız nice yazlardan sonra. Bak bu yüzündeki ilk yaz güneşi,bak bu senin ılık rüzgarların,ağaçlarında tomurcukların,denizlerinde mavilerin,göğünde kuşların,sokaklarinda çocukların ve hep umutları yarınların.."
"Biliyorum geleceksin kırılmış aynadan gülümseyen yanıma.
Biliyorum Geleceksin,yaz olacak.."
..
"Yaz Sonu" @BErginBorobey
Sıcak yaz günlerini kucaklarken
yarınlara umut ışığı tutup hayal kırıklığına uğramakti hayat..