Yürekteki Hayvan
Herta MüllerSayfa Sayısına Göre Yürekteki Hayvan Sözleri ve Alıntıları
Sayfa Sayısına Göre Yürekteki Hayvan sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Yürekteki Hayvan kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sustuğumuzda itici oluyoruz, dedi Edgar, konuştuğumuzda ise gülünç.
Sayfa 9 - Telos YayıncılıkKitabı okudu
"Belki de yanlışlık diktatörün varlığında değildi onlar için, dedi Edgar.
Bizim varlığımızın da hata olduğunu kanıtladılar. Hataydı, çünkü saçlarımız ve tırnaklarımız uzarken, bu ülkede yaşamımızı korkular içinde yürüyerek, yiyerek, uyuyarak ve birisini severek sürdürmek zorundaydık, berbere gitmeye ve tırnakşarımızı kesmeye devam ediyorduk."
Sayfa 9Kitabı okudu
Bizim varlığımızın da hata olduğunu kanıtladılar. Hataydı, çünkü saçlarımız ve tırnaklarımız uzarken, bu ülkede yaşamımızı orkular içinde yürüyerek, yiyerek, uyuyarak, ve birisini severek sürdürmek zorundaydık, berbere gitmeye ve tırnaklarımızı kesmeye devam ediyorduk.
Sayfa 9 - Telos YayıncılıkKitabı okudu
Herkes tek tek dikkafalı birer koyun. Hepsi birlikte ise açgözlü bir köpek sürüsü.
Sayfa 22 - Telos YayıncılıkKitabı okudu
Bir önceki günün bellek boşluklarında dolaşacaklardı çocuksulukla. Meyhanede siyasal bir şey söylemiş olmaktan korkacaklardı. Garsonun her şeyi ihbar edeceğini biliyorlardı. Ama içmek beyni, yemek de ağzı, yasak olan karşı koruyordu. Dil budalalık etse de, korku alışkanlığı sesi hiç terk etmiyordu.
Sayfa 33 - Telos YayıncılıkKitabı okudu
Şarkı söyleyen büyükanne dua eden büyükanneden dokuz yıl daha fazla yaşıyor. Şarkı söyleyen büyükanne, kendi aklından ise altı yıl daha fazla yaşıyor.
Sayfa 34 - telos - Ekim - 2009Kitabı okudu
"Şarkı söyleyen büyükanne, dua eden büyükanneden dokuz yıl daha fazla yaşıyor. Şarkı söyleyen büyükanne, kendi aklından ise altı yıl daha fazla yaşıyor. Artık evdeki kimseyi tanımıyor. Şarkılarından başka hiçbir şey anımsamıyor."
Sayfa 34Kitabı okudu
Diktatörlüklerde kent yoktur, çünkü gözaltında olan her şey küçüktür.
Sayfa 42 - telos - Ekim - 2009Kitabı okudu
Herkes kaçma düşüncesiyle yaşıyordu. Suların sınır dışında kaldığı yere dek Tuna'yı yüzerek geçmek istiyorlardı.
Sayfa 45 - telos - Ekim - 2009Kitabı okudu
Sadece diktatör ve muhafızları kaçmak istemiyordu. Gözlerinden, ellerinden, dudaklarından anlaşılıyordu. Bugün de, yarın da köpekleri ve kurşunlarıyla mezarlar açacaklar. Bir de kemer, fındık, pencere ve iple.
Sayfa 46 - telos - Ekim - 2009Kitabı okudu
Akan su, giden yük trenleri, yerinde duran tarlalar ölüm hatlarıydı. Köylüler hasat yaparken mısır tarlalarında büzülmüş, çatlamış ya da kargaların oyduğu cesetler buluyorlardı. Mısırı toplayıp cesetleri bırakıyorlardı, çünkü görmezden gelmek daha iyiydi.
Sayfa 56 - telos - Ekim - 2009Kitabı okudu
Kaçış korkusu, diktatörün her gezisini acil tedavi gezisine dönüştürüyordu : akciğer kanserine karşı uzakdoğu havası, gırtlak kanserine karşı bitki kökleri, beyin atrofisine karşı akupunktur, felce karşı kaplıca. Bir tek hastalık için gitmesi gerekmez deniyordu : kan kanserine karşı çocuk kanı ülkede vardı.
Sayfa 56 - telos - Ekim - 2009Kitabı okudu
Kar sadece iyi insanlar öldüğünde yağar derler. Bu doğru değil.
Sayfa 59Kitabı okudu
Şarkı söyleyen büyükanne yıllardır evdeki kimseyi tanımıyordu. Şimdi ise babamı tanımıştı, çünkü aklı başında değildi, çünkü baba artık yaşamıyordu. Şimdi babamın yürek hayvanı büyükanneme acı veriyordu.
Sayfa 60Kitabı okudu
Dostlar, Sevgi Ve Nefret
Bu büyük yakınlık içinde nefret sevgiyi biçebilirdi, çünkü sevgi nasıl olsa ot gibi büyüyüveriyordu. Ağıza alınan hava kadar ömürleri kısa süren kırgınlıkları özürler hemen siliyordu. Kavga isteyerek çıkarılıyor, sözler ise istemeden sarfediliyordu. Öfke bittiğinde
hep, uydurulmuş sözlere başvurmaksızın, sevgi dile geliyordu. Sevgi hep vardı. Ama kavga sırasında tırnaklarını çıkarıyordu.
Sayfa 68Kitabı okudu