Yedikıta Dergisi - Sayı 149 (Ocak 2021)
Yedikıta DergisiEn Beğenilen Yedikıta Dergisi - Sayı 149 (Ocak 2021) Sözleri ve Alıntıları
En Beğenilen Yedikıta Dergisi - Sayı 149 (Ocak 2021) sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Yedikıta Dergisi - Sayı 149 (Ocak 2021) kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Merkezle âşina ol etme muhîte rağbet
Mustağrak-ı hakikat meyl-i kenarı neyler.
(Muhite , çevreye değil merkeze rağbet et!
Hakikat deryasına dalmış insan kenara meyleder mi?)
Sayfa 51 - Şair NâbîKitabı okudu
Envâru’l- Âşıkîn
Envâru'l-Âşıkîn beş bâba ayrılır. Her båbın fasılları vardır. Fasıllar da meb'as adı verilen bölümlerden oluşur.
Birinci bâb, mevcudatın tertip ve nizamı hakkındadır. Bu bölümde, varlıkların tertibindeki esrar, arşta ve semada bulunanlar, gök ehlinin halleri anlatılır. İlk bâb, diğer bâblara nazaran kısadır.
İkinci bâb, bir nevi kısâs-ı
ihanet az olmuş
Osmanlı'nın envai çeşit şerbetleri, sayıları İstanbul'da 500'e yaklaşan şerbetçi esnafıyla birlikte kayboldu gitti.
Şerbetler, mutfaklarımızdan ve sofralarımızdan çekildi artık. Gıdanın lezzeti, sebze ve meyvenin şifası da gitti ardı sıra. Sahte ve suni sofralara oturuyoruz. Ve içinde ne olduğunu bilmediğimiz türlü meşrubatları içerek vücudumuza ihanet ediyoruz.
Doğru
Bilge Büzürcmihr'e "Cömert kimdir?" diye sormuşlar. Büzürcmihr:
"Cömert, altın ve gümüşü taşla aynı değerde gören kimsedir." cevabını vermiş.
"Peki, cimri kimdir?" diye sorulunca da:
"O da aynıdır." demiş.
Yani, cömert kimsenin nazarında altının ve gümüşün kıymeti olmadığı için harcar durur. Cimrinin yanında da altın ve gümüş sürekli saklı olduğu için, kendisine faydası olmadığından taş ve çakılla aynı olur.
Alâeddin Keykubad
Devrin büyük devlet adamlarından Celaleddin Karatay, Sultan Alâeddin'in ülkesinde art arda yapılan medreseler, zaviyeler, dârüşsifalar, hamamlar, darü'l-huffazlar, konaklar, baglar ve bahçelerle sehirlerin mamur ve alınan tedbirlerle yolların emniyetli hâle getirildiğini zikrettikten sonra sultan hakkında şu ifadeleri kullanır: "On sekiz sene sultanın hizmetinde bulundum. Onun, gecenin üçte birinden fazlasını uykuda ve yatağında geçirdiğini hatırlamıyorum. Bilakis onu geceleri Kur'ân-ı Kerîm okumak, namaz kılmak, dua etmek ve çalışmakla mesgul gördüm.
Sultan Âlaeddin, Konya’nın etrafındaki yeşillikler arasında dolaşırken, bu güzelliği seyre daldı.. Fakat, çevresinde sur yoktu. Suru olmayan şehrin “süsü olmayan kılıç gibi” olduğunu söyledi ve ekledi “Hırs ve tamah felaketine karşı tedbir almak gerektir. 𝙲̧𝚞̈𝚗𝚔𝚞̈ 𝚣𝚊𝚖𝚊𝚗, 𝚑𝚎𝚛 𝚟𝚊𝚔𝚒𝚝 𝚊𝚢𝚗ｪ 𝚔𝚊𝚛𝚊𝚛𝚍𝚊 𝚍𝚘̈𝚗𝚖𝚎𝚣. 𝙾𝚗𝚞𝚗 𝚒𝚜̧𝚒, 𝚑𝚊𝚍𝚒𝚜𝚎𝚕𝚎𝚛 𝚣𝚞𝚑𝚞𝚛 𝚎𝚝𝚝𝚒𝚛𝚒𝚙 𝚒𝚗𝚜𝚊𝚗𝚕𝚊𝚛𝚍𝚊 𝚔𝚎𝚍𝚎𝚛 𝚖𝚎𝚢𝚍𝚊𝚗𝚊 𝚐𝚎𝚝𝚒𝚛𝚖𝚎𝚔𝚝𝚒𝚛. 𝙶𝚎𝚌̧𝚎𝚗 𝚣𝚊𝚖𝚊𝚗 𝚋𝚒𝚗𝚕𝚎𝚛𝚌𝚎 𝚘𝚢𝚞𝚗 𝚘𝚢𝚗𝚊𝚛 𝚍𝚊 𝚑𝚒𝚌̧ 𝚋𝚒𝚛𝚒 𝚒𝚜𝚝𝚎𝚍𝚒𝚐̆𝚒𝚖𝚒𝚣 𝚐𝚒𝚋𝚒 𝚘𝚕𝚖𝚊𝚣.”