Yeniden Bağlanmak Sözleri ve Alıntıları
Yeniden Bağlanmak sözleri ve alıntılarını, Yeniden Bağlanmak kitap alıntılarını, Yeniden Bağlanmak en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
«Sonuç olarak "her canlı ölümü tadacaktır" çünkü ölüm her canlı için kaçınılmaz bir sondur.»
Sayfa 212
«Ölüme verilen tepkide kaybedilen kişi ile yakınlık durumu ve o kişiye yapılan duygusal yatırımın büyüklüğü önemlidir.»
Sayfa 77
«Bazen kayıp yakını bölme yani splitting adı verilen bir savunma mekanizmasını kullanır. Bölme savunma mekanizmasını kullanan bir kayıp yakını, sabah çok öfkeli bir halde iken, öğlen çok sakin hatta neşeli bir duygu durumunda olabilir. Bu kişinin ruhu ikiye bölünmüş gibidir ve pozitif veya negatif duygular arasında hızlı hızlı git geller olur. Duygusal geçişler ortalama bir insana göre çok daha hızlı ve keskin bir haldedir. Örneğin böyle bir kayıp yakını, ağlarken birden gülebilir, gülerken âniden ağlamaya başlayabilir. Sanki bu insanın içinde iki ayrı kişilik vardır ve ruhu bu yüzden ikiye bölünmüş gibidir. Kayıp yakınının içindeki bölünmüş bu parçalardan bir tanesi ölümü kabul eder, halsizlik ve boşluk duygusu hisseder. Öbür parça ise ölümü kabul etmez ve kendisini gayet enerjik ve canlı hisseder.»
Sayfa 56
«Yaşanan her kayıp için yas tutulabilir.»
Sayfa 34
«Duyguların dile dökülmesinin terapide oldukça elzem ve önemli olduğunu söyledim. Ancak kayıp yakınını duygularını dile dökmesi için zorlamamak gerekir. Çünkü duygunun ifade edilmesi kişinin özeli ve mahremidir. O ne zaman hazır olursa, o zaman konuşabilir. Zorlamak yerine kayıp yakınının kendi benliğinin farkında olması ve bütün süreçlerde bağımsız karar verebilme yetisini kazanması teşvik edilir. Terapi odasında mahremiyet kavramı terapi sürecinin sağlıklı devam edebilmesi anlamında da önemlidir. Bu yüzden kayıp yakıınının, her duygusunu terapide anlatması gerekiyor gibi bir zorunluluk yoktur.»
Sayfa 270
«Sağlıklı yas süreci yaşayan bir çocuk, patolojik yas sürecinden geçen bir çocuğa göre oyuna daha çok vakit ayırmaktadır.»
Sayfa 135
«Kardeş kaybı yaşayan çocuklarda görülen en temel yas duygusu kaygıdır. Kaygı duygusu çocuk için ağır bir duygudur ve buna tahammül edemez. Kendisini yatıştırmak isteyen çocuk, bir süre sonra anne babaya yapışır. Eğer anne baba herhangi bir sebepten dolayı çocuktan uzaklaşırsa, çocuk ebeveynlerinin başına ölümcül bir sağlık sorunu gelebileceğini düşünür. Çünkü yedi yaşın altında çocuklar somut düşünür ve ortaya çıkan her türlü olayın onun yüzünden olduğunu zanneder. Bu düşünce korku duygusuna dönüşür ve bu çocukta güven duygusu giderek azalır.»
Sayfa 78
«Kendisini ve vücudunu kasarak rahatlatmaya çalışan kayıp yakınının kaslarında laktik asit adı verilen madde birikir. Kaslarda biriken bu madde kas ağrısı yapar ve uyku düzenini bozar. Yeterli ve derin bir uyku uyuyamayan kayıp yakını, yas süreci ilerledikçe giderek daha düşük enerjili ve halsiz hisseder. Eskiden ilgi duyduğu hobilere ve sohbetlere yönelik ilgisi giderek azalır. Çünkü artık dış dünyayla bağlantısı azalmaya, iç dünyasındaki acılarla daha fazla temas kurmaya başlamıştır.»
Sayfa 59
«Günü geldiğinde hem kendisinin hem de sevdiği tüm insanların öleceğini bilmek, insanın bilinç dışı için kabullenmesi zor bir durumdur.»
