Ve Bir Yeniçerinin Hatıratı

Yeniçeriler

Kemal Beydilli

Yeniçeriler Sözleri ve Alıntıları

Yeniçeriler sözleri ve alıntılarını, Yeniçeriler kitap alıntılarını, Yeniçeriler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mohaç'ta sıralar hâlinde art arda dizilmiş olan yeniçerilerin peş peşe açtıkları salkım-saçak ateşi ölümcül etkiler vermiş ve topçuların isabetsizliği yanında nihaî zafere ulaşılmasını temin etmiştir. Bu durumda Avrupa'da varsayılan Askerî Devrim'den bağımsız ve çok daha erken tarihlerde Osmanlı'nın kendi devrimini yaptığını söylemek abartı olmayacaktır.
Sayfa 146 - Pınar Yayıncılık
I. Kosova Savaşında (1389) sayıları 2 bin kadar olan yeniçeriler ok ve yay ile silahlandırılmış olup, ateşli el silahlarıyla tanışmaları II. Murad zamanında, çoğunun ateşli silahlara geçmesi ise XVI. yüzyılda olmuştur. Tüfek cinsi ilkel bir ateşli silahın ilk kullanımının II. Kosova Savaşında (1448) olduğuna dair kesinlik vardır.
Sayfa 145 - Pınar Yayıncılık
Reklam
Zira yeniçeriler, ordu mevcudunun yüzde doksanını oluşturarak Osmanlı devletinin temel taşı ve belkemiğini teşkil eden maliyeti düşük tımarlı sipahilere kıyasen eğitilmesi uzun zaman alan ve pahalıya mâl olan askerlerdir. Bu durumları ocağın devşirme sistemine dayandığı klasik dönemlerin sonuna kadar geçerliliğini korumuş olmalıdır.
Sayfa 139 - Pınar Yayıncılık
... devşirmenin ve yeniçeri ocağının kuruluş ve kurumlaşmasının, en erken Orhan döneminin sonlarında veya en geç muhtemelen I. Murad devrindeki bir zaman dilimi içinde olduğunu, ancak birbiri içine giren süreçler hâlinde tedricen geliştiğini düşünmek daha doğru olacaktır.
Sayfa 136 - Pınar Yayıncılık
Düşman cephesindeki gelişmelere cevap verebilmek beklentisiyle reayadan, sekban, saruca veya tüfenk-endâz adıyla anılan, kaynaklarda genelde levent olarak geçen silahlı piyade birlikleri oluşturulmaya çalışıldı. Ancak bu önlem yeniçeri askerinin kalitesini düşürdü. 1593-1697 arasında yaşanan büyük muharebelerden yalnızca iki zafer (1596 Haçova ve 1664 Sent Gothar) ve 12 yenilgi ile çıkılmış olması bunun göstergesi oldu. Yine de muhasara savaşlarında üstünlük daha uzun bir zaman Osmanlıların elinde kaldı. 1552 Tımışvar, 1566 Sigetvar, 1596 Eğri, 1600 Kanije fetihleri bu hale iyi birer örnek teşkil eder.
Alemdar Mustafa Paşa’nın öldürülmesinden (16 Kasım 1808) sonra, yeniçerilerin uzun bir idam listesini geri çeviren ve içinde bulunduğu o zor anda dahi belirli bir asabiyet sergileyen II. Mahmud’un, ocağın varlığını devam ettirmesine karşı olmadığını, ancak kendilerinden mutlak bir itaat beklediğini, aksi halde başşehri Anadolu’daki bir yere taşıyacağını ifade ettiğine dair yine Ottenfels’e ait olan bilgilendirme, “esnaf takımından rical hüddamına kadar halkının neredeyse yarısının ocağa kayıtlı olduğu ve hiçbir iş yapmadan ulûfe aldıklarını” belirttiği İstanbul’da, “yeniçeri partisi”nin mutlak gücü ele geçirmiş olduğuna özellikle dikkat çekmesi ayrı bir önem taşır.
Reklam
81 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.