Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Yeşil Yıllar

A. J. Cronin

Yeşil Yıllar Gönderileri

Yeşil Yıllar kitaplarını, Yeşil Yıllar sözleri ve alıntılarını, Yeşil Yıllar yazarlarını, Yeşil Yıllar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
[Bir ateistin Tanrı çelişkisi] O sırada, kendisini büyük bir güç ansızın yakalar, boğazına sarılır gibi oluyor... Yalnız, bu öyle birşey ki ara sıra depreşiyor; kanına, kemiğine, ta iliğine işlemiş, silkip atmasına dünyada olanak olmayan, ölünceye dek kurtulmayacağı bir şey bu. Son derece büyük bir çelişki karşısında bulunuyoruz. Yalnız, yemin ettik: Herşeye karşın içtenlikli olacağız. Bundan sonra daha kaç kez bu Robert Shannon uyuşuklukla canlılık arasında gidip gėlecek, kalkınacak, sonra yeniden yere yıkılacak, insanın içinden gelen bütün duygularının yükseldiği Varlık'la kaç kez barışıp darılacak: Bunu önceden kestiremeyiz. Bildiğimiz birşey var: Bu sırada, elinde değil, ruhundaki coşkuyu sessizliğin içindeki gizli kulaklara söylemek gereğini duyuyor. Edeceği şükran duasının bir boşluk içine düşmeyeceğini sezinliyor, nerdeyse utana utana kilisenin karanlığından içeri dalıyor.
Sayfa 391 - AMAÇ Temel Yayınları, 1986Kitabı okudu
İnsan acı çekiyor, çekiyor, öyle bir an geliyor ki ondan sonra artık dayanamıyor.
Sayfa 389 - AMAÇ Temel Yayınları, 1986Kitabı okudu
Reklam
— "Böyle bir cenaze töreni herkese nasip olmaz." demesi Dede'min hoşuna gitti. McKellar o iri omuzlarını silkti: — "İnsan öldükten sonra hepsi bir."
Sayfa 383 - AMAÇ Temel Yayınları, 1986Kitabı okudu
Sapasağlam, dipdiri bir adamın ölümü acı bir şey, insanın yüreğini burkan, acıklı bir ayrılıştır... Sarkan çeneyi bağlayışını, kapanan gözlerin üzerine birer para koyuşunu seyrediyorum, bu da köylü geleneği. Son kez kasılarak kımıltısız bir hal alan yüze büyük bir üzüntüyle bakıyorum. Şimdi o öyle bir yere gitti ki, aydınlık mı, karanlık mı bilmem ama, orada artık çılgınlık edemeyeceği belli. Kendisine eziyet edenlerin, arkasından kovalayanların hepsinden kurtuldu... En çok kendisinden kurtuldu. Sabah oluyor: Kestane ağaçlarının biçimleri beliriyor, tarlalar birbirinden ayrılıyor, doğuda bir safran lekesi peyda oluyor. Mumu söndürüyorum. Bu sırada sanki sönen alevle eğleniyormuş gibi, tepedeki çiftlikten bir horozun meydan okuyan alaylı bir haykırışı duyuluyor.
Sayfa 382 - AMAÇ Temel Yayınları, 1986Kitabı okudu
[Hasta odası, sekerat anı ve ölüm meleği] Şimdi bizimle birlikte odada ayakta duran görünmez kara hayaletten kendisinin de ölümlü olduğunu hatırlatan gizli bir varlıktan korkuyor. Ama, içindeki nefreti silip atıyor. Üçümüzün birlikte yaşadığımız şu küçücük dünyayı eskiden kaplamış olan zıddiyet, düşmanlık şimdi çok uzakta kaldı, pek çocukça şeyler gibi görünüyor.
Sayfa 381 - AMAÇ Temel Yayınları, 1986Kitabı okudu
İnsan yaşamanın anlamını besbelli bir sırada - hepimizin gelip dayanacağı bu ayrılış [ölüm] anı sırasında- anlıyordur. Ne çılgınlıklar yapmadı. ne günahlar işlemedi! Bu ihtiyarın yaradılışındaki zayıf noktaları, inatçılıklarını benim kadar kimse bilmez. Çünkü, bu üzgün, deli çocukta - kendimde - aynı huyları daha şimdiden görüyorum. Bu huylar bana ondan geçti. Gene de bunları, kişiliğin bu tortulu derinliklerini savunuyorum. Çünkü ben de, daha şimdiden, tıpkı büyükbabam gibi, insanların tanıdıkları kanunları kuşkuyla karşılamaya başladım. Kötülük edememek herkese karşı iyi yürekli davranmak, hoşa gitmeye çalışmak gibi, insanın yüceliğini sağlayan birtakım erdemler belki de acı verici yüzlerce günahı bile geride bırakan şeylerdi.
Sayfa 380 - AMAÇ Temel Yayınları, 1986Kitabı okudu
Reklam
Bu sefer artık kesin: İhtiyar ölüyor. Bu gerçek başında oturup beklediğim odasına, uykuya dalan eve, dışarıdaki gecenin karanlığına bile doluyor. O gün akşama dek herkeste bir bekleyiş, bir saygı hali vardı. Murdoch'la Jamie aşağıda Dede'mle alçak sesle konuşuyorlar. Kate arka bahçede top oynayan çоcuğunun sevinçle attığı çığlıkları susturmaya çalışıyor. Haminne'm mutfakta çörek pişirirken ayaklarının ucuna basa basa yürüyor. Buna "akıbetin beklenmesi" diyorlar. Evdekiler, arka arkaya uygulanan üç elektrik sarsmasına, Dr. Galbraith'in çok yaşamaz diye koyduğu tanıya karşın ihtiyarın "ayak diremesi"nden dolayı, saygıyla birlikte, biraz da canları sıkılmış olarak, odalarına çekiliyorlar. Ben oturayım bekle'yim dediğim zaman, kimse olmaz demiyor: Büyükbabamı sevmeye hakkım olduğunu tanıyorlar, bu hak onların işine de geliyor, çünkü rahat uykularını hiç de feda etmek niyetinde değiller. Ortalıktaki sessizlik korkunç. Kepengi kaldırdım, camı da açtım ama, sıcak, yıldızsız gecenin odaya dolan havası hiç de ferahlık vermiyor.
Sayfa 379 - AMAÇ Temel Yayınları, 1986Kitabı okudu
Ne aptalmışım ben! Yaşamı hiç bilmiyormuşum, bu konuda hiçbir bilgim yokmuş. Ben bir hayal evreninde yaşıyormuşum, kendi düşlerimin zavallı bir kurbanı olmuşum.
Sayfa 378 - AMAÇ Temel Yayınları, 1986Kitabı okudu
— "Bak, Bayan Bosomley değil mi şu?" — "Yo, değil." [Büyükbaba] Herkesi birbirine karıştırıyordu. Eskiden, gözlerinin çok keskin olmasıyla övünürdü, şimdi bu özelliğini bir daha ele geçmemek üzere kaybetmişti. — "Öyle mi? Zarar yok. Bu da güzel bir kadın."
Sayfa 374 - AMAÇ Temel Yayınları, 1986Kitabı okudu
— "Eskiden beri ben kibar çevreleri severim, Robert. Yaratılışım böyle."
Sayfa 374 - AMAÇ Temel Yayınları, 1986Kitabı okudu
Reklam
"Sen herşeyden çabuk vazgeçiyorsun. Sana kaç kez söyledim böyle kolayca yenik düşme diye."
Sayfa 371 - AMAÇ Temel Yayınları, 1986Kitabı okudu
"Sonra, benim dünyada sevdiğim iki şey vardır: Biri çiçekler, biri de güzel kadınlar."
Sayfa 371 - AMAÇ Temel Yayınları, 1986Kitabı okudu
Gitgide çöktüğünü düşünmek istemiyor, sonsuz yaşamayacağını hatırlatan gerçeğe gözlerini sımsıkı yumuyordu. Dinçliğini elde tutmayı başarıyordu da. Eskisinden daha iyi görünüyordu. Ayağının tutukluğunu, başının sarsaklığını kabul etsek bile, gene insan arasına çıkabilecek bir adam olmaktan geri kalmıyordu.
Sayfa 373 - AMAÇ Temel Yayınları, 1986Kitabı okudu
"İnsan hiçbir zaman umut kesmemelidir."
Sayfa 370 - AMAÇ Temel Yayınları, 1986Kitabı okudu
—"Seni darıltacak birşey mi söyledim?" diye sordum. —"Yo, hayır!" dedi. Duygularıyla çarpışıyormuş gibi, dudağını ısırdı. «Yalnız, söylediklerin birbirimizden ne kadar ayrı yaradılışta olduğumuzu gösteriyor. Ben gerçeği göz önünde tutarak davranıyorum, bunda belki de ileri gidiyorum; sen hayallerden ayrılmıyorsun, ayrılmayacaksın da.»
Sayfa 368 - AMAÇ Temel Yayınları, 1986Kitabı okudu
188 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.