Tolstoy'un oldukça güzel bir eseri. Kısacık ama dimakta bıraktığı lezzet bambaşka. Bazen nasıl oluyor da yıllar önce yazılan eserler hâlâ insanları etkisi altına alabiliyor diye düşünüyorum. Aslında cevap basit günümüz yazarlarının pek çoğunda olmayan bir şey onlarda vardı "samimiyet". Eski yazarların gördüklerini,yaşadıklarını yansıtma konusunda çok iyi oldukları hiçbir şekilde inkâr edilemez. İçindeki çarpıcı betimlemeler, sadeliği, yazarın üslubu kitabı oldukça çekici kılıyor. İlk gençliğin verdiği heyecan, karmaşık duygudurumlar, akıl ve hisler arasındaki bocalamalar kısacası okurken kendinizi çokça aşina hissedeceğiniz bir kitap.
Ağlamıyordum ama yüreğimin üstünde taş gibi ağır bir şey vardı. Alt üst olmuş zihnimden artan bir hızla düşünceler, varsayımlar geçiyordu; ama başıma gelen felaketi anımsatan her anı bu düşünce ve varsayımların dolaşık zincirini kopartıyordu ve beni bekleyen yazgı konusunda çıkışı olmayan bir bilinmezlik, umutsuzluk ve korku labirentine gidiyordum tekrar.
Duygu meselesindeki gerçek dışılık, gerçeğin en inandırıcı göstergesidir...