Zorba, 35 yaşlarında kağıt faresi patron ile, 60 yaşlarında işcisi Aleksi Zorba'nın dostluğunu anlatıyor.
Patron, okumuş yazmış, eğitimli, buddha öğretileri ve felsefeyle hayatını belli bir kalıba sokmaya çalışan, naif, kırılgan disipline bir adam... Zorba hayatı okuyarak değil yaşayarak deneyimleyen, Tanrıyla arası bozuk, inanmadığı Cenneti, bu dünyada yaşamaya çalışan, yemeye, müziğe, dansa, şaraba, kadına düşkün. Ölmekten değil, güzel kadınları arkasında bırakmaktan korkan, anı yaşayan, o anı da deli dolu yaşayan bir adam...
Nobel edebiyat ödülünü 1 oy farkla kaybeden bahtsız bedevi Kazancakis'in en önemli eseri. Dili çok sade, güzel ve akıcı, karakterler arası diyaloglar çok samimi. Keşke diyorsun, daha az betimleme yapsaydı da, bunları konuşturup dursaydı aralarında.
Tavsiye ederim, okuyun derim ama, ya da boşverin, bakın Aleksi Zorba'ya hayatında bir tane kitap okumamış ama hayatı özümsemiş mutlu adam:)) Neyse, bir daha ki kitapta, Gogol-Palto'da görüşmek üzere...