Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yöntem Üzerine Konuşma

René Descartes

Öne Çıkan Yöntem Üzerine Konuşma Gönderileri

Öne Çıkan Yöntem Üzerine Konuşma kitaplarını, öne çıkan Yöntem Üzerine Konuşma sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Yöntem Üzerine Konuşma yazarlarını, öne çıkan Yöntem Üzerine Konuşma yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Çünkü irademiz doğası gereği ancak aklımızın bir şekilde olur dediği şeyleri istediğine göre, dışımızdaki tüm nimetlere bizim için imkansız şeyler olarak bakarsak, doğduğumuz andan itibaren bizim olmalı dediğimiz şeyler gün gelip de bizim olmadığında çekeceğimiz acı, Çinlilerin ya da Meksikalıların kralları olamadık diye çekeceğimiz acıdan daha fazla olamaz."
Sayfa 81 - Kabalcı YayıncılıkKitabı okudu
Felsefeyle ilgili bir şey söylemek istemiyorum, çünkü yüzyıllardır en büyük dehalar tarafından işlenmiş olduğunu bilmeme rağmen, hâlâ içinde her iki yönüyle ele alınıp tartışılmış bir şeye, yani kuşku ve belirsizlik içermeyen bir şeye rastlamadığım gibi, bu konuda başkalarının yaptığından daha iyi bir keşif yapmasını bekleyecek kadar da kendi aklıma güvenmiyordum. Ayrıca çoğu zaman aynı konuda onca farklı fikrin bulunduğuna ve birden fazla doğru olamayacağı halde bu fikirlerin her birinin âlim kişilerce savunulduğuna tanık olduğumdan, olasılık içeren her şeyi hemen hemen yanlış olarak değerlendiriyordum.
Sayfa 39 - Kabalcı Yayınevi, çev. Çiğdem Dürüşken
Reklam
Metodolojik Natüralizm
Tanrı başlangıçta dünyaya Kaostan başka bir şekil vermemiş olsaydı bile, yalnızca doğa kanunlarını koyması ve doğanın her zaman olduğu gibi işlemesine yardımcı olması koşuluyla, yaratılış mucizesine hiç ters düşmeden, sadece saf madde olan şeylerin hepsinin zamanla şimdi gördüğümüz şekillerini alabileceklerine inanabilirdik. Hatta onların doğası sadece mutlak ve son hallerinde gördüğümüzde değil de, öyle yavaş yavaş meydana gelirken canlandırıldığında daha kolay anlaşılır.
Sayfa 125 - Kabalcı Yayınevi, çev. Çiğdem Dürüşken
Doğaya Egemen Olmak
[...] okullarda okutulan şu kuramsal Felsefe yerine Uygulamalı bir felsefe edinebileceğimizi ve bu sayede ateşin, suyun, havanın, yıldızların, gök cisimlerinin ve çevremizde bulunan diğer bütün cisimlerin kuvvetinin ve etkilerinin, adeta zanaatkârlarımızın çeşitli hünerlerini bilir gibi net bir şekilde bilinebileceğini gösterdi; biz de bu bilgiyi aynı şekilde uygun olduğu her durumda her türlü amaç için kullanabilirdik ve böylece kendimizi adeta doğanın efendileri ve sahipleri kılabilirdik.
Sayfa 161 - Kabalcı Yayınevi
Descartes'ın Bilime Olan Güveni
Geometricilerin en zor problemlerin çözümünde kullandıkları bu uzun, ama bir o kadar da basit ve kolay olan muhakeme silsilesi, insanoğlunun bilebileceği her şeyi benzer bir mantıksal sıraya oturtabileceğimi düşünmemde adeta bir dayanak noktası olmuştu. Eğer oturtabiliyorsam, o zaman iş sadece doğru yerine yanlışı kabul etmememize ve hep dikkatli bir şekilde bir doğruyu diğerlerinden çıkarabileceğimiz bir sırayı takip etmemize kalıyordu ki, hiçbiri ulaşamayacağımız kadar uzakta kalmasın, kanıtlayamayacağımız kadar anlaşılmaz olmasın.
Sayfa 65 - Kabalcı Yayınevi
“Bir fikri hiçlikten edinmiş olmam hiçbir şekilde mümkün değildi; dahası daha yetkin olanın daha az yetkin olandan çıkması, bir şeyin hiçlikten çıkması kadar aykırı olacağından, bu fikri kendimden de edinmiş olamazdım. Demek ki geriye tek bir ihtimal kalıyordu, o da bu fikrin bana doğası benimkinden daha kusursuz, hatta haklarında bir fikir sahibi olabildiğim tüm kusursuzlukları kendinde barındıran bir varlık tarafından verilmiş olmadıydı. Yani tek kelimeyle ifade edecek olursam, bu varlığın Tanrı olduğuydu.”
Sayfa 101Kitabı okudu
Reklam
İster uyanık olalım ister uykuda, hükümlerimizi ancak berrak bir akılla vermek zorundayız. Burada aklın berraklığından bahsediyorum bakın, hayal gücünün ya da duyuların berraklığından değil. Çünkü bizler güneşi çok net bir şekilde görebiliriz mesela, ama bu böyle diye onun gözümüze göründüğü kadar büyük olduğunu söyleyemeyiz; aynı şekilde gayet kolaylıkla Aslan başlı keçi bedeni tahayyül edebiliriz, ama bu böyle diye dünyada bir Chimaera’nın yaşadığına inanamayız.
İnsanlar arasında sağduyu kadar eşit dağıtılmış bir şey yok, çünkü herkes kendisinin o kadar sağduyulu olduğunu düşünüyor ki, en doymaz arzuları olanlar ve Doğadaki her şeye burun kıvıranlar bile sahip olduklarından fazlasını istemeyi akıllarına bile getiremiyor.
Doğrunun bilgisine ulaşmamızı engelleyen tüm güçlüklerin ve yanlışların üstesinden gelmeye çalışmak gerçekten savaş vermektir, biraz genel ve önemli bir konuyla ilgili bazı yanlış görüşler edinmek bir savaş kaybetmektir.
Mesela davranış kuralları söz konusu olduğunda, herkes kendi aklıyla o kadar dolu ki eğer tanrı kendi halklarının başına kral olarak tayin ettikleri ya da peygamber olmaları için yeterli kayra ve azimle donattığı insanlar haricindekilere bu konuda bir şeyleri değiştirmeleri için liyakat vermiş olsaydı, ne kadar kafa varsa o kadar ıslahatcı olurdu.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.