Sayfa 43
«Bir çocuğun ilk yedi yaşta anne babayla kurduğu ilişkiye "ilk nesne ilişkileri" adı verilir.»
Sayfa 40
«Sevgilinin terk etmesi, sevgiliyi terk etmek, boşanmak, göç etmek, üniversiteyi bitirmek gibi pek çok durum kişide kayıpla ya da kayıp duygusuyła gelen yas reaksiyonlarına sebep olabilmektedir. Her türlü kayıp durumuna karşı yas tutabilmek aslında bir yetidir. Kişinin bu yetiye sahip olabilmesi onun çocukluk çağındaki ebeveyn ilişkileriyle alakalıdır. Ebeveynleri yas tutabilen kişilerin yetişkinlik dönemlerinde yas tutabilmesi daha kolay olacaktır. Ebeveynleri yas tutamayan kişilerin ise yetişkinlik döneminde yas tutabilmesi daha zor olacaktır. Ancak yas tutabilme yeteneği olmayan bir kişinin yetişkinlik döneminde bazı ruhsal egzersizlerle yas tutabilme yetisini kazanması mümkündür.»
Sayfa 34
«Yas sürecinde çocuğun oyun oynaması, bu sürecin sağlıklı atlatılması açısından çok önemlidir. Çocuk açısından yas sürecini yaşamak demek, bol bol oyun oynamak demektir. Çünkü insan ve hayvan yavrularında oyun oynamak, ruhsal gelişim açısından çok önemlidir.»
Sayfa 132
«Cenaze töreni yapmak hem ülkemizde hem de dünyanın birçok kültüründe ortak bir ritüeldir. Cenaze töreni sırasında kayıp yakını ile diğer insanlar bir araya gelirler. Bu esnada duyguların dile gelmesi, üzülmek, ağlamak ve ortak duyguların paylaşılması sürece yardım eder. Böylece kayıp yakını duygu regülasyonu yapar. Kurulan ilişkiler sayesinde beyinde bağlanma hormonu olan oksitosin artar ve tekrar tekrar yükselen kötü ve acı duygular bu hormon yardımıyla temizlenir. Cenaze töreni sırasında insanlar sık sık birbirlerine dokunurlar ve sarılırlar. Bu sarılmalar oksitosin hormonunun üretilmesini artırır. Bu sayede kayıp yaşayan kişinin kötü duygularını silmesini ve yas süreçlerini sağlıklı yaşaması kolaylaşır. Sonuç olarak cenaze töreni sırasında ve sonrasında diğer insanlarla kurulan duygusal bağ ve sosyal desteğin yas tedavisinde önemli bir etkisi vardır.»
Sayfa 141
«Yas sürecinin duygularıyla baş edemeyen çocuk, sık sık yüksek sesle ağlamaya ve çevreyi rahatsız etmeye başlar. Evdeki diğer insanların bundan rahatsız olması, kötü hissetmesi ve bu durumdan şikayet etmesi çocuğun duygularını yatıştırır. Burada duygusal bir aktarım söz konusudur. Yani çocuk, kötü duygusunu etrafındaki insanlara transfer ederek iyi duyguya geçmiş olur. Çocuk bu şekilde kötü duygusunu aile üyelerine yükler ve rahatlar. Aile üyeleri ise giderek öfke ve rahatsızlık hisseder. Öfke patlamaları insanlar dışında sık sık cansız nesnelere ve oyuncaklara karşı da gelişir. Oyuncakları atma veya kırma davranışı, sinirli ve saldırgan tavırlar görülebilir. Sıklıkla bebeksi davranışlar sergileme, garip hareketler yapma, yatak ıslatma ve bakım verenlere yapışma söz konusudur. Uykuya dalmada güçlük çeker ve derin uyku uyumakta zorlanır. Yaşıtı olan diğer çocuklarla iletişim kurmada sorunlar yaşar. Sıklıkla yaşıtı olan diğer çocuklara karşı kötü davranışlar ve saldırgan tavırlar gösterebilir. Bir süre sonra yaşıtı çocuklar onun bu tavırlarından rahatsız olurlar ve onu dışlamaya başlarlar.»
Sayfa 128
«Çocuklar yaslarını, arkadaşlarıyla veya oyuncaklarıyla oyun oynayarak yaşarlar. Arkadaşlarıyla veya kendi kendine oyuncaklarıyla oyun oynayarak yas sürecinde kendilerini tedavi ederler.»
Sayfa 122