Halkın konuşma dilini en canlı şekilde kullanan Yunus Emre, Oğuz Türkçesine dayalı Anadolu Türkçesinin bağımsız bir yazı dili olarak kurulmasında, Türkçenin edebiyat ve kültür dili haline gelmesinde önemli rol oynamıştır. Anadolu topraklarından yükselen bütün güzellikleri, acıları, heyecanları Türk insanının diliyle dile getirmiş, Türkçeye eşi benzeri olmayan bir ahenk ve ses kazandırmıştır. Bunu yaparken de “varlığın birliği” gibi girift ve zor konuları dahi halkın anlayabileceği bir dille anlatmayı başarmıştır. Mevlana'nın Farsça dile getirdiğini Yunus Türkçe ile mükemmel bir şekilde ifade etmiş; Anadolu'da oluşmaya başlayan klasik şiirin söz varlığının ve anlam yapısının oluşmasında da önemli bir yeri olmuştur. Yunus Emre'nin şiirlerinde duygu yoğunluğu, estetik olgunluk, simgesel zenginlik, ibadetin yanı sıra kalb ile Allah'a bağlanma konusunda hümanist bir yaklaşım, kalbe yerleşen ilâhî aşk ateşiyle manevî olgunluğa ulaşma ve içsel aydınlanmayı yansıtma gibi konular işlenir. tutum ve davranışlar aşkın, coşkulu bir tonda ifade edilir. 2021 yılının “Yunus Emre ve Türk Yılı” ilan edilmesi vesilesiyle mutasavvıf şairimizi rahmetle anıyoruz. Daha önce 1990 ve 1993 yıllarında yayımladığımız bu değerli eseri okuyucularımızla paylaşmanın mutluluğuyla, eserin hazırlanmasında emeği geçenleri kutluyorum. Eseri İngilizceye çeviren ve Türk kültür, sanat ve edebiyatına büyük katkıları olan ilk Kültür Bakanımız Talât Sait Halman'ı bu vesileyle anıyorum.