Eğitim sisteminin, kendi değerinin ve sınıflandırmalarının değerinin ikrarını dayatmak hususundaki başarısı, hiçbir zaman, herhangi bir rakip hiyerarşi ilkesiyle karşılık veremeyen sınıflar ve sınıf fraksiyonları üzerinde tatbik olduğundaki kadar başarılı değildir. Bu, tedrisi kurumun, orta sınıflardan ya da büyük burjuvazinin entelektüel kesimlerinden gelen öğrencileri, para ya da siyasal iktidar gibi diğer hiyerarşilerde yükselme özleminden, dolayısıyla da, tedrisi yargıları göreceleştirmek açısından daha iyi konumda olan iş dünyası ya da siyasal iktidar alanındaki büyük burjuvaziden gelen öğrencilerin aksine, diplomalarını ekonomik ve toplumsal kazanca tahvil etmekten uzaklaştırarak eğitimcilik mesleğine çekmesine imkân veren mekanizmalardan biridir.