Yırtıcıların Alacakaranlıkta Savaşı
Henri Frederic BlancYırtıcıların Alacakaranlıkta Savaşı Sözleri ve Alıntıları
Yırtıcıların Alacakaranlıkta Savaşı sözleri ve alıntılarını, Yırtıcıların Alacakaranlıkta Savaşı kitap alıntılarını, Yırtıcıların Alacakaranlıkta Savaşı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Düşünce öylesine berbat bir şeydi ki insan canının istediği zaman musluğu kapatamıyordu.
Sayfa 35 - Can Yay.Kitabı okudu
Artık hiçbir şey olduğunuzda ne kadar iyi olacaksınız, bir bilseniz!
Sayfa 112Kitabı okudu
Başkaları için hiçbir şey yapmadınız, ama şimdi kalkmış bir başkasının sizin için bir şey yapmasını bekliyorsunuz!
Sayfa 48
Biz dünyanın süprüntüsüyüz...
Başkaları için hiçbir şey yapmadınız, ama şimdi kalkmış bir başkasının sizin için bir şey yapmasını bekliyorsunuz!
Sayfa 48Kitabı okudu
Her şeyi kabul etmek ve herkesin yaptığını yapmak şartıyla özgürüz, öyle mi?
Sayfa 28
Her şeyi kabul etmek ve herkesin yaptığını yapmak şartıyla özgürüz, öyle mi?
Beyninizin çıkar hesaplamaktan başka bir işe yaradığı yok, sırf kâr elde etmek ya da alçaklığınızı haklı çıkarmak için konuşuyorsunuz. Sizden küçük olan herkesi eziyor, sizden büyük olan her şeyin önünde eğiliyorsunuz. Kendinizi zeki sanıyorsunuz, çünkü benzerlerinizi sersemletmekte ustasınız, kendinizi özgür sanıyorsunuz, çünkü elinizde kötülük yapma gücü var, kendinizi üstün sanıyorsunuz, çünkü sıradan insanların ruhsal sefaletini sömürmeyi çok iyi biliyorsunuz: Kendini beğenmiş psikolojiniz sayesinde onları büyük yanılgılara düşürebiliyorsunuz… Hadi, ne duruyorsunuz, onları soymaya devam edin, ama bilin ki onların her zaman sizden daha üstün, asla çalamayacağınız, hiçbir zaman tanıyamayacağınız yanları olacak ve en hoş, en gelişmiş hazdır bu:
Vicdanı rahat olmak. İyi akşamlar.
Sayfa 75
-Size inanıyorum, dedi, kediyi boğmayı çoktan kafasına koymuş olan Charles.
-Evet, ziyafete başlasak nasıl olur?
-Keyifle! diye haykırdı Charles.
-La Traviata’yı sever misiniz?
- La Traviata’ya bayılırım, çok beğendiğim yemeklerden biridir.
-Hayır, La Traviata, Verdi’nin bir operasıdır. Şu da küçük bir Burgonya şarabı.
Sayfa 41
"Hz. Muhammed'in hadisini uygulayarak, rakip psikolojisine eğilmişti: Kendini tanıyan kişi güçlüdür, ama rakibini de tanıyan yenilmezdir."
Sayfa 50 - Can
Hızın köleleştirdiğini anlamıştı. Yaşamdaki bütün değerli şeyler zaman istiyordu: Aşk, dostluk, düşünce, okuma, merak, bakış… sıkıştıkça us yassılaşıyor, yürek sıkışıyor, ruh daralıyordu. Ne bizim sevmeye vaktimiz vardı ne de başkalarının. Saatin yalnız köleleri olan bizler güle oynaya hiçliğe doğru koşuyorduk.
Sayfa 86
Kafes içindeki yaşamın iyi yanları olduğuna bile kendini inandırıyordu: Artık telefonlardan başını kurtarmıştı, ne yağcı budalalar onu sıkıştırabiliyor, ne randevulara yetişmek zorunda kalıyor, ne de yararsız ve ivedi kırtasiyeciliğe aralıksız boyun eğiyordu. İyi bir değerlendirme yapılırsa eskisine göre daha özgür sayılırdı. Yaşamında ilk kez önünde zaman vardı. Kendisine ait bir zaman.
Sayfa 86
Nasıl zeka kendine özgü bir sıkıntı, yeterince değerlendirilmemiş olmanın sıkıntısını duyarsa, güzellik de özel bir acı duyar, yeterince sevilmemiş olmanın acısını - ve solmaya mahkûm gülün acısını.
..yüreğini boşaltmak karşılığı cepleri doldurmanın ne anlamı var?
Sayfa 111Kitabı okudu