Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yitik Paradigma: İnsan Doğası

Edgar Morin

En Eski Yitik Paradigma: İnsan Doğası Sözleri ve Alıntıları

En Eski Yitik Paradigma: İnsan Doğası sözleri ve alıntılarını, en eski Yitik Paradigma: İnsan Doğası kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yazgımızın, primatlar da dahil bütün hayvanların yazgısından çok farklı olduğu apaçık; diğer hayvanlara boyun eğdirdik, onları ehlileştirdik, soylarını tükettik, sürdük, kafesledik veya korumaya aldık. Biz ise, kendimize taştan ve çelikten kentler inşa ettik, makineler icat ettik, şiirler, senfoniler yarattık, uzayda seyehat ettik. Doğadan gelmekle ve doğa dışı ve hatta doğaüstü olduğumuza inanmamamız mümkün mü? (...) Diğer yandan, bütün insanlar aynı türden gelmelerine, homo sapiens olmalarına rağmen, yabancı ülkelerdeki benzerlerini tanımazdan gelen veya ondan insanlık sıfatını esirgeyen insan, bu ortak doğa paydasını yadsır durmadan.
Altmışlı yıllara kadar hayvan davranışları kâh otomatik tepki veya refleksler, kâh otomatik dürtü veya içgüdüler tarafından yönetiliyormuş gibi görülüyordu. Bu yönlendirici unsurların işleyişi, organizmanın korunma, hayatta kalma ve üreme ihtiyaçlarını tatmin etmeye yönelikti. Halbuki ekolojinin ilk keşifleri bize hayvan davranışının hem örgütlü, hem de örgütleyici davranışlar olduğunu gösteriyor.
Reklam
Bildiğimiz gibi sosyoloji, insanın canlı dünyada benzersiz olduğuna inanır ve toplum olduğu kabul edilen karıncalar, arılar ve termitler topluluğu bile sadece olağandışı istisnalar addedilmekle kalmayıp aynı zamanda "kör içgüdü"ye itaat üzerine kurulduğu için anti-toplumun canavarca örnekleri olarak da görülür. (...) İnsan türünün kur davranışını, boyun eğmeyi, hiyerarşik grup yapısını, bölge kavramını icat etmediği nasıl kesinse toplumun bir insan icadı olmadığı da artık aynı ölçüde kesindir. Hatta insan toplumlarına özgü kimi niteliklerin, çoktan pek çok hayvan toplumunda ortaya çıkmış olduğunu da söyleyelim
İnsangil beyninin "doğal" evrimi, kültürü üretip geliştirirken, daha sonrasında insangili beynini geliştirmeye iten ve teşvik eden, yani onu insana dönüştüren, kültürel evrim olmuştur. Böylece beyin, 500 cm³'ten (insanımsı) 600 ve 800 cm³'e (ilk insangil) ardından da 1100 cm³'e (homo erectus) ve nihayet 1500 cm³'e ulaşmıştır (homo sapiens neandertalensis ve homo sapiens sapiens).
Homo Demens
Güven verici ve rahatlatıcı sapiens kavramının ardına saklanan insanın gerçek yüzü ortaya çıkıyor. İnsan, yoğun ve kararsız bir duygusallığa sahip, gülümseyen, gülen, ağlayan, endişeli, kaygılı, oyuncu bir canlı; mest olan, kendinden geçen ve seven bir varlık; hayallerle dolu, ölümü bilen ama ölüme inanmayan bir yaratık; miti ve büyüyü yaratan, kendisine hayaletlerin ve tanrıların musallat olduğu, hayal ve vehimlerle beslenen, nesnel dünyayla daima kararsız ilişkiler içinde olan öznel bir canlı; hataya, gaflete açık, düzensizlik yaratan müfrit bir varlıktır. Ve hayali olan ile gerçek olan arasındaki gidip gelmelerin, kararsızlığın, istikrarsızlığın, ölçüsüzşüğün ve vehimlerin bir arada oluşuna, nesnel ile özneli, yanlış ile düzensizliği karıştırmaya delilik adını verdiğimize göre homo-sapiens'in homo-demens* olduğunu görmek zorundayız. Homo Demens: Sapiens Latincede akıllı, bilge anlamına gelirken, Demens tam tersine deli, kaçık anlamına gelir.
249 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.