En Beğenilen Zeplin kitaplarını, en beğenilen Zeplin sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Zeplin yazarlarını, en beğenilen Zeplin yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kitap Yorumu//Zeplin-Karin Tidbeck
.
İsveçli yazar Karin Tidbeck’in alacakaranlık dünyasına hoş geldiniz. Perilerin sakin köylere musallat olduğu, ölümsüz bir varlığın zaman kavramıyla tanıştığı bir dünya. Her şeyin mümkün olabileceği bir dünya. Tidbeck'in hem kara mizah içeren hem de rahatsız eden, hem duygulandıran hem de var olmayan bir yere hasret çekmenizi sağlayan öyküler türleri arasındaki sınırları ustalıkla aşıp tanıdık ile bilinmeyenin çekiciliğini ve dehşetini hissetmenizi sağlıyor.
.
Kitapta hem gerçeküstülük hem de gerçeklik birbirine krışmış. Kitaptaki öyküler aşırı beğenimi kazandı. Hem rahatsız edici hem de kendilerini sevdirici özellikleri var. Kitap çok hızlı okunuyor. Çevirisi de bayağı başarılı olmuş. Yazar isveç, Stockholm'lu bu arada. Kitaptaki hikayeler de devamlı bu bölgede geçiyor. Yani bir nevi kendi kültürünü yansıtmış hikayelerinde.
.
Tidbeck, bildiğinizi sandığımız dünyadan güçlü bir kopuş duygusu yaratmakta, akşa hayale sığmaz çok sayıda şeyin ortaya çıkabildiği (ve çıktığı) bir yarığa bizi yönlendiriyor. Öykülerinde her şeyden önce çok belirgin bir yitiklik duygusu var: Sevilenlerin (özellikle de ebeveynin); geçen zamanın; tam da karakterlerin içinde yaşadığı dünyanın bilgisinin yitirilmesi duygusu.
.
Yazarın Amatka adlı bir romanı da dilimize çevrilen kitaplr arasında. Yakın zamanda onu da okumayı planlıyorum. @ithakiyayinlari @ktidbeck
Tanrı benimle taşak geçiyor. O’ndan nefret ediyorum. Kabuslarıma son vermiyor. Ya da yara izlerimi silmiyor… ama kendimi öldürmeme de izin vermiyor. O benim acı çekmemi istiyor sanki.
Öncelikle kitap kapak yazısıyla büyük merak uyandırıyor, sonrasında önsözde de büyük bir beklenti oluşturuluyor. Peki bu beklentiler karşılandı mı? Öyküleri burada tek tek yorumlamayı düşünmüyorum, ben size genel anlamda kitaptan bahsetmek kafanızda bir fikir oluşturmak ve bu fikir hoşunuza giderse önermek istiyorum kitabı.
İlk öykünün ilk cümlesinden başlayarak farklı dünyaların olduğu bir kitaba yelken açtığımızı anlıyoruz. Bir zepline aşık olan bir adam. Normal bir şekilde düşününce absürt, hatta saçma geliyor. Ama okurken kendimi gerçekten zeplini merak eder ve ona ilgi duyar halde buldum. Böylesi farklı bir öyküde bile o hisleri alabildim. Sonrasındaki bütün öykülerde de o yaratılan garip dünyalara ve karakterlere rağmen onlara bağlandım ve onlarla yaşıyor gibi hissettim. Kimisinde bu bağlantı daha fazla ve çabuk kuruldu, kimisinde tam oturmamış, eksik bir his verdi.
Tabii ki bazı öyküler de diğerlerinden daha iyiydi. Bu konuda herkesin farklı görüşleri olacaktır. Bana göre bazıları biraz fazla kısa ve çabuk bitmiş izlenimi uyandırdı ama genel anlamıyla fena değillerdi. En sevdiğim öykü ise Arvid Pekon Kim? oldu.