Gerçekten çok saçma bir kitaptı. Anlamsızdı, ne anlatmaya çalıştığı bile şüpheli.
İki adamın bulundukları, yaşadıkları, yerden gitme çabaları anlatılıyor. Ama asla karşılaşmıyor iki adam.
Güzel bir sovyet kurgusu, söylentileri alıp yürümüş gizemli bir orman. Kaybolan insanlar, aşılamayan korkular. teknolojinin, geleneğin insan üzerinde derin etkileri.. ben çok beğendim.
Okumayın..
Açıkçası kitabın kötü yazıldığını düşünmüyorum ama çevirinin kötü olduğuna dair bir inanç geliştirdim. Çünkü bence Türkçe kelimelerin anlamları da yanlış kullanılmış. Hiç kitap çevirmenliği yapmadım ancak yine de çevirecek olsam direkt orijinal kelimenin anlamını değil dildeki anlam bütünlüğünü sağlayacak ve çevirdiğim dildeki en yakın duyguyu verecek şekilde çeviririm.
Neyse bir ara kitap bitsin diye ağlayacak gibi oldum. Niye bu kadar eziyet ettin okumayı bıraksaydın diyecek olursanız, bizde hiçbir şey yarım kalmaz
Okuduğum en kötü ve sıkıcı kitap tabi ki değildi ama bunu okuyacağınıza ilaç prospektüsü okursanız en azından bir bilgi sahibi olursunuz diye düşünüyorum.
Salyangozları severim ama yokuşta bir salyangoz görsem beyhude çabası beni üzer. Yine de onun bu beyhude çabasına katkı sağlamak için bir şey yaptığım ya da yapacağım söylenemez. Çünkü güçlü olan hayatta kalır.
Ve doğa her zaman bizden güçlüdür. Ona hükmetme çabası en az bir salyangozun yokuştaki çabası kadar boşa bir çabadır.
Biri ormana gitmek için İdare binasında mahsur kalan diğeri ise ormandan İdare binasına dönmek için uğraşan iki kahramanımız var.
Doğa her zaman kazanır.
Çok sıkıcı ben çok sıkıldım. Bence yazar da bunun farkında olduğundan bir şeyler katmaya çalışmış ama yetmemiş. Beni çekmedi. Okumayı düşünürseniz acele etmeyin bir daha düşünün.