Yere Düşen Dualar kitaplarını, Yere Düşen Dualar sözleri ve alıntılarını, Yere Düşen Dualar yazarlarını, Yere Düşen Dualar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hiçbir yerde başka adlar altında buluşmalıyız yeniden. Havadan gelen seslerle yazılmalı, ucunda bağdaş kurduğumuz uçurumlarımıza bakmalıyız yazılırken. Şu anda, burada, içine eriyen mum, kendini yiyen alev gibi eylemsizliğe tutuklu hayatlarımızı onarmak için kendi zamanımıza sıçramalıyız. Düşmezden önce, sırdan esrikleşen zihinlerimizi ayırmalıyız etimizden. Belleğin alttan gelen konuşmalarına kulak vererek, eski bir şölen ateşinde islenmeliyiz. Yazılmalı, ama yazılamayacak denli kopmalıyız hayattan. Başka yerde yaşayamayan endemik varlıklar gibi tek bir trajediye sığmalıyız hepimiz.
Şöyle gözlerimi kıstığımda karşımdaki bir kahin becerisiyle okumalı içimi. Bundan daha büyük bir varsıllık düşünemiyorum. Tanık! İllaki bir tanığı olmalı herkesin.
İster istemez kendi zamanını yaratan biri daha doğar karnımdan. Alçakgönüllü olabilecek denli kibirli, mahcup görünebilecek denli utanmaz, merhameti sunacak kadar zalim başka bir insan.
Rezaletin peşindeyim Yorgo. Soyluluk nasıl taçlandırıyorsa hayatı, gülünç de görünebiliyor bazen. geleceğin belleksiz toprağına kondurulmuş perişan bir korkuluk denli işe yaramaz... Böyle onurluca kimi savıyoruz başımızdan? Kimi Yorgo? İlla aşkla mı sıvamalıyız dokunma açlığımızı? Birbirimize değdikçe tenimizden çıkan ateşi gösterişli sözlerle harladıkça güzelleşiyor muyuz sanki? Şimdi, şu anda, tam da geçip gitmekteyken zaman, rezil olmanın bir yararı olmalı. Ayıp etmek yetmez, önünde eğilip yüceltmeliyiz ayıbı.
Unutulmuş kitaplar, terk edilmişlere göre okurunun karakterini daha kolay ele veren, özenle seçilmiş kitaplardı. Bir tanesi tamamen temizdi. Ne bir çizik, ne de küçük bir not. Bu kişi kitabı canlı bir yaratık olarak gören ve ona asla ilişmeyen biri olmalıydı. En çok Büyük İskender'in hayatını anlatan romanı sevmiştim. Yanlış cümleler kırmızı tükenmezle işaretlenmiş, satırın yanına doğrusu yazılmıştı. Bu titiz okur Türkçe'ye polislik ederek kendi kendine sinir bozukluğu yaşamaktan zevk alıyor olmalıydı. Bir deneme kitabının okuruysa kitap sayfalarını rengarenk küçük postitlerle bezemişti. Yazara derin bir hayranlık besleyen, itaatkar biri...
Ne zaman Galenos'un sesini başucumda işittim, harfler birdenbire evcilleşti. Yemin ederim, yüzyıllardan beri bildiğim bir şeyi okuyordum. Okuduğum her satırı önceki hayatımda yazdığım duygusuna kapılarak... Bir türlü çözemediğim okuma hazzının altında yatan gizem sonunda açığa çıkmıştı; insanlar ancak bildikleri kitapları okuyabiliyorlardı. Ne bildiklerini tam olarak bilemediklerinden kitap okumaya mecburdular. Oku(ya)madıkları kitaplar, onların yazmaya tenezzül etmedikleri veya yazamayacakları kitaplardı. Yoksa babamdan söz etmese, Galenos'tan bana ne...