Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yöntem Üzerine Konuşma

René Descartes

Yöntem Üzerine Konuşma Gönderileri

Yöntem Üzerine Konuşma kitaplarını, Yöntem Üzerine Konuşma sözleri ve alıntılarını, Yöntem Üzerine Konuşma yazarlarını, Yöntem Üzerine Konuşma yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Düşünüyorum öyleyse varım
Sonra dikkatle kim olduğuma baktım ve gördüm ki, bir bedenim olmadığını ve içinde bulunduğum bir dünya ya da bir yer olmadığını hayal edebildiğim hal­de, ben hiçbir şekilde kendimin varolmadığını hayal edemiyordum. Tam tersi geri kalan her şeyin yanlış ol­duğunu hayal etmem ya da herhangi bir şey düşünmem bile açıkça benim varolduğumu kanıtlıyordu. Halbuki bir anlık da olsa düşünmekten vazgeçmiş olsaydım, o sırada bedenim, dünya ve şimdiye kadar gerçek olduğu­nu hayal ettiğim her şey yine varolduğu halde, o süre zarfında beni varolmak zorunda olduğuma inandıracak hiçbir nedenim olmayacaktı, işte buradan anladım ki, ben bütün doğası ya da özü yalnızca düşünmekten iba­ret olan ve varolmak için ne bir mekâna ihtiyaç duyan ne de herhangi maddi bir şeye ya da bir bedene bağlı olan bir şeyim, yani bir tözüm. Buna göre, Ben, yani beni yalnızca ben yapan zihnim, bedenden tamamen ayrı bir şey ve üstelik onu bilmek bedeni bilmekten daha kolay;beden mevcut olmamış olsa bile, o şimdi neyse hep öyle olmayı sürdürebilir.
Sonuçta anladım ki doğruluğunu kolay kolay ispatlayamayacağınız meselelerde çoğunluğun görüşüne hiç itibar etmemek gerekiyor çünkü bu doğruyu bir kişinin görme ihtimali birçok kişinin görme ihtimalinden daha yüksek.
Reklam
Çok fazla yasa kötülükleri önlemez, aksine kötülüklere kılıf geçirmenizi kolaylaştırır; bu yüzden en iyi yönetilen halklar birkaç yasası olup da bunları sıkı sıkıya uygulayan haklardır.
Bana gelince ben hiçbir zaman diğer insanlardan daha zeki olduğumu düşünmemişimdir aksine her zaman kendumi başkalarıyla kiyaslayip keşke ben de hızlı düşünebilirsem keşke benim de net bir hayal gücüm ya da güçlü ve işlek hafizam olsa demisimdir. Zaten bunların dışında dehamizi üstün kılacak bir niteliğimiz var mı bilmem. Çünkü insanı üstün kılan akılsa ben aklın hepimizde ortak olduğuna tartışmasız inanıyorum.
Kalburüstü zihinler büyük iyiliklere de imza atabilir büyük kötülüklere de. O yüzden baştan doğru yolu tutturup gidenler yavaş adımlarla ilerliyor olsalar da koşturup yanlış yola sapanlardan daha fazla mesafe katederler.
Sayfa 25 - Kabalcı YayınlarıKitabı okudu
208 syf.
7/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
Kabalcı yayınlarına yine hayran kaldım bu tarz filozofların kitaplarını gerçekten hakkıyla çeviriyorlar.Kitabı okumaya başlarken felsefe içeriği dolu bir kitap bekliyordum ama sandığımdan çok daha farklı bir kitap çıktı. Hayattan yaşamdan bir sürü tavsiye barındıran genellikle de kendisi hakkında konuşulan bir kitaptı. Kitabın içeriği o kadar farklı ki bir ara kalbin anatomisinden detaylı bir şekilde bahsedildi. Alınıp 2 saatte okunacak güzel bir kitaptı.
Yöntem Üzerine Konuşma
Yöntem Üzerine KonuşmaRené Descartes · Kabalcı Yayınevi · 20132,644 okunma
Reklam
"...sahip olabileceğimiz fikirlerin en doğruları uyurken değil de uyanıkken ortaya çıkar."
Sayfa 116Kitabı okudu
"...niyetim sadece kendi izlediğim yolu göstermek. Çünkü başkalarına öğüt vermeye kalktınız mı, öğüt verdiğiniz kişilerden daha akıllıymış gibi görüneceğinizden, en ufak bir hata yaptığınızda en büyük eleştirileri de hak etmiş olursunuz."
"Çünkü irademiz doğası gereği ancak aklımızın bir şekilde olur dediği şeyleri istediğine göre, dışımızdaki tüm nimetlere bizim için imkansız şeyler olarak bakarsak, doğduğumuz andan itibaren bizim olmalı dediğimiz şeyler gün gelip de bizim olmadığında çekeceğimiz acı, Çinlilerin ya da Meksikalıların kralları olamadık diye çekeceğimiz acıdan daha fazla olamaz."
Sayfa 81 - Kabalcı YayıncılıkKitabı okudu
Dört Kural
İlk kural, doğru olduğunu açık bir şekilde bilmediğim hiçbir şeyi doğru olarak kabul etmemek; yani bir yargıya varırken çok dikkatli davranıp acelecilikten ve ön yargıdan kaçınmak ve en ufak bir kuşku bile duymayacağım şekilde açık ve seçik kavradığım bir sonuca ulaşmak. İkincisi, irdeleyeceğim problemleri rahatça çözmeme olanak tanıyacak kadar çok bölümlere ayırmak. Üçüncüsü, doğruyu araştırmak üzere sarf edeceğim bütün düşüncelerimi daima belli bir düzende ilerletmek, yani en basit ve bilinmesi en kolay şeylerden başlayıp yavaş yavaş, adım adım daha zor ve daha karmaşık olanlarının bilgisine yükseltmek; hatta doğası bakımından birbirinin önünden ya da ardından gelmeyen şeyleri bile düşüncemizde belli bir düzene oturtmak. Sonuncusu, hem genel bilgiler elde etmeye çalışırken hem de bölüm bölüm ayırdığım zorlukların üzerinden geçerken, her şeyi kusursuz bir şekilde tek tek sıralamak ve hiçbir şeyi atlamadığımdan emin olmak için her şeyi etraflıca tekrar gözden geçirmek.
Reklam
En iyi yönetilen halklar birkaç yasası olup da bunları sıkı sıkıya uygulayan halklardır.
Doğruluğunu kolay kolay ispatlayamayacağımız meselelerde çoğunluğun görüşüne hiç itibar etmemek gerekiyor, çünkü doğruyu bir kişinin görme ihtimali, bir çok kişinin görme ihtimalinden çok daha yüksektir.
Fikir ayrılıklarımızın nedeni, bazılarımızın bazılarına göre daha üstün bir akılla donatılmış olması değil, yalnızca farklı yöntemlerle düşünmemiz ve dikkatimizi aynı şeylere yöneltmememiz. Sonuçta sadece deha sahibi olmak etmez, önemli olan onu doğru şekilde kullanmaktır. 
Felsefeyle ilgili bir şey söylemek istemiyorum, çünkü yüzyıllardır en büyük dehalar tarafından işlenmiş olduğunu bilmeme rağmen, hâlâ içinde her iki yönüyle ele alınıp tartışılmış bir şeye, yani kuşku ve belirsizlik içermeyen bir şeye rastlamadığım gibi, bu konuda başkalarının yaptığından daha iyi bir keşif yapmasını bekleyecek kadar da kendi aklıma güvenmiyordum. Ayrıca çoğu zaman aynı konuda onca farklı fikrin bulunduğuna ve birden fazla doğru olamayacağı halde bu fikirlerin her birinin âlim kişilerce savunulduğuna tanık olduğumdan, olasılık içeren her şeyi hemen hemen yanlış olarak değerlendiriyordum.
Sayfa 39 - Kabalcı Yayınevi, çev. Çiğdem Dürüşken
Metodolojik Natüralizm
Tanrı başlangıçta dünyaya Kaostan başka bir şekil vermemiş olsaydı bile, yalnızca doğa kanunlarını koyması ve doğanın her zaman olduğu gibi işlemesine yardımcı olması koşuluyla, yaratılış mucizesine hiç ters düşmeden, sadece saf madde olan şeylerin hepsinin zamanla şimdi gördüğümüz şekillerini alabileceklerine inanabilirdik. Hatta onların doğası sadece mutlak ve son hallerinde gördüğümüzde değil de, öyle yavaş yavaş meydana gelirken canlandırıldığında daha kolay anlaşılır.
Sayfa 125 - Kabalcı Yayınevi, çev. Çiğdem Dürüşken
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